Gemilerdeki bir kritik sistem daha millileştirildi

STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, askeri denizcilik alanındaki kritik yerlileştirme ve millileştirme adımlarına bir yenisini ekledi.

STM ile Robotek Otomasyon Teknolojileri arasında yapılan işbirliği ile su üstü harp gemilerinin rüzgar, dalga, akıntı, fırtına gibi dış etmenler nedeniyle maruz kaldığı kuvvetleri sönümlendirerek güvenli şekilde muharebe görevlerini sürdürmesini sağlayan sistem millileştirildi.

Sistem, STM’nin yürütmüş olduğu bir ihracat projesi kapsamında iki korvete entegre edilecek. Böylece Yalpa Sönümlendirme Sistemi, ilk görevini bir ihracat projesinde gerçekleştirecek. Sistemin Türkiye’nin milli fırkateyn projesi kapsamında MİLGEM 6, 7 ve 8. gemilerine de entegre edilmesi bekleniyor.

Geminin her iki yöndeki aşırı yalpalamasına karşı direnç sağlamak amacıyla geliştirilen Yalpa Sönümlendirme Sistemi, dalgalı denizlerde gemilere operasyon kabiliyeti sağlıyor. Personelin güvenliğini ve platformun operasyonel verimliliğini artıran sistem, geminin seyir ve savaş durumunda karşılaşacağı zorlu deniz koşulları ve ani manevra hareketleri sonucu ortaya çıkan hareketleri en aza indiriyor. Helikopter harekatına, atış esnasında silah stabilizasyonuna ve denizde ikmal, malzeme ve personel transferine destek sağlayan Yalpa Sönümlendirme Sistemi, zorlu deniz koşullarına dayanıklı tasarımı, otomatik ve adaptif çalışma özellikleri ile ön plana çıkıyor.

“BALIĞIN YÜZGECİ GİBİ”

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde savunmada tam bağımsız Türkiye’yi gerçekleştirebilmek için adım adım ilerlediklerini söyledi.

Özellikle askeri denizcilik projelerinde STM’ye verilen ana görevin, milli katkı payını giderek arttırmak olduğunu vurgulayan Güleryüz, Ada sınıfı korvetlerin ilkinde yüzde 15-20 civarında olan yerli-milli katkı payının yüzde 80-85’e ulaştığına işaret etti.

Gemiler yüzde 100 yerli olana kadar çalışmalarının devam edeceğini dile getiren Güleryüz, Yalpa Sönümlendirme Sistemi’nin de yurt dışından alınırken millileştirme projeleri kapsamına alındığını bildirdi.

Sistemin bir balığın yüzgeci gibi düşünülebileceğini ifade eden Güleryüz, şöyle konuştu:

“Yalpa Sönümlendirme Sistemi, geminin intikali sırasında stabil, güvenli şekilde ilerleyebilmesine destek olabilmek için adaptif tepkiler de veren ve bu anlamda geminin güvenliğini sağlayabilecek önemli kritik sistemlerden bir tanesi. Yurt dışından alınabilen bir çözümdü. Yapılan bu çalışmalardan sonra mevcut gemilerimiz, bundan sonra geliştirecek farklı tonajlı, farklı boyutlardaki gemiler için bir mühendislik yetkinliği kazanmış olduk.

Her zaman şunu dile getiriyoruz: Biz ekosistemimizle beraber büyümek istiyoruz. Ne kadar güçlü ekosistem olursa bir platform geliştiricisi, üreticisi olarak kendimizi çok daha güvende ve güçlü hissediyoruz. Özellikle ihracat motivasyonumuz çok fazla yüksek. Yurt dışında arkamızdaki ekosistemin de gücünü alarak her türlü çözümü, platformu, entegrasyon faaliyetini gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz. Yalpa Sönümlendirme Sistemi de ekosistemimizdeki güçlü mühendislik firmalarından biriyle geliştirdiğimiz bir ürün.”

BİRÇOK KAZANIM SAĞLAYACAK

Gemi atış yapacağı zaman strabilizasyon konusunda bu sistemin çok daha hassas destek verebileceğini belirten Güleryüz, ayrıca helikopter operasyonunda helikopterin güvenli şekilde platforma inmesini sağlayacak önemli bir yetkinlik olduğunu aktardı.

İleri mühendislik çözümüyle ülkeye yeni bir teknolojiyi kazandırmaktan mutlu olduklarını vurgulayan Güleryüz, şunları kaydetti:

“İhraç ettiğimiz iki korvete takacağız. İnşallah MİLGEM 6, 7, 8. gemilerinde yine bu çözüm kullanılacak. Edindiğimiz bu yetkinliği bundan sonra tasarlayacağımız her türlü gemiye uyarlama yetkinliğini de elde etmiş vaziyetteyiz.

Savunmada tam bağımsız Türkiye önemli motivasyonlarımızdan bir tanesi ama bir taraftan da yurt dışına döviz çıkışını engellemeyi amaçlıyoruz. Satın almakta sıkıntı yaşamasak bile yurt dışına para ödemek zorunda kalıyoruz. Her türlü yerlileştirme faaliyetiyle kaynağın ülkede kalmasını sağlıyoruz, ihracatla da ülkeye gelir getirme anlamında önemli adımlar atılmış oluyor.”

Yorum yapın