Ai’nin en ünlü eserlerinden biri olan Dropping a Han Dynasty Urn (1995) adlı bir dizi fotoğraf, sanatçının 2.000 yıllık bir eseri görünüşte yok ettiğini tasvir ediyor. Görüntüler, Ai’yi bugün bildiğimiz üretken ikonoklast olarak sağlamlaştırdı. BBC Culture’a konuşan Ai, “İnsanlığın bir parçası olarak sanatçılar, değer sistemimizi ve varoluşumuzun olanaklarını sürekli inceleyip değerlendirerek yeni tanımlar yaratmak için inşa eder ve yapısökümü yapar.” “Ben sorunlara hep böyle yaklaşırım, konunun karşı tarafında durarak, hatta kendimin karşı tarafında durarak. En güvenilir ölçünün bu olduğuna inanıyorum.”
Kişisel deneyimleriniz işinizi nasıl etkiledi?
Basitçe söylemek gerekirse, geçmişte yaptıklarım, şimdi yaptıklarım ve gelecekte yapacaklarım tek bir soruya yönelik: “Ben kimim?” Kendimizle ilgili anlayışımızın yaşam deneyimlerimize, anılarımıza ve günlük durumlara nasıl tepki verdiğimize yakından bağlı olduğu yaygın bir bilgidir. Kendi algımız gerçeklikten ve hatıralardan kolayca ayrılabilecek bir şey olmadığı için bu bir mücadele olabilir.
Bunu tam olarak anladığımda epey geç olmuştu. 2011’den önceki 50 yılı aşkın süredir kafam çok karışıktı. 3 Nisan 2011’de gizlice gözaltına alındım. Benim için çok önemli bir andı çünkü bu deneyim beni durumumu, nereden geldiğimi ve gerçekte kim olduğumu yeniden değerlendirmeye zorladı. 81 gün gizli gözaltında tutulduktan sonra şaşırtıcı bir şekilde serbest bırakıldım. İşte o zaman geçmişte neler olduğunu, şair olan babamın neden sürgüne gönderildiğini ve onunla geçirdiğim zamanın beni nasıl etkilediğini anlamam gerektiğini anladım.