Son yıllarda devamlı duyduğumuz bir laf; narsisizm. Narsisizm, kendini dünyanın merkezi olarak bulan öteki insanlardan mühim, kıymetli ve üstün bulunduğunu düşünen benmerkezci insanları tanımak için kullanılır. Peki narsisizm aynı şey midir, yoksa narsisizmin kılık değiştirmiş hali olabilir mi? Psikiyatrist Prof. Dr. Hakan Türkçapar dört gözle beklenen soruların yanıtlarını ntv.com.tr okuyucularına hususi olarak yazdı.
“Narsist” ve “narsist” kelimeleri günlük konuşmada yaygın ifadeler halini aldı. Yaşadığımız döneme “Narsisizm Çağı” diyenler var. Bu tabir Yunan mitolojisindeki Narcissus adlı yakışıklı çobanın hikayesine dayanmaktadır. Sudaki yansımasına aşık olan, kendine bakmaktan kendini alamayan ve nihayetinde nergis çiçeğine dönüşen dramatik kahraman işte bu…
Narsist kavramı aslen sıradan zevklere düşkünlüğün ötesine geçen bir tarif olsa da, günümüzde aslına bakarsan kendini birazcık burun kıvırmamış biri için kullanılan bir kelimedir. Sadece narsisizm psikiyatrik bir tablo olarak ele alındığında oldukca daha karmaşa ve ciddi bir durumu ayrım edemiyorlar. Ruhsal olarak narsisizm; kendi önemini abartan, başkalarını burun kıvıran, hususi ve ayrıcalıklı bulunduğunu düşünen, başkalarıyla empati kurmayan bir erkeklik yapısını tanımamak için kullanılır. Peki narsisizm yalnızca övünerek, büyük davranarak ve başkalarını beğenmeyerek mi kendini gösterir?
Hayır… Ruhsal emek harcamalar, narsisizmin bu klasik görünümün tam tersi biçimde, asla ayrım edilmeden ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Aslına bakarsanız iki değişik narsisizm türü vardır: Büyüklenmeci (aleni) narsisizm ve kırık (kız benzer biçimde) narsisizm. Tespit edilmesi daha basit olan kibirli narsistler kibirli, düşüncesizdir ve insanların haklarını ihlal ederler; kırık narsistler ise bunun tam tersidir. Kırık narsistler mahcup, kendine güvenen ve içerisine kapanmış bir tablo sergilerler. Bu kişiler kritik ve cezaya karşı son aşama duyarlıdır, çoğunlukla kendilerini eleştirir, mutsuzluk yaşar ve toplumsal ortamlardan uzaklaşırlar. İlk bakışta narsisizmin tam tersi benzer biçimde gözüken bu tablo aslen aynı dinamikten, kısaca kendini aşırı derecede büyük görmesinden meydana gelmektedir. Aleni ve gizli saklı narsisizm arasındaki temel ayrım, narsisizmin kendisinin büyüklenmeciliğinin iyi mi ortaya çıktığıyla ilgilidir. Aleni narsistler kendilerini agresif bir halde anlatım ederken, gizli saklı narsistler sıska, alçakgönüllü ve alçakgönüllü olma maskesini benimseyebilir. Sadece her iki durumda da derinlerde benzer bir görkem yatıyor.
Gizli saklı narsisizmi saptamak organik olarak aleni narsisizmden daha zor olsa gerek. Bu sebeple bu kişiler çoğu zaman ilk başta sade, alçakgönüllü, güvensiz ve çekingen bir izlenim bırakırlar. Sadece onlarla daha yakından temasa geçtiğinizde davranışlarının peşindeki temel motivasyonun büyüklenmeci fantezileri bulunduğunu ayrım edebilirsiniz. Gizli saklı narsistler kendilerini övmek yahut başkalarını burun kıvırmak yerine bilvasıta yolları tercih ederler. Sözgelişi, aslen iyi görünmelerine karşın insanlara “Bugün oldukca fena görünüyorum” diyebilirler fakat bekledikleri şey “Hayır, mükemmel görünüyorsun!” pozitif bir cümle gibidir. Kendilerini eleştiriyor benzer biçimde görünseler de aslolan amaçları çevreden takdir, tasdik ve tasdik almaktır.
Başarıya ulaşmış olduklarında “Bir şey yaptık fakat pek iyi olmadı” diyerek işlerini küçümseyebilirler. Aslına bakarsak bir kıvanç kaynağıdırlar ve çevrelerinden gelen hayranlık verici yorumlardırlar. Öte taraftan başarısızlıklarını çoğu zaman çevrelerine, insanlara yahut genel koşullara bağlarlar. Sözgelişi işten atıldıklarında bunun nedenini fena idare yahut öteki insanların zayıflığı olarak açıklayabilirler. Adaletsizlik yapanlar, anlaşmazlıklarda kendilerini karşı tarafa karşı sert, saldırgan yahut negatif bir tavırla mağdur olarak göstermeye çalışırlar. Kendi başarılarını övmek yerine başkalarının başarısını küçümserler. Gizli saklı narsistlerin dikkat cazibeli özelliklerinden biri de narsisizmin ana emarelerinden önde gelen empati eksikliğidir. Başkalarının sıkıntılarına karşı duyarsız kalır, hatta mevzuyu kendi problemlerine getirerek karşı tarafın konuşmasını engelleyebilir. Romantik yardımcı yerine çoğu zaman akılcı çözümler sunmayı tercih ederler.
Bu insanların toplumsal yaşamları, belirgin narsistlerinkinden daha sakin ve daha azca sorunlu görünebilir. Sadece başarısızlığa ve eleştiriye karşı aşırı kırılgan olmak kaçınmacı bir hayat tarzına yol açabilir ve onların istedikleri noktaya ulaşmalarını zorlaştırabilir. sadece altta yatan dinamikler narsisizmin temel özelliklerini taşıyor. Empati eksikliği, onaylanma ihtiyacı ve üstünlük duygusu ilişkilerde zorluklara niçin olabilir ve kişiler yakın ilişkilerde ciddi problemler yaşayabilir.