CHP Milletvekili Gürsel Tekin, Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında konuşuyor…
“MİLLETVEKİLİ OLARAK ANAYASA ÜSTÜNE YEMİN ETMİŞSEM”
15 ay önce sayın Dursun Çiçek, bir başka kanalda tartışma yapıyor. Ergenekon’da uzun süre cezaevinde yatmış. ‘HDP’ye bakanlık verilebilir’ demiş. ‘Dursun Çiçek böyle diyor, ne diyorsunuz’ dediler. 7Dursun Bey haklı dedim. Ortada bir anayasa var’. Aradan 15 ay geçti. Başka bir kanala yayına gittim. Şimdi merak ediyorum, Allah’ınızı severseniz, ortada bir anayasada varsa, fiilen yürürlükte ise, milletvekili olarak ben de bu anayasa üstüne yemin etmişsem. Bazıları ‘ben yok sayıyorum’ diyebilir. Ben 6’lı Masa’nın temsilcisi değilim, HDP’nin temsilcisi değilim. Telefonda bir tek HDP’li üst düzey yöneticisinin numarası yoktur. Telefonda binin üzerinde mesaj var, hepsinden destek geliyor. Edirne, Rize, Trabzon, Kayseri’den destek verirken bu sosyal medyada ne oluyor diye baktık. Üç grup tespit ettik. Üçü de birbirini hiç sevmeyen grup. Kim olursa olsun bunlar çok ayıp şeylerdir. Eleştiriye açık bir insanım. Benimle ilgili onlarca manşetler yapıldı. Tek bir tanesi doğruysa şu Taksim Meydanı’nda kendimi asarım. Cübbeli Ahmet yaşıyor. Cübbeli Ahmet’le bir sürmanşetteyiz. Ergenekon’un derin operasyonunu oluşturuyormuşuz. Rahmetli annem sabah arıyor beni… Gerçekten hayatımda Cübbeli ile tanışmış değilim.
“SEZGİN’İN UÇAĞINA BİNENLER BANA AKIL VERMEYE KALKTI”
Sayın İnan Kıraç’la benim 500 metrede bir arada olmuş değiliz. Yine manşetteyiz. Biz siyaset oyunu kuruyormuşuz. Bir başka gazetede sürmanşet, Alman istihbarat örgütü bana brifing veriyormuş. Gazetecilik tekniğe de uygun değil. Üç sarışın bu tarafta, üç sarışın bu tarafta. Onların gözü kapatılmış, benim gözüm açık. Ben öyle bir masada oturmuş değilim. Kaldı ki birçok masalarda oturabiliriz. Ben aleni yaşayan bir insanım. Bu FETÖ çetesi diyorlar ya. Daha yeni il başkanı olmuşum. İlk 20 günüm falan. Kiraya verdikleri yer deprem toplama alanı. ‘Bu alanı kiraya veremezsiniz’ diye yürütmeyi durdurma kararı aldık. Yürütmeyi durdurma kararı aldığım için 2008 yılında Ankara’da savcılıkta dosyam var. Rahmetli Kamer Genç’le telefonu dinlenen 2 CHP’liden biriyim. Dosyayı uyduranların tamamı cezaevinde yatıyor. Mesela Sezgin Baran Korkmaz. Bir gazetede gördüm ilk kez. Benim hemşehrim. Demeç vermiş, ben Kadıköy Belediye Başkanı Yardımcısı iken bana gelmiş, ben ona ayakkabı boyası almışım. Sezgin’in uçağına binenler, otelinde kalanlar bana akıl vemeye kalktılar. Sezgin Baran Korkmaz’ın hiçbir açılışına gitmedim. Uçağına binmedim. Bir çayını bile içmemişim. Ben CHP İstanbul İl Başkanı iken Türkiye’de aklınıza gelebilecek en deve dişi işadamları görüşmek istedi. Tamamına ‘başımın üstüne’ dedim ama ‘bir yerde görüşebilirim CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda’ dedim.
“6’LI MASADA DEMOKRASİ AÇISINDAN BÜYÜK BEKLENTİ VAR”
Sayın genel başkanımızın en kritik döneminde yanında olmuşum. Sayın genel başkanımız, ben İstanbul il başkanıydım. Sayın Öymen’le karşı karşıya geldiler. Gittim tek başıma Kemal Bey’in yanında durdum. Doğru olan yerde tavır alırım. Şu anda HDP yasamada iktidar, kamuoyu bilsin. Yani CHP, MHP, İYİ Parti, AK Parti yasamada görevi, yetkisi, kırmızı arabaları, maaşı, komisyondaki şeyleri neyse onların da o kadar. İki ay önce Türkiye Cumhuriyeti adına komisyonda bütün siyasi partilerle gittik, HDP’li arkadaşlarımız da vardı. Kim ödedi? Devlet. 15 ay önce aynı cümleyi kullanmışım. 15 ay sonra ben de şaşırdım. Sorunun Gürsel Tekin’in o cümlesiyle ilgili olduğunu çok iyi biliyorum. Şu anda yürüyen bir süreç var. 6’lı Masa’da gerçekten Türk demokrasisi açısından büyük beklenti var. Açık söylüyorum; bu rejimin değişmesi için gereken ne varsa CHP ve Gürsel Tekin olarak elimizden ne gelse yapmaya hazırım. Bütün siyasi partileri kendilerine benzettiler. Televizyonda liderler konuşurdu. Sayın Perinçek, dönemin Başbakanın gözüne bakarak ‘Sayın Başbakan katliam yapıyorsunuz’ diyordu. Demokraside geldiğimiz duruma bakın. Sonuç itibariyle ben masa kurucusu değilim. Bakanlıkları Cumhurbaşkanı verir. Orada diyorum, ortada anayasa olduğu sürece bu anayasaya sadık kalacağım. Burada bütün Türkiye’ye özellikle Kayseri, Yozgat, Urfa, çokça bütün illere çokça destekleri oldu. Söz veriyorum hepsini tek tek ziyaret edeceğim. Partiye katılmak isteyen çok arkadaşımız var. İnşallah onların rozetini takmak bize nasip olacak.
Bir önceki seçimlerde ben çok sahadaydım. 2019 seçimlerinde aklınıza gelebilecek en kara kampanyalar yapıldı. Millet buna itibar etmiyor. Kimse boşuna para harcamasın. Korsan şekilde yapıyorsunuz sonra gidiyor. Geçmiş dönemde gerçekten AK Parti’yi kıskanıyordum. Projeleri anlatıyordu. Şimdi onu bırakmışlar kara kampanya yapıyorlar. ‘Esat’a mı Ekrem’e mi oy vereceksiniz’ demişlerdi, ‘Sisi’ye mi oy vereceksiniz’ dediler, şimdi Sisi’nin ayağına gidiyorlar. Bu kara kampanyalara söylenecek bir durum yok. Çok aleni üç şey oluştu. Millet İttifağı oluştu, Cumhur İttifağı oluştu bir de sol ve HDP. Bazen düşünüyorum, acaba bu kampanya HDP’yi diri tutmak için mi yapılıyor? Bir siyasi partiyi sürekli tartıştırırsanız. Araştırmalara bakıyorsunuz sürekli oyları yükseliyor. Sürekli kanallarda, televizyonlarda kendisini ifade eden partiler maalesef yüzde 1’i geçmiyor. Dünyada çok ülkenin seçimlerini izledim. Türkiye’de çok seçim kampanyası yapmış insanım. Dünyanın en politik seçmeni Türk seçmenidir. 365 gün siyasetin konuşulduğu başka ülke bulamazsınız. Türkiye’nin böyle bir şansı var. Hangi kampanyayı yaparsanız yapın, sonuç itiariyle vatandaş ne yapacağını çok iyi biliyor.
Ayrıntılar geliyor…