Internasyonal İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Orhan Karaoğlu, Yunanistan’ın silahlanma eğiliminin nedenlerini çözümleme etti. Uzman Doç. Dr. Karaoğlu, Yunanistan’ın kendisini silahlandırma girişimi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Amerika’nin gelecek devre başkanı Donald Trump’ın Avrupa politikası kapsamında AB’nin önerilerini dinlemediğini söylemiş oldu.
Son yıllarda dünyada silahlanma yarışı artıyor. Bilhassa Orta Şark ve Asya Pasifik’te silahlanmadaki artış dikkat çekiyor. Alman Dış İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanı Bruno Kahl, Avrupa’yı Rusya’dan direkt askeri tehdit uyarısında bulunarak, “Rus silahlı kuvvetleri 10 senenin nihayetinde NATO’ya atak başlatabilecektir.” dedi.
YUNANİSTAN 10 YILLIK SİLAHLANMA PROGRAMI PLANLIYOR
Bu aşamada Yunan hükümeti silahlı kuvvetlere yönelik 10 senelik bir silahlanma ve modernizasyon programı planlıyor. Yunanistan’ın bu programı planlarken temel hedefi, ordusunu “daha parlak zeka ve daha kuvvetli” hale getirmektir. Yunanistan’ın modernizasyon programı, silahlı kuvvetlerin envanterine yeni fırkateynler, harp uçakları, insansız hava araçları ve füzelerin eklenmesini yer ediniyor. Yunan Hava Kuvvetleri ek olarak mevcut envanterine ayrıca yeni Rafale harp uçakları ve F-35 hayalet jetleri de satın alacak. Yunan ordusu bu aşamada tarihinin en büyük tedarik programını icra etmek istiyor. Ordu, önümüzdeki 10 sene içerisinde silahlı kuvvetlerini modernize etmek için 53 milyar avro harcamayı planlıyor. Bu, 2024 senesinde Yunanistan’ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYİH) yüzde 23’üne tahsisat geliyor.
Fotoğraf: Mavi Vatan-2025 Tatbikatı saygı duyulan müşahit günü geçit töreninden imaj
Yunanistan uzun zamandır NATO’nun müdafaa masraflarında mühim bir oyuncu olarak görülüyor. Ülke 2010’larda iflasın eşiğine vardığında GSYİH’nın yüzde 2’sinden fazlasını müdafaa ve askeriyeye harcamıştı. O şekilde ki 2022 senesinde Atina, müdafaa masraflarında yüzde 3,9’sevinç oranla askeri süper güç ABD Birleşik Devletleri’ni geride bıraktı.
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve hükümeti, ülkelerinin silahlı kuvvetlerini yine düzenleyerek çağdaş tabanca sistemleriyle daha etken hale getirmek istiyor. Müdafaa Bakanı Nikos Dendias bu hedefe yönelik planlarını beyan etti. Açıklamaya nazaran, Yunanistan’ın bilhassa Türkiye sınırında ve Ege adalarında bulunan minik askeri üsleri kapatılacak, büyükleri ise güçlendirilecek.
ÖNCELİKLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Geçmişte, Yunanistan’ın yüksek müdafaa harcamalarının sebebi, esas olarak komşu NATO ortağı olan Türkiye’den algılanan tehdit sebebiyle anlatım ediliyordu. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı Yunanistan için yeni bir tehdit oluşturdu. Başbakan Miçotakis senelerdir Avrupa’nın savunmaya daha çok masraf yapması icap ettiğini savunuyordu. Bu toplantı Amerika’deki başkanlık seçimlerinden sonrasında daha da aciliyet kazanmıştır. Bu sebeple Amerika Başkanı seçilen Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle beraber Washington’un gelecekte Avrupa’nın savunmasına ne kadar katkı sağlayacağı daha net ortaya çıktı.
Öte taraftan Yunanistan bugüne dek tabanca sistemlerini ağırlıklı olarak Amerika ve Fransa’dan tedarik ediyordu. Artık yerli müdafaa sanayii silahlanma programlarına daha yakından dahil olacak. Dendias, meclis komitesine meydana getirdiği açıklamada, mahalli vapur inşa sektörünün silahlanma programından 6 ila 7 milyar avroluk bir sipariş bekleyebileceğini söylemiş oldu.
Yunanistan, 2014 yılından bu yana, üye ülkelerin GSYİH’lerinin minimum yüzde 2’tepsi savunmasını gerektiren NATO hedefine ulaştı. Bu sene bu nispet yüzde 3’ün üstünde olacak.
YUNANİSTAN ŞİMDİ NEDEN SİLAHLANIYOR?
Miçotakis, Rusya-Ukrayna savaşından bu yana ortak bir Avrupa hava müdafaa sisteminin kurulması çağrısını yapıyordu. Bu sistemin, Avrupa Donanması’nin (AB) bütün hava sahasını hasım füzelerinden, insansız hava araçlarından (İHA) ve uçaklardan koruması umut ediliyor. Sadece AB içerisinde bilhassa finansman yetersizliğinden ötürü bir anlaşmaya varılamadı. Görünüşe nazaran Yunanistan artık öteki ortakları beklemek istemiyor ve İsrail ile ortaklaşa iş içerisinde kendi hava müdafaa sistemini oluşturmak istiyor. Bu projede, İsrail’in kendi roket saldırılarına karşı koruma sağlamak amacıyla kullandığı “Demir Kubbe” satın alınacak ve Yunanistan, yalnızca bu müdafaa sistemi için ortalama 2 milyar euro yatırım meydana getirecek.
Yunan liderliğinin organize ettiği roket ve drone savunmasının evvela NATO ortağı Türkiye’ye yönelik olduğu sadece Şark Akdeniz’deki jeopolitik mücadeleye yönelik de planlanabileceği düşünülüyor. Ek olarak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve Ortadoğu’daki harp Yunanistan için yeni bir tehdit oluşturmuş şeklinde görünüyor.
Nitekim Kathimerini gazetesinde Vasilis Nedos, 10 Aralık 2024’te şu satırları yazmıştı: “Türkiye’nin Suriye meselesindeki tavrı, daha ilkin Libya’da, Kafkasya’da, Somali’de, bir ihtimal Yunanistan’da olduğu şeklinde – kısalığı – derindir devlet dediğimiz şey, farkı olanları ilgilendirmelidir. Bu münakaşanın bir yönü operasyonel teferruat ve gizli saklı teşkilatların faaliyetleriyle alakalı mevzularla ilgilidir. Sadece doğası gereği, jeopolitik satranç tahtasındaki belirgin hamleler haricinde bu boyutu bir tüm olarak çözümleme etmek zor olsa gerek.”
Ta Nea gazetesinden Athanasios Platias’ın silahlanmaya ilişik 13 Eylül 2024 tarihindeki yorumu da dikkat cazibeli: “Ankara’yla aslı astarı olmayan yakınlaşmanın yarattığı yanılsamaların bir bedeli oldu. Yunanistan silahlanma programını gevşetip dikkatsizlik ederken, Türkiye deli bir silahlanma yarışına girdi. Bu, Yunanistan’a karşı güç dengesini değiştirdi ve her gün gördüğümüz şeklinde, Türk iddialarını sonuna kadar teşvik etti. Yunanistan, müdafaa hazırlıklarına ve caydırıcı enerjisini güçlendirmeye yatırım yapmadığı için devamlı ‘ya istifa ya harp’ ikilemiyle yüz yüze duracak ve Türkiye’nin aşırı talebi karşısında geri adım atamadığı bir dönemde, dramatik neticeleri olan harbe karşı çıkacaktır. “Si vispacem, para bellum” kısaca harp var ise barışa hazırlanın.
Bu yorumlardan Türkiye’nin son yıllardaki jeopolitik hamlelerinin Atina’yı endişelendirdiği anlaşılıyor.
SİLAHLANMA KONUSUNDA MECLİS’TE GÖRÜŞ BİRLİĞİ MEVCUTTUR
Yunanistan’ın sipariş etmiş olduğu müdafaa teçhizatının maliyeti 2030 yılına kadar 12,8 milyar avro olacak. Bunlar içinde Fransız Belharra sınıfı fırkateynler, F-35 jetleri, İHA’lar, atak helikopterleri ve hava müdafaa sistemleri içeriyor. Maliye Bakanı Kostis Hatzidakis, Atina’nın 2024 yılının ilk 11 ayına ilişik bütçesinin 4,38 milyar euro sağladığını beyan etti. Bu sayı bütçede planlanandan 2,1 milyar euro daha çok. AB Komisyonu, Yunanistan’ın bütçe açığının önümüzdeki yıl GSYİH’nın yüzde 0,1’i olacağını öngörüyor.
Atina hükümeti silahlanma planları hikayesinde parlamentodaki geniş düşünce donanmasına güveniyor. Aralık ayında meydana getirilen 2025 bütçe teklifi muhalefetin 139 oyuna tahsisat iktidar partisinin 159 oyu ile kabul edildi; 7 gruptan 258 mebus müdafaa bütçesi lehinde oy kullandı. Karşıcılık partisi Köktencilik Sol İttifakı’nın (SYRIZA) lideri Sokratis Famellos, “Mevcut durumun ve bunun getirmiş olduğu sorumluluğun tamamen farkındayız” dedi. dedi. Başbakan Miçotakis, muhalefetin müdafaa bütçesine verdiği desteği memnuniyetle karşıladı: “Yunanistan, internasyonal istikrarsızlık ortamında istikrar ve gelişme için kendi yol haritasını çiziyor.” dedi.
Miçotakis uzun zamandır Avrupa’nın savunmaya daha çok harcamaması ve beraber daha yakın emek vermesi icap ettiğini savunuyordu. Trump’ın yakında Beyaz Saray’a dönmesiyle bu istek daha da acele hale geldi. Ek olarak Yunanistan, Almanya’nın başlatmış olduğu Avrupa Sema Kalkanı Girişimi (ESSI) hava müdafaa sistemine katılan 21 ülkeden biri. Sadece Atina’daki hükümet çevrelerinde programın oldukça yavaş ilerlediği yönünde eleştiriler var.
Yunanistan’ın küresel ve yöresel jeopolitik gelişmelerden çok rahatsız olduğu görülüyor. Bu aşamada silahlanma çalışmalarını hızlandırıyor. Türkiye’nin dikkati son dönemde Suriye’ye çevrilmişken, Batı’daki komşumuz Yunanistan’ın silahlanma çabaları da göz ardı edilmemelidir.
Anavatanı çevreleyen üç denizde cesedin ortaya çıkması korkuttu: Türkler meydan okuyor
Yunanistan’ın eski prensi yolculuğunda başarılı oldu
Mısır, Yunanistan ve GKRYden üçlü zirve! İşbirliğinin önemine dikkat çektiler