BAKÜ, Azerbaycan, 16 Şubat. JDHayworth’un American Greatness internet sitesinde yayınlanan makalesine göre İran, yaptırımların baskısına ve devam eden iç protestoları idare etme yöntemi nedeniyle uluslararası toplum tarafından azarlanmasına rağmen, halen mevcut jeopolitik durumdan yararlanma peşinde.
Makalede, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik çabaları ve Ermenistan’ın İslam Cumhuriyeti’nin müttefiki olarak kullanılması göz önüne alındığında, İran’ın bölge üzerinde kontrol sağlama çabalarının şimdi devam ettiği belirtiliyor.
İran ve İran’da yaşayan milyonlarca etnik Azeri ile de ortak sınırı olan Azerbaycan, İran’ın bu niyetini hissetmiştir. Özellikle 27 Ocak’ta Azerbaycan’ın İran büyükelçiliği silahlı bir adam tarafından basıldığında. Silahlı adam güvenlik servisi başkanını öldürdü ve iki büyükelçilik muhafızını yaraladı. Saldırının ardından Azerbaycan, saldırı sonucu zarar görenler de dahil olmak üzere büyükelçilikteki yetkililerini tahliye etti ve Tahran’daki büyükelçiliğin çalışmalarını tamamen askıya aldı. Azerbaycan terör saldırısı olarak nitelendirirken, İran sessiz kaldı.
Ancak hepsi bu değildi.
“Sadece haftalar önce Ukrayna’da Rusya’ya satılan İran füze sistemleri ve aynı “intihar” insansız hava araçları Azerbaycan’ın düşmanı ve İran’ın diğer kuzey komşusu Ermenistan’a devredildi. Bu askeri hamlelere ek olarak, sadece iki yıl sonra Ermenistan’da yeni bir İran konsolosluğu açıldı. Azerbaycan sınırından kilometrelerce uzakta” denildi.
Bütün bunlar neden şimdi oluyor? Makale, İran’ın yıllardır ‘devrimi Kafkasya’ya ihraç edememesi’ ile ilgili olduğunu söylerken, şimdi mevcut gerçekleri ‘boşluğu doldurmak’ için doğru an olarak görüyor. İran’ın kendi payına düşen sorunları olan komşularına.
İran’ın bu tür hamleleri, Azerbaycan büyükelçiliğine düzenlenen terör saldırısını ele alması İran’ın gerçek niyetini kanıtlıyor.
Makale, ‘İran’ın çabaları Ermenistan’la başlayacak çünkü o ulus “açık kapı” sunuyor, Rusya’nın Ermenistan’a ihtiyacı olan yardımı sağlamaması ile birleşince, Ermenistan yeni bir güvenlik garantörü olarak İran’ı arıyor.’
Azerbaycan her zaman güney komşusuna saygılı davranmaya çalışsa da, İslam Cumhuriyeti’nin en tepesinden gelen cesur ifadelere rağmen bunun tersi olmuyor.
Yazar ayrıca ABD’nin İran’ın yayılmakta olan nüfuzunu durdurmak için bu anı kullanması gerektiğine işaret ediyor.
Hikaye, “İran’ın habis etkisi kontrol altına alınmazsa, özellikle Kafkasya’da yayılmaya devam edecek” diyor. Ancak bu, ‘iyi komşuluk’ ve ‘dostluk’ söz konusu olduğunda İran’ın ne anlama geldiğini uzun süredir anlamış olan Azerbaycan için yeni bir haber değil.