15 Şubat Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu Üyeleri AB’yi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin İstanbul Sözleşmesi’ni bir blok olarak onaylamaya çağırdılar.
Rapor tarafından benimsenen 469 lehte, 104 aleyhte ve 55 çekimser, İstanbul Sözleşmesinin uluslararası standart belirleyici ve kuralları izleyerek ve uyumlaştırarak toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ortadan kaldırmada kilit bir araç olmaya devam ettiğini savundu.
Sözleşme, kadınları şiddete karşı korumak için Avrupa genelinde yasal bir çerçeve düzeyi oluşturmaya yardımcı olan bir Avrupa Konseyi antlaşmasıdır.
Şimdiye kadar 21 üye ülke sözleşmeyi onayladı. Bulgaristan, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya hala bunu yapmadı. Polonya’da hükümet sözleşmeden çekilmeyi düşünüyor ve kürtaja fiili bir yasak getirdi.
AB’nin kendisi sözleşmeyi 2017’de imzaladı, ancak bazı üye devletlerin muhalefeti nedeniyle bir blok olarak sözleşmeye katılmadı.
2021’de Avrupa Adalet Divanı görüş yayınladıüye devletler konseyinin, AB hukukunun yetkilere sahip olduğu alanlarda nitelikli çoğunluk ile AB’nin sözleşmeyi onaylamasına devam edebileceğini savunarak.
Çarşamba günü AB büyükelçileri, AB kurumları, bazı adli işbirliği alanları, iltica ve sığınma gibi AB’nin münhasır yasal yetkiye sahip olduğu alanlarda AB’nin sözleşmeyi onaylamasına yeşil ışık yakacak iki kararı – nitelikli çoğunlukla – imzaladılar. geri göndermeme.
Sözleşmenin AB tarafından onaylanmasına karşı çıkan ülkelerden biri olan Macaristan’ın da nitelikli çoğunluk prosedürüne itiraz etmesi bekleniyor.
AB işlerinden sorumlu bakanların büyükelçiler tarafından alınması muhtemel kararı önümüzdeki hafta resmi olarak onaylamaları bekleniyor.
Avrupa Parlamentosu’nda Salı günü yapılan tartışma sırasında, bazı milletvekilleri sözleşmenin onaylanmasındaki gecikmeyi “utanç verici” olarak nitelendirdi.
Milletvekillerinden biri olan merkez sağ İsveçli AP Milletvekili Arba Kokalari, “AB’nin İstanbul Sözleşmesi’ni onaylamasının zamanı geldi. AB, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti durdurmak, mağdurları korumak ve failleri cezalandırmak için adım atmalı ve sözden eyleme geçmelidir.” dosya sorumlusu dedi.
Sol görüşlü Polonyalı Avrupa Parlamentosu Milletvekili Łukasz Kohut, “Kadın hakları siyasi tartışma veya anlaşmazlık konusu olmamalı” dedi.
AB’de her üç kadından biri, yani yaklaşık 62 milyon kadın, fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmıştır. AB Temel Haklar Ajansı’na göre, AB’deki kadınların yarısından fazlası (yüzde 55) 15 yaşından beri en az bir kez cinsel tacize uğradı.
Eurobarometer verilerine göre AB genelinde kadınların yaklaşık yüzde 77’si, Covid-19 salgınının ülkelerinde kadınlara yönelik fiziksel ve duygusal şiddetin artmasına neden olduğunu düşünüyor.
2021’de, başka bir AB kurumu olan Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin blok ekonomisine yılda 366 milyar avroya mal olduğunu tahmin ediyor.