IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, Dünya Bankası Grubu’nda Türkiye’nin beraber çalışmış oldukları bir ülke bulunduğunu, Türkiye ve bölgedeki kalkınma bankalarıyla yakın çalıştıklarını belirtti.
bizim ülkemizde meydana gelenleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Schloemer, “Türkiye bir referans noktasıdır. Türkiye’deki başarıya ulaşmış uygulamalar iyi mi bir sıçrama tahtası olabilir, dünyanın başka bir ülkesinde iyi mi hayata geçirilebilir?” diye düşünüyoruz. .
Hususi sektörün bölgedeki faaliyetlerine yardımcı vererek toparlanmalarına destek olmaya devam ettiklerini söyleyen Schloemer, “Hususi sektörü önemsiyoruz fakat sonuçta burada gaye ekonominin durmaması, verimliliğin, üretimin durmaması” İstihdam devam ediyor, insanoğlu işi olmayan kalmıyor.” dedi.
Schloemer, Türk hususi sektörünün ahenk ve kabiliyetinin yüksek bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu ve genç iş gücünün ekonomiye avantaj sağladığını altını çizdi.

Lopez: Türkiye geniş bir coğrafyayı birbirine bağlama potansiyeline sahip
Makroekonomik, istikrar ve kredi derecelendirme müesseselerinin Türkiye ekonomisine yönelik iyileştirmelerinin yabancı yatırımcılar tarafınca yakından ve pozitif yönde bir halde takip edildiğini belirten Schloemer, yabancı yatırımcılar için öngörülebilirliğin öneminin vurguladı.
– “CDS’DEKİ DÜŞÜŞ, DİKKATE ALINAN ÖNLEMLERİN MEYVELERİDİR”
Wiebke Schloemer, Türkiye benzer biçimde gelişen pazarlarda Türkiye’yi etkileyen jeopolitik risklerin tesiri ve Türkiye’nin bu risklere tepkisi hikayesinde çalışırken risk değerlendirmesinin ve azaltılmasının önemini altını çizdi.
Schloemer, yalnız Türkiye için değil her yerde siyasal ve jeopolitik risklerin olduğunu belirterek, bu riskleri ortadan kaldırmanın rahat olmadığını söylemiş oldu.
Makroekonomik kırılmaların ön plana çıktığını özetleyen Schloemer, şunları kaydetti:
“İstikrar tedbirleri bir ihtimal 18-19 aydır meyve vermeye başlamış benzer biçimde görünüyor. Kredi notlarının yüklenmesinde iyileşmeler görülmeye başlandı. Lopez’in dediği (CDS) 600’den 270’e düşüş hakkaten dikkat cazibeli. Şu demek oluyor ki, İstikrar sağlanıyor.”
– “TÜRKİYE HERHANGİ BİR ÜLKE DEĞİL, ÖNEMLİ BİR EKONOMİDİR”
Ekonomik öngörülebilirlik, enflasyon beklentileri ve yatırımcıların 2025’e bakışı ile alakalı bir soruya odaklanan Wiebke Schloemer, yatırımcıların Türkiye’yi dikkatle izlediğinin vurguladı.
Schloemer şöyleki devam etti:
“Türkiye’nin ekonomik performansı izleniyor. Türkiye yalnız ülke içerisinde değil, hayattaki ekonomik performansı açısından da izleniyor şundan dolayı büyük bir iktisat. Bankalarla, hususi sermayeyle olan temaslarımıza baktığımızda şunu söyleyebilirim. Hususi bağlantımız olan Türkiye, hiç bir ülkede ilgiyle izlenmiyor sadece mühim bir ekonomisi, ekonomik istikrarı, potansiyeli ve fırsatları sebebiyle yakından takip ediliyor ve takip ediliyor.”
– “ENFLASYONDA CİDDİ DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ”
Öngörülebilirlik hikayesinde iktisat politikalarında bazen süratli değişimler olabileceğini söyleyen Wiebke Schloemer, bunun tesirinin ilk yatırımcıların itimatı üstünde negatif tesir yarattığına dikkat çekti.
Schloemer, “Bu aşamada Orta Vadeli Plan’a baktığımızda sürekliliğe ihtiyacımız var. Bahsettiğimiz adımların hakkaten atıldığından güvenilir olmak gerekiyor ki öngörülebilirliğin temeli atılsın. Ne olacak, ne süre olacak?” Emniyet olsun diye açıklanacak. Emniyet değil, doğrusu bu emniyet, ekonomik planlara, ekonomik ortama, ekonomik ortama, lokasyona, ekonomiye, iç pazarın ebatlarına ve işgücüne duyulan emniyet bu işi ayakta tutan şeylerdir. canlı.” ifadeler kullandı.
Schloemer, enflasyon beklentisi olarak sayı vermeyeceklerini sadece ciddi bir düşüş beklediklerini laflarına ekledi.