CNN
—
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Myanmar’ın bağımsızlığından bu yana Güneydoğu Asya ülkesi hakkında almış olduğu ilk kararda, görevden alınan Devlet Danışmanı Aung San Suu Kyi ve eski Cumhurbaşkanı Win Myint de dahil olmak suretiyle Myanmar’ın iktidardaki askeri cuntasını tüm siyasal mahkumları özgür bırakmaya çağırdı.
BM Güvenlik Konseyi’nin Myanmar’a ilişkin 2669 sayılı Sonucu, “ordu tarafınca dayatılan devam eden muhteşem hal mevzusunda derin endişeyi” dile getirdi ve uzun süredir devam eden birkaç problemi çözme gereğini altını çizdi. Ek olarak, sertlik mağdurları için, çoğunlukla Müslüman bir azınlık olan Rohingya da dahil olmak suretiyle, hanımefendilere, ufaklıklara ve yerinden edilmiş nüfusa vurgu yaparak daha çok insani yardım çağrısında bulunmuş oldu.
Yasa, ordunun şiddetli bir darbe düzenleyerek demokratik olarak seçilmiş hükümeti devirmesinden ve Suu Kyi dahil sivil liderleri tutuklamasından ortalama iki yıl sonrasında geldi.
Myanmar’da askeri cunta altındaki özgürlükler ve haklar belirgin şekilde kötüleşti. Sivil cemiyet kuruluşlarına bakılırsa, devlet infazları geri döndü, askeri yönetimi protesto etmiş olduğu için binlerce şahıs tutuklandı ve ordunun okullar da dahil olmak suretiyle sivil alanlara yönelik belgelenen şiddetli saldırılarının sayısı arttı. Cunta, “teröristler” olarak adlandırdığı kişilerle savaştığını iddia ediyor ve barışa dönüş sözü veriyor.
Çarşamba günkü karar İngiltere tarafınca önerildi ve 12 lehte, aleyhte yok ve Çin, Hindistan ve Rusya’dan üç çekimser oyla kabul edildi.
Suu Kyi şu anda bir takım suçlamayla başkent Naypyidaw’daki bir hapishanede hücre hapsinde tutuluyor. 77 yaşındaki eski Nobel Sulh Ödülü sahibi, bugüne dek üç yılı ağır emek harcama dahil olmak suretiyle 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eleştirmenlerin ve internasyonal gözlemcilerin siyasal güdümlü bulunduğunu söylediği kanaatler çoğunlukla, Ulusal Demokrasi Birliği’nin ordu tarafınca oluşturulan bir partiyi ezici bir zaferle kazanılmış olduğu Kasım 2020 genel seçimleriyle ilgili.
ABD Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield Çarşamba günü yapmış olduğu açıklamada, ABD’nin Güvenlik Konseyi’ni sonucu kabul etmiş olduğu için alkışladığını söylemiş oldu. Myanmar’ın eski adıyla ilgili olarak, “Bu kararla internasyonal cemiyet, Burma’nın askeri rejiminin korkulu sertliğini durdurmasını, tadı olarak gözaltına alınanları derhal özgür bırakmasını, insani yardımın engelsiz bir halde erişimine izin vermesini ve azınlık gruplarını müdafaasını talep ediyor” dedi.
Sadece bunun “dökülen kanı sona erdirmek için yalnızca bir adımı temsil ettiğini” söylemiş oldu. Oldukca daha fazlası yapılmalı” diyen BMGK, “Burma askeri rejiminin gaddarlıkları ve suiistimalleri için hesap verebilirliği teşvik etmelidir.”
İngiltere’nin BM Büyükelçisi Barbara Woodward yapmış olduğu açıklamada, “Cunta Şubat 2021’de iktidarı şiddetle ele geçirdiğinden beri Myanmar halkına karşı köyleri yakarak, fark gözetmeyen hava saldırıları, işkence ve toplu katliamlar yürüterek acımasız bir kampanya yürüttü” dedi. .
“Bu karar net bir bildiri veriyor: Güvenlik Konseyi, Myanmar’da ordunun elinde olup bitenlerden ve halkın sulh ve demokrasi çağrılarını bastırmak için uygulanan sözde ‘muhteşem hal’den derin kaygı duyuyor” diye ekledi. ”
Haber, insan hakları gruplarından daha çok fiil çağrısında bulunan karışık bir cevap aldı.
Küresel Hakkaniyet Merkezi Başkanı Akila Radhakrishnan, BM Güvenlik Konseyi’nin çabalarına “daha sağlam fiil için kaçırılmış bir fırsat” diyerek cevap verdi, sadece daha iyi bir fiil planı tasarlamanın acil ihtiyacını yineledi.
“[W]Konsey üyelerinin daha sağlam fiil için bir fırsatı kaçırdıklarını inkar edemeyiz. En önemlisi, Myanmar’daki durum hakkında tertipli raporlama için bir mekanizma oluşturmadaki başarısızlıklarıydı. Bu devamlı gelişen ve derinleşen bir krizdir. Bu yüzden, Konsey üyelerinin kapsamlı ve devam eden bir fiil planı geliştirerek bu sonucu bir ilk adım olarak ele almaları acildir.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Direktörü Elaine Pearson, “Karar Myanmar halkı adına fazlaca mühim bir adımdır ve Myanmar’ın acımasız generallerinden hesap sorulmasına kapı aralamaktadır” dedi.
Pearson, “karar cuntanın günlük vahşetini tekrardan incelemeli ve Myanmar halkının demokrasi ve özgürlüğe yönelik yürekli çabalarını tanımalı” dedi.