Birleşik Krallık hükümetinin ana karşıcılık lideri İşçi Partisi’nden Sir Keir Starmer, partisinin bir sonraki seçimleri kazanması halinde Westminster’daki merkezi hükümetten bir miktar yetki alma sözü verdi.
İşçi lideri gazetecilere verdiği demeçte, “Tüm Westminster sistemi bu” dedi. “Benzer hiçbir ülke, bu kadar oldukça karar verme sürecini bu kadar azca sayıda insanoğlunun yetkisine bırakmıyor. Ülkenin dört bir tarafındaki toplulukların sorunlarının hak ettikleri ilgiyi görmemesine şaşmamalı.”
Daha merkezi olmayan bir yaklaşıma yönelik argümanında, bazı analistler, Brexit’in ‘kontrolü geri alma’ dilinin kısmi bir kucaklaması şeklinde göründüğünü söylüyorlar – bu, referandum esnasında bir slogandı, sadece Starmer niyetinde netti.
“Merkezi hükümeti, dinamik, çevik, kuvvetli ve her şeyden ilkin odaklanmış, açık, ölçülebilir hedeflerle yönlendirilecek şekilde modernize edeceğiz. Ulusal misyonlar, hükümetin gücüne yeni bir yaklaşım. Daha stratejik, kamunun uzmanlığını getirme mevzusunda daha rahat ve ve hususi işletmeler ve sendikalar, kasaba ve kent ve bu ortaklığı ülkemizi ileriye götürmek için kullanmak.”
İşçi Partisi lideri ek olarak partisinin, yürürlüğe girmesi halinde Tutucu hükümetin önerilmiş olduğu bırakım karşıtı yasayı yürürlükten kaldıracağını söylemiş oldu.
Kamu sektöründeki bir endüstriyel fiil dalgası, İngiltere başbakanı Rishi Sunak’ı bu tür yasaları düşünmeye sevk etti.