10 Aralık sabahı erken saatlerde, Hainan Airlines uçağından indim ve hareketli kış ortasında Brüksel’e ayak bastım. Bu şehre yabancı değilim. Silahların kontrolü ve Kapsamlı Ortak Fiil Planı ile ilgili mevzularda AB genel merkezine önceki ziyaretlerimde, birçok AB meslektaşımı tanıma şansım oldu ve onlarla iyi emek verme ilişkileri kurdum. Bana, çeşitliliği, iştirakı, diyaloğu ve uzlaşmayı savunarak AB’nin Avrupa bir araya gelmesinin istikrarlı gelişimine şahit olduğu söylendi. Bu ilkelerin gelecekteki çalışmalarımda ifadesini bulmasını içtenlikle umuyorum.
Avrupa’daki soğuk havaya karşın, en gelişmiş ekonomilerden oluşan bir blok ve bölgesel entegrasyonda bir öncü olan Çin’in AB’deki 15. büyükelçisi olarak yeni görevime başlamaktan hala coşku duyuyorum. Çin’i ve çıkarlarını temsil eden buradaki görevim, anlayışı ve karşılıklı itimatı artıran ve Çin ile üye ülkeleri de dahil olmak suretiyle AB arasındaki ergonomik işbirliğini kolaylaştıran bir köprü görevi görmektir. Üç şey sorumluluklarımı yerine getirme mevzusunda bana itimat verdi.
Oku ve karar ver
EUobserver’a bugün katılın
Avrupa uzmanı olun
Tüm makalelere ve 20 senelik arşivlere anında erişin. 14 günlük parasız tecrübe etme.
… yada grup olarak abone olun
-
(Fotoğraf: Çin Halk Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği Misyonu)
Birincisi, Çin barışçıl kalkınma yoluna bağlı kalmaya devam ediyor. Çin Komünist Partisi’nin son 20. Ulusal Kongresi’nden açık ve mühim bir ileti, Çin’in iç ve dış politikalarının sürekliliği ve istikrarıdır. İçeride Çin, Çin özelliklerine haiz sosyalizm yolunu izleyecek, insanı ön plana ve merkeze koyacak, reformları ve dışa açılmayı derinleştirecek. Harici olarak, Çin dünya barışını korumaya ve ortak kalkınmayı desteklemeye devam edecek ve ortak bir geleceğe haiz küresel bir topluluk oluşturmak için öteki ülkelerle beraber çalışacaktır. Modernleşmeye doğru yürüyen bir Çin, AB’ye ve daha geniş dünyaya daha çok fırsat getirecektir. Geleceğe bakıldığında, Çin’in refahını ve istikrarlı büyümesini sürdüren temeller değişmeden kalıyor. Yüksek standartlı dışa açılmayı sürdürme kararlılığımız ve Çin-AB ilişkisinin parlak görünümü de değişmedi.
İkincisi, gelişmiş bir Çin-AB ilişkisi için üst düzey siyasal destek var. Bu ayın başlarında, Pekin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Başkan Charles Michel ile yapmış olduğu ve iki liderin oldukca çeşitli mevzularda anlaşmaya vardığı görüşmesine katılma şerefine eriştim. Başkan Xi, AB’nin Çin’in modernleşme arayışında mühim bir ortak haline gelebileceği ve Çin’in devasa pazarının sunmuş olduğu fırsatlardan ve kurumsal açılımı ilerletme ve internasyonal işbirliğini derinleştirme çabalarından yararlanma umudunu dile getirdi. İki önder arasındaki görüşme, karşılıklı güvenin artırılması, düşünce birliği oluşturulması ve işbirliğinin derinleştirilmesi yönünde pozitif yönde bir sinyal göndererek Çin-AB ilişkilerinin geleceği için net bir yön belirledi.
Üçüncüsü, Çin-AB ilişkilerini pozitif yönde bir yöne çekecek kuvvetli temel güçler var. Çin ve AB, dünyanın iki büyük gücü, pazarları ve medeniyetleridir. Karmaşık ve kargaşa ve bunalımlı internasyonal durum karşısında, iki taraf dünyaya istikrarı geri getirmek için el ele çalışmalı ve çalışmalıdır. Onlarca senelik ilişki, Çin ve AB’nin rakip değil ortak bulunduğunu gösteriyor. Görünürdeki farklılıklarımıza karşın, iki taraf kapsamlı ortak çıkarları paylaşıyor ve beraber birçok büyük şeyi başarabilir. Bu bağlamda, karşılıklı yarar ilkesini izleyen kapsamlı stratejik ortaklığın sürdürülmesi, farklılıkların diyalog kanalıyla yönetilmesi ve oldukca taraflılığın benimsenmesi hem Çin’in hem de AB’nin ve daha geniş küresel toplumun çıkarlarına hizmet etmektedir.
Uçaktan iner inmez ufukta güneşin doğduğunu gördüm. Çin’de insanların çoğunlukla söylediği benzer biçimde, itimat altından daha değerlidir. Güvenimi gerçek eyleme dönüştürmeye ve Çin-AB ilişkilerinin istikrarlı ve sürdürülebilir gelişimini sağlamak için iki önder içinde varılan anlaşmaların uygulanmasında AB meslektaşlarına katılmaya hazırım. Çin’in AB Misyonu ve ben, tüm sektörlerden AB ortaklarına ve muhataplarına açık yürekli ve açık kollarla ulaşmayı dört gözle bekliyoruz. İletişimi artırmayı, ergonomik işbirliğini genişletmeyi ve Çin ile AB içinde bir dostluk ve ortaklık köprüsü oluşturmayı umuyoruz.