Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TürkMedya Dijital Genel Gösterim Direktörü Serkan Fıçıcı’nın da aralarında bulunmuş olduğu İstanbul’daki Medya Temsilcileri Toplantısı Programında açıklamalarda bulunmuş oldu.
Bakan Fida’nın açıklamalarından satırlar şöyleki;
* Dış siyaset hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Suriye’deki hikayemiz daha yeni başlıyor. Suriye politikamızla hakkı, adaleti ve insanlığı savunduk.
* Bizim Suriye hikayemiz daha yeni başlıyor, Suriye halkı ülkenin yine inşasının başında muhtelif büyük sınavlarla yüz yüze.
* Türkiye’nin dış politikasının ana ekseni sulh, ortaklık, dayanışma ve refahtır. Türkiye’nin hiç bir ülkenin toprağında gözü olmadığı benzer biçimde gizli saklı bir gündemi de yoktur.
* Önümüzdeki dönemde geçiş periyodunun Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasını esas alan kapsamlı bir anlayışla tamamlanacağını umuyoruz.
* (PKK/YPG) Türkiye, geçimine yönelik bütün tehditleri kaynağında ortadan kaldıracak güce, kabiliyete ve en önemlisi kararlılığa haizdir.
* Terörün dini ve milliyeti yoktur. Terör örgütleri açısından Avrupa, ABD ve Türkiye içinde hiç bir ayrım olmadığını daima görmemiz gerekiyor.
* (Suriye’de) Bölücü teşkilat ve onun Suriye’deki uzantıları için yolun sonu yaklaşıyor.
* Suriye’deki yeni diyette kimsenin yalnız emoji kullanma lüksü yok.
* Yunanistan’la mevcut anlaşmazlıklarımızı iyi işleyen ikili diyalog mekanizmalarımız çerçevesinde ele almaya devam ediyoruz ve iyi komşuluk ruhuyla gerçekleştirdiğimiz eylemler hem ülkelere aynı zamanda bölgeye yarar sağlıyor.
* Internasyonal Hakkaniyet Divanı’nın İsrail’i işgale son vermeye çağıran öneri niteliğindeki sonucu ve Internasyonal Ceza Mahkemesi’nin verdiği “tutuklama sonucu”, adaletin tecelli etmesi ve soykırımın sorumlularının cezalandırılması açısından mühim bir adımdır.
* Filistin’de akan kan durmadığı sürece bölge refah ve sükunete kavuşamayacak, bu yüzden Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması için bütün çabalarımızı sürdürüyoruz.
* Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında hep yangını söndürmeye, acıyı dindirmeye çalıştık.
* Önümüzdeki dönemde, bilhassa yakın çevremizde, internasyonal düzeyde problem çözücü ve arabulucu rolümüzü öne çıkaran başka girişimlere, sulh platformlarına ve süreçlere de öncülük ettiğinizi görmüş olacaksınız.
* Müttefikler içinde Müdafaa Sanayii ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılmasına ilişik antak kalma da ülkemizin yoğun çabalarının bir sonucuydu.
* ABD ile ilişkilerimizde yakaladığımız ivmeyi düşünün, Trump yönetimi ondan sonra bunu daha kuvvetli bir halde sürdürmeyi hedefliyoruz.
* Avrupa Donanması ile ilişkilerimizi canlandırmaya da ehemmiyet veriyoruz, AB ülkeleriyle ticari ilişkilerimiz son aşama istikrarlı.
* Önümüzdeki dönemde, birlik ve kuvvetli bir Türk Dünyası için 30’u aşkın etkinlik alanındaki işbirliğimizi daha da güçlendireceğiz.
* Karabağ’da işgalin sona ermesiyle beraber bölgemizde kalıcı sulh, istikrar ve rahatlık için zamanı bir fırsat penceresi açılmıştır, bu süreçte Can Azerbaycan ile omuz omuza ilerliyoruz.
* İsrail’in yarattığı küresel problemi yöresel müttefiklerimizle, küresel aktörlerimizle, ortaklarımızla buluşup aşacağız.
* Türkiye ile Yunanistan arasındaki pozitif yönde ilişkiler, yakın ve uzak geçmişten miras aldığımız sorunların daha iyi çözülmesi için hakikaten güzel bir ortam sağlıyor.
* Amerikalı ortaklarımız askeri operasyon düzenlediğinde, hepimiz onları hedef almadığımız sürece terörle mücadelede şu ana kadar herhangi bir güçlük yaşanmadı, gelecekte de olacağını düşünmüyorum.
* Avrupa’daki birtakım minik ülkelerin ABD çatısı altında muayyen operasyonlara katılarak ve oradan konuşarak geliştirdikleri politikaların ne kendilerine ne de bölgeye yönelik bulunduğunu düşünmüyorum.
* Kendi çıkarları uğruna ABD’nın enerjisini kullanan ve (Suriye’de) onun arkasına gizlenen ülkeleri (Fransa’yı) dikkate almıyoruz.
* Şam’da esasen halkın sahibi olduğu bir hükümet var, bu bütün Suriye’yi bağrına basan, halkın sıkıntılarına son verecek bir hükümet olacak.
* 27 ülkeden oluşan bir AB’de Türkiye ile alakalı birtakım konuların rehin alındığını açıkça görüyoruz.
* Sudan’da BAE ile Sudan arasındaki çatışmadan ziyade taraflar içinde arabuluculuğa gerekseme var.
* Tutarlılık ilkesi gereği öteki coğrafyalardaki hassasiyetimizin Sudan’da da gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz.