Avrupa Birliği’ni sarsan son rüşvet skandalı, dikkatleri demokrasinin yumuşak karnına çekti. Bireysel açgözlülük ve rüşvetçiliğin kolay bir yansıması olmaktan oldukça (sanıklar tüm iddiaları reddediyor), AB’deki liberal demokrasinin temel altyapısının tamamlanmamış bulunduğunun altını çiziyor. Bunu düzeltmek için AB şaşırtıcı bir modele, ABD’ye bakmalı.
ABD’de, yabancı bir hükümet adına hareket eden herhangi biri, yalnızca bu gerçeği değil, hem de – ücretler, sağlanan hizmetler, bu amaçla temasa geçen yetkililer, hesapta çalışan çalışanlar vb.
Netice olarak, Katar’ın Mercury Public Affairs, LLC’ye ayda 30.000 ABD doları ödediğini biliyoruz. [€28,000] “ilgili hükümet dışı siyaset ve bilimsel nitelikli kurumlarla araştırma, tavsiye ve katılım” için yada “ABD’deki ilgili yetkililer ve karar vericiler ve medya ile iletişimi kolaylaştırmak” için BGR Government Affairs, LLC’ye aynı aylık tutarı ödediği için, bilhassa Teksas eyaletinde.” Başka bir şirket, Florida ile ilgili olarak benzer bir tutara tabidir.
Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası yada FARA yardımıyla, eski ABD başsavcısı John Ashcroft’un Katar’ın terörle savaşım ve internasyonal mali düzenlemelere uyma çabalarını vurgulamak için 90 günlük bir ön ödeme karşılığında 2,5 milyon dolar aldığını ve Ashcroft’un kendisini taahhüt ettiğini biliyoruz. çabayı desteklemek için “danışma topluluğu içinde oldukça üst düzey pozisyonlarda bulunan eski yetkililer, Federal Soruşturma Bürosu” ve öteki kurumlar da dahil olmak suretiyle eski kilit hükümet liderlerini görevlendirmek.
Amerikalılar, ufak Katar’ın 2016-22’de Washington’daki lobicilik harcamaları açısından Çin, Japonya ve Cenup Kore’den sonrasında dördüncü sırada yer aldığını da biliyor. (Rusya altıncı sırada.)
Bazıları etik dışı olsa da, bunların hiçbirinin yasa dışı olduğuna dair bir tavsiye yok – sadece FARA yardımıyla Amerikalılar, Katar’ın siyaset oluşturmayı etkilemek için ne yaptığına dair bir düşünce edinebiliyor.
Bunu, Washington’da ve eyalet başkentlerinde etken olarak lobi icra eden ülkelerin sayısıyla çarpın ve ellerinde tuttukları oldukça sayıda hukuk firmasını ilave edin ve bu hükümetlerin ABD ile ilişkilerdeki ana kaygılarının kabaca bir haritası ortaya çıkıyor. Ayrıca biz Avrupalılar, hangi eski Avrupa Komiserlerinin yabancı müşteriler adına meslektaşlarıyla lobicilik yapmış olduğu yada hangi lobicilerin Avrupa Parlamentosu üyelerine aynı amaçla yaklaştığı mevzusunda tamamen karanlıktayız.
Son olarak nüfuz karşılığı nakit skandalı esnasında AB düzeyinde bir FARA – bir EuroFARA – mevcut olsaydı, bu, yozlaşmış milletvekillerinin yabancı hükümetlerden nakit kabul etmesini yada eski komisyon üyelerinin tehlikeli STK’lar adına lobi yapmasını engelleyemezdi.
Yasayı çiğnemek isteyenler bu yasayı da çiğnemiş olur.
Sadece yasa koyuculara, yetkililere, diplomatlara, kampanyacılara ve basit vatandaşlara Katar yada Fas gibilerinin yasal lobicilik çabaları hakkında düşünce verebilir ve böylece su hattının altında başka neler olup bittiği hakkında bilgili varsayımlar yapmalarına olanak tanırdı.
Bununla birlikte EuroFARA, yabancı güçlerin maaş bordrolarındaki sayısız lobiciyi ve nüfuz tacirini dizgesel olarak ifşa edecek ve Avrupalılara hangi ülkelerin en agresif şekilde ve hangi hedeflere yönelik olarak lobicilik yapmış olduğu mevzusunda bir düşünce verecektir. Ek olarak gündemlerini zorlamak için hangi yetkililerle görüştüklerini ve bunun geride bıraktığı yasama ayak izini de gösterecekti.
Tavsiye edilen düzenlemenin anlamlı olabilmesi için, ABD FARA’nın zayıf bir noktası olan sağlam uygulama mekanizmalarına haiz olması gerekir. Halihazırda mevcut Şeffaflık Siciline kaydolma zorunluluğunun haricinde bırakılan sadece hükümetler de dahil olmak suretiyle yabancı müşteriler adına çoğunlukla lobi icra eden hukuk firmalarını (FARA’da olduğu benzer biçimde) içermesi oldukça önemlidir. Ve üye devletlerin diplomatlarıyla meydana getirilen lobi toplantıları de ilgilendiriyor olmalı – şu anda Brüksel’de tam bir kara kutu.
AB düzeyinde hareket etme ihtiyacı açıktır.
Çeşitli AB üye ülkeleri lobicilikle ilgili herhangi bir mevzuattan yoksundur ve lobiciliği düzenleyen en zayıf araçlar olan lobici kaydına yada lobiciler için davranış kurallarına haiz değildir. Diğerlerinin gönüllü lobicilik kayıtları vardır. Bu düzenleyici rejimlerin bir çok, zayıf uygulama ile işaretlenmiştir.
Sadece daha da önemlisi, AB’nin yapısının kendine özgü özelliklerinden dolayı, AB’nin kurumlarındaki yetkililere, Avrupa Komisyonu Üyeleri’ne, Avrupa Komiserleri Kurulu üyelerine ve konseyde kanun yapımında vazife alan ulusal diplomatlara uygulanacak hususi kurallara ihtiyacı vardır.
Şimdiye kadar, AB’nin lobiciliği – herhangi bir lobiciliği – düzenleme çabaları zayıf kaldı ve mevcut oldukça azca düzenleme, uygulama eksikliği sebebiyle gölgelendi.
Dimitris Avramopoulos, komiserlik görevi sona erdikten kısa bir süre sonrasında şüpheli bir STK’da cömertçe ödenmiş “fahri” yönetim kurulu üyeliğini kabul etmek için komisyondan izin istediğinde, söz mevzusu STK Şeffaflık Siciline kaydolma zahmetine bile girmemiş olmasına karşın izin aldı. .
Komisyon servisleri tarafınca sonrasında kaydın yapılıp yapılmadığını denetlemek için bir takip yapılmadı ve bir onursal kurul üyeliğinin niçin ayda 5.000 € ile tazmin edilmesi icap ettiğini sormak kimsenin aklına gelmedi.
Avrupa Komisyonu’nun Belçika hakkında geçen Temmuz ayında kabul etmiş olduğu hukukun üstünlüğü raporunda, Belçika’yı bakanlar ve parlamenterler için devam eden lobicilik kuralları reformunu tamamlamaya ve bütünlük çerçevesini güçlendirmeye çağırması ironiktir.
Komisyon, öteki kurumlarla beraber kendi bütünlük çerçevesini güçlendirmek için acil adımlar atmalıdır. Eleştiri bir unsur, yabancı lobicilerden oluşan bir veri tabanının – bir EuroFARA’nın – oluşturulması olmalıdır.
FARA, 1938’de Nazi propagandasına ilişkin artan endişeler ve siyaset sürecini etkileme girişimleri içinde kabul edildi.
Liberal demokrasilerin kendi yaşam biçimlerini yabancı düşmanlara karşı etken bir halde müdafa ihtiyacının farkına varmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz.
AB’nin dezenformasyonu saptamak ve bunlarla savaşım etmeye çalışmak için oldukça para harcamış olduğu ve daha geniş anlamda otoriter tesir mevzusunda kaygı duyduğu bir zamanda, kendisini ve vatandaşlarını bir EuroFARA’nın sağlayacağı eleştiri detayları inkar etmek apaçık bir dikkatsizlik benzer biçimde görünüyor.