Kurtulmuş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla TBMM Basın Koridorunda Meclis muhabirlerini ve Meclis Muhabirleri Derneği’ni (PMD) ziyaret etti.
Gazeteciler Günü’nü kutlayan Kurtulmuş, ondan sonra burada PMD Başkanı Kemal Aktaş ve dernek yönetimiyle bir araya gelmiş olarak gazetecilerle söyleşi etti.
Meclis çatısı altında çalışan gazetecilerle bir araya gelmeye çalıştığını anlatım eden Kurtulmuş, Meclis Basın Koridoru’nda dostluk ve kardeşlik ortamının ne kadar güzel bulunduğunu bir kere daha görmekten saadet duyduğunu söylemiş oldu.
İsrail’in insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Gazze’deki gazetecilerin durumuna dikkat çeken Kurtulmuş, şunları söylemiş oldu:
“İsrail ordusunun başındaki görevlilerin saldırılarında 200’e yakın gazeteci şehit oldu. Görevlerini yerine getirirken şartların ne kadar zor olduğuna bütün dünya şahittir. Tanrı bir kere daha mevzunun anlaşılmasına en büyük katkıyı elde etmiştir. Internasyonal kamuoyunun dikkatini orada vazife meydana getiren gazeteci arkadaşlarımıza çekmek adına, dünyanın her yerindeki serbest gazetecilerin de Gazze’nin yaşamış olduğu bu büyük dramı ve felaketi hatırlamaya çalıştığını görmekten sevinç duyuyorum. Evet.”
– “ANAYASA MİLLİ MECLİSİN MİLLETE KARŞI SORUMLULUĞUDUR”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme ilişik sorularını da yanıtladı.
Anayasa çalışmalarına ilişik yeni toplantı ziyaretlerinin ne vakit başlamış olacağı sorulduğunda Kurtulmuş, ilk turda ortaya konan bir niyet beyanının olduğunu söylemiş oldu.
Anayasa meselesinin yalnız kendisinin ve herhangi bir siyasal partinin meselesi olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Anayasa meselesinin, TBMM’nin millete sorumluluğu vardır. 28. İlk günden beri söylediğimiz bir şey var. Çağın açılışının sebebi şudur: Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışan, reel anlamda uygar, kapsayıcı, hukukun üstünlüğü ilkesine dayalı yeni bir anayasanın yapılması gerekmektedir. oluşturmak
Meclisteki bütün siyasal partilerin seçim beyannamelerinde ve parti programlarında “yeni anayasa” veya “anayasada köklü değişim” önerisi var. Eylül darbesinin ve 1960 darbesinin koruyucu ruhu metinde hâlâ varlığını sürdürüyor. Anayasanın.
– “TERÖRSÜZ TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ”
Kurtulmuş, DEM Partisi heyetinin siyasal partileri ziyaretine kadar bizim ülkemizde bölgede yaşananlara dikkat çekti.
Bölgede emperyalizmin uzun zamandır böl-yönet politikası yürüttüğünü vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye’nin birlik ve eşitlik çerçevesinde hareket etmesi ve sorunların çözümü yönünde irade göstermesi icap ettiğini söylemiş oldu.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Hemen hemen işin başındayız. Burada beklediğimiz, hedeflediğimiz şey tam anlamıyla birlik ve kardeşliğin sağlanmasıdır. Bunun yolu da terörsüz bir Türkiye’nin inşasıdır. Senelerdir büyük bedeller ödeyen bir milletiz. Eruh baskınından bu yana 40 binden fazla vatandaşımızı şehit ettik. Türkiye’nin bu süreçte trilyonlarca dolarlık ekonomik kaybı mevzubahis oldu, Türkiye hep oldu. bölünme tehdidi altında Bunun iyi bir başlangıç bulunduğunu görüyorum.
“Bunu parti yahut hükümet meselesinin ötesine taşımamız gerekiyor.” Kurtulmuş, “Bu Türkiye’nin ortak sorumluluğudur. Türkiye’yi terörsüz inşa edeceğiz. Yol ayrımından geçtik. Türkiye, emperyalizmin böl-yönet politikalarının hedefi olmamalıdır ve olmayacaktır. Artık sandıkta bürokrasi olmasın, terörle olmasın, Türkiye’nin zamanını, halkını, kaynaklarını kaybetmeyeceği bir sürece gireceğiz.
– “TERÖRİZMİN ARTIK TÜRKİYE İÇİN TEHDİT OLMAYACAĞI BİR DÖNEMİN İNŞA EDİLMESİ MÜMKÜN”
Kurtulmuş, terörü bitirme sürecinde “Hele bir siyasal mecmua üstünden oldukça konuşarak köpürtülecek bir süreç değil.”
Sulh döneminin tamamlanması, terörün ve silahların tamamen durdurulmasına işaret eden Kurtulmuş, Türkiye’nin yanı sıra Suriye’nin kuzeyinde ve Irak’ta da terör faaliyetlerini sonlandıracak bir sürecin inşa edilmesinin önemine dikkat çekti.
Her insanın oldukça görevli davranması gerektiğine inandığını belirten Kurtulmuş, laflarını şu şekilde sürdürdü:
“Şu demek oluyor ki yüz defa düşünüp bir defa konuşacaksak, artık bin defa düşünüp bir defa konuşmamız ihtiyaç duyulan bir döneme girdik. Bu zamanı bir fırsattır, siyasal aklı kullanmak icap ettiğini, milli çıkarları korumak icap ettiğini düşünüyorum.”
– “ÖNCE İMRALI’DAN TERÖRÜN BİTİRİLMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA…”
Meclis Başkanı Kurtulmuş, sürecin ne vakit tamamlanacağına ilişik suali şu şekilde yanıtladı:
“Zaman vermek doğru değil fakat evvela İmralı’dan terörün bittiğine dair bir izahat yapılmaması… Tüm güvenilmezlerin tabanca bırakmama, susturma çağrısına uymak istiyoruz. Öte taraftan Türk devleti lüzumlu bütün tedbirleri alacak durumda, dolayısıyla burada oldukça fazla vurgunculuk var, alıcının adımlarını yapmadan gerçekleştirmek gerekiyordu.
İmralı’ya giden heyetin ilkin öteki siyasal partileri, sonrasında da beni ziyaret ederek izlenimlerini orada anlatmasını, partilerden kendi görüşlerini almamasını mühim buluyorum. Netice ne kadar süre gelir bilmem fakat çok da fazla uzatılmaması icap ettiğini görüyorum. Siyasal tecrübemiz bunu söylüyor. Bu tür mevzular sağdan sola oldukça fazla dikkat çeken konulardır. Kimsenin provokasyon yapmasına zemin hazırlamayacaktır fakat bunu parlak zeka bir halde, milletin çıkarlarına hizmet edecek halde sonuçlandırmak her şeyden ilkin siyaseti oldukça normalleştirecektir.”
– “ANAYASA TOPLANTILARI İLE ANAYASA TOPLANTILARI PARALEL SÜREÇLER DEĞİLDİR”
Kurtulmuş, “Anayasa toplantıları ile İmralı heyetinin müzakereleri arasındaki irtibat”ya ilişik değerlendirmelere dikkat çekerek, “Anayasa müzakereleri ile İmralı müzakereleri paralel süreçler değil. Bu yeni gelişmelerin hiçbiri gündemde olmayan bir mevzu değil” dedi. Tamamen değişik bir alan ve bu mevzu tamamen değişik bir alan.” ifadeler kullandı.
Sürecin Meclis odaklı ilerleyip ilerlemeyeceğine ilişik sual üstüne Kurtulmuş, burada mühim olanın netice almak bulunduğunu söylemiş oldu.
Kurtulmuş, bu alanda oldukça fazla konuşulmadan adım atılması icap ettiğini vurgulayarak, “İmralı’ya giden kurul, bütün partileri ziyaret etti ve bu emek harcamayı Meclis çatısı altındaki partilerle beraber yapmadı. Adresin nerede olduğu belli. İradenin merkezinde yer edinen siyasal bir karar fakat Meclis’in yöntemi iyi mi söyleniyor?
– “HERKESİN KARAR VERMESİ GEREKİYOR: ‘BU DÖNEMİ BİTİRECEK Mİ, BİTİRMEYECEK Mİ?'”
Kurtulmuş, bu işin ruhsal kısmının oldukça daha mühim bulunduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’nin terör sebebiyle ağır bedeller ödediğini, şehitler verdiğini anımsatan Kurtulmuş, terör sebebiyle yürek burkan hikayelere, aile dramlarına şahit olduklarını açıkladı.
Kurtuldu, laflarına şu şekilde devam etti:
“Burada bir netice alınacaksa bu alanın, şu demek oluyor ki buradaki anahtarın yönetimi muhtemelen şu olacaktır; Kürtlerin onurunu, Türklerin gururunu koruyacak ve kollayacak bir süreç yürütülmelidir. Şu demek oluyor ki geçen sefer koşullar tamamen farklıydı, burayı yok etmek için ellerinden geleni yaptılar.
Kurtulmuş, birtakım siyasilerin bu döneme ilişik sert açıklamalarda olduğunun hatırlatılması üstüne, “Varsayımsal bir mevzudan bahsediyoruz, bedeli oldukça ağır olan bir geçmişten bahsediyoruz. ‘Bu periyodu bitirecek miyiz, bitirmeyecek miyiz?’ Siyasal görüşleri değişik olsa da bütün siyasal partilerden bu şekilde bir beklentim var.
Bir el silahta, bir el sandıkta bürokrasi olmaz. Hayattaki hiç bir demokrasi, sandıkların tabanca diretmesiyle ele geçirilmesine izin vermez. ve benzer bütün anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak bir gelişmeyi verecektir.” dedi.
Kurtulmuş, “Gazeteci arkadaşlarımızın belli bir hizmeti tamamladıktan sonrasında yeşil pasaportla yolculuk etmesinin müsait bulunduğunu düşünüyorum.” değerlendirildi.