Kuzey Çevre Otoyolu ve YSS Köprüsü’nden geçen araç sayısı son 2 yılda yüzde 37 arttı

ICA Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, Kuzey Çevre Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim (YSS) Köprüsü’nde bu yılın ocak-ağustos döneminde, 2021 yılına göre, yabancı plakalı araç geçişlerinin yüzde 32, toplam araç geçişlerinin de yüzde 37 arttığını bildirdi.

Soğukpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’un doğu-batı yönlü ticaret rotasında en önemli geçiş noktası olma özelliğini koruduğunu belirterek, Kuzey Çevre Otoyolu ve YSS Köprüsü’nün, İstanbul’un trafik sıkışıklığını azaltmak, karbon salınımını düşürmek, depremde lojistiği sağlamak, transit taşımacılığı kolaylaştırmak ve bölgenin ekonomik gelişimini desteklemek amacıyla inşa edildiğini söyledi.

Karayolu ve trafik güvenliğinin sağlanmasına ilişkin ISO 39001 Yol Trafik Güvenliği Sertifikasını alan ilk özel otoyol işletmesi olduklarını ifade eden Soğukpınar, “Güvenli, konforlu ve zaman kazandıran bir yol deneyimi sunma hedefimiz ile güzergahımızı güçlendiriyoruz. Otoyolumuz boyunca tüm dinlenme tesislerinde elektrikli şarj istasyonları bulunuyor. 2023 yılı sonuna kadar elektrikli şarj istasyonu sayısını 100 adetin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Soğukpınar, Kuzey Çevre Otoyolu’nun sahip olduğu mevcut teknoloji altyapısı ile otonom sürüş teknolojisine uygunluk gösterdiğini aktararak, teknolojik gelişmeler ışığında trafik-yol güvenliğinin arttırılması, ücret toplama sistemlerinin sağlıklı şekilde işlemesi, müşterilerle iletişimin aksamadan devam etmesi gibi süreçlerin geliştirilmesi için akıllı ulaşım sistemlerinden ve trafik mühendisliğinin tüm imkanlarından faydalandıklarını bildirdi.

Türkiye’de son yıllarda gerçekleştirilen altyapı yatırımlarıyla karayolu taşımacılığında dünyada önemli ülkeler arasına girdiğini belirten Soğukpınar, şunları kaydetti:

“Özellikle 2000’li yılların başından itibaren önemli projelerle otoyol ağı genişletildi. Ancak bazı Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında, halen Türkiye’deki otoyolları dayanıklılık ve bakım kalitesi konusunda gelişmeye ihtiyaç duyuyor. Avrupa ülkeleri, otoyol altyapısını sürekli olarak geliştirmek için büyük yatırımlar yapıyor ve AR-GE alanında önemli çalışmalar gerçekleştiriliyor. Türkiye’deki otoyolların geliştirilmesi ve daha yüksek standartlara ulaşabilmesi için AR-GE alt yapısının güçlendirilmesi, dayanıklılığın artırılması, uluslararası standartlara uyum sağlanması ve düzenli bakımın sürdürülmesi önemli.”

“REKOR GEÇİŞLER, ULAŞIM İHTİYACININ KARŞILANDIĞINI GÖSTERİYOR”

Serhat Soğukpınar, Kuzey Çevre Otoyolu ve YSS Köprüsü’nde bu yılın ocak-ağustos döneminde 2021 yılına göre, yabancı plakalı araç geçişlerinin yüzde 32, toplam araç geçişlerinin de yüzde 37 arttığını bildirdi.

Soğukpınar, “YSS Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun, İstanbul trafiğine ve ülkemize birçok önemli katkısı bulunuyor. 2019’da dünya çapında 416 şehir arasında en yoğun trafiği olan 9’uncu şehir olan İstanbul, bugün mega şehirler arasında 15’inci sıraya geriledi. Ücretler, bu tür büyük projelerin finansmanını sağlamak için sıkça kullanılan bir yöntem. Yol ve köprü geçiş ücretleri, projenin maliyetine, işletme ve bakım giderleri gibi etkenlere göre belirleniyor.” şeklinde konuştu.

YSS Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun ücretlerinin piyasa koşullarına uygun olarak belirlendiğini ifade eden Soğukpınar, şöyle devam etti:

“Bu ücretler, benzer projelerin dünya genelinde uygulanan standartlarına yakın. Kuzey Çevre Otoyolu ve YSS Köprüsü’nün rekor geçiş sayıları, bu projelerin yoğun talep gördüğünü ve bölge için önemli bir ulaşım ihtiyacını karşıladığını gösteriyor. Ayrıca geçiş sayısının büyüklüğü, bu projelerin bölge ekonomisine ve ulaşımına da katkı sağladığını gösteriyor. Bu tür büyük projelerin sadece geçiş ücretleri ile değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Projenin bölgeye sağladığı ulaşım kolaylığı, trafik sıkışıklığının azaltılması, çevresel etkileri ve ekonomik katkıları da göz önünde bulundurulmalı. Kuzey Çevre Otoyolu ve YSS Köprüsü, İstanbul’un trafik sorunlarına bir çözüm sunuyor ve bölgenin ekonomik kalkınmasına da katkı sağlıyor.”

“YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ, YALNIZCA ÜLKEMİZE ÖZGÜ BİR MODEL DEĞİL”

ICA Genel Müdürü Soğukpınar, Türkiye’deki otoyolların finansman modelleri konusunda yenilikçi uygulamalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin Türkiye’deki ulaşım projelerinin finansmanında yaygın olarak kullanılan bir model olduğunu aktaran Soğukpınar, şunları kaydetti:

“Bu modelde, özel sektör projeyi inşa eder, işletir ve belirli bir süre sonra devreder. Bu, kamu kaynaklarının serbest bırakılmasına ve projenin hızla tamamlanmasına yardımcı oluyor. YİD modeli yalnızca ülkemize özgü bir model de değil. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyük altyapı yatırımları kamu kaynaklarını korumak ve işletme sürecini iyileştirme amacıyla özel sektör eliyle ve YİD modeli kullanılarak inşa ediliyor ve işletiliyor. Üyelerinin tamamı YİD projesi olan, Avrupa Ücretli Yol Altyapı Operatörleri Birliği (ASECAP), alternatif yakıtlı ve otonom araçlar için gerekli olan altyapı yatırımlarının özel sektör tarafından yapılması gerektiğini savunuyor. Bizler de benzer bir görüşle, ulaşımın geleceği için gerekli olan teknolojik takibi ve yatırımların özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

ASECAP DAYS ZİRVESİ 18-20 EYLÜL’DE İSTANBUL’DA

ICA Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, İstanbul’un 18-20 Eylül’de, ASECAP Days Zirvesi kapsamında Avrupa’nın önde gelen otoyol işletmecilerini ağırlamaya hazırlandığını söyledi.

Zirveye uluslararası nitelikte 200’den fazla otoyol, köprü ve tünel işletmecisi ile Türkiye’nin önde gelen altyapı işletmecileri ve sektörün önde gelen firmalarının katılacağını belirten Soğukpınar, ASECAP’ın, Türkiye’den ilk ve tek üyesi konumunda olan ICA’nın da ulaştırma ve lojistik sektörünün tüm branşlarında faaliyet gösteren, yüzde 100 Türk sermayeli, dünyadaki tek özel şirket olarak öne çıktığını ifade etti.

ASECAP üyeliğinin, kıtaları birbirine bağlayan politik bir coğrafyaya sahip olan Türkiye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Soğukpınar, bu etkinlik ile bir sivil toplum kuruluşu niteliğinde olan ASECAP’ın faaliyetlerinin önemi konusunda Türk şirketlerinde farkındalık yaratmayı da hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Yorum yapın