Her tarafta, İngiltere ile AB arasında Brexit sonrası yeni bir ticaret anlaşmasına yakında ulaşılacağına dair umutlar var.
Kuzey İrlanda Protokolü olarak bilinen anlaşmaya ilişkin müzakereler son günlerde hız kazandı.
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, AB başmüzakerecisi Maroš Šefčovič ile Brüksel’de bir araya geldi ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, siyasi liderlerle görüşmek üzere Belfast’a uçtu.
Sunak, Londra ile Belfast arasında protokolü kurtarmak için yapılan müzakerelerin ilerlediğini ancak hala “yapılacak işler” olduğunu söyledi.
Başbakan, “Kendime koyduğum test, Kuzey İrlanda’nın iç pazarımızdaki yerini korumamız, Belfast Hayırlı Cuma Anlaşması’nı korumamız, protokolün ailelere ve işletmelere neden olduğu pratik sorunları çözmemizdir.” bakan açıkladı.
Ve Kuzey İrlanda’nın en tavizsiz siyasi partileri, yani Demokratik Birlik Partisi bile bir çözüm bulunabileceği konusunda görece umutlu.
DUP lideri Jeffrey Donaldson gazetecilere verdiği demeçte, “Başbakan ve Avrupa Komisyonu tarafından alınacak kararlar ya Kuzey İrlanda’yı daha fazla bölünmeye sevk edecek ya da siyasi kurumların restorasyonuna giden yolu açacaktır.”
Kuzey İrlanda’da 30 yıllık mezhepsel şiddeti sona erdiren bir barış anlaşmasının temel direklerinden biri olan bu kurumlar, mevcut haliyle protokole sendikacıların muhalefet etmesi nedeniyle neredeyse bir yıldır faaliyet dışı kaldı.
İrlandalı milliyetçi parti Sinn Fein, Brexit sonrası ticaret kurallarını genel olarak onaylıyor. Ancak parti lideri Mary Lou McDonald, onlar üzerindeki anlaşmazlığı çözmek için bir anlaşmanın “çok açık” olduğunu söyledi.
Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık’ın bir AB üye ülkesi olan İrlanda Cumhuriyeti ile sınırı paylaşan tek parçasıdır.
Birleşik Krallık 2020’de bloktan ayrıldığında, İngiliz hükümeti ve AB, İrlanda sınırını gümrük kapıları ve diğer kontrollerden muaf tutmayı kabul etti çünkü açık bir sınır, şiddeti sona erdiren barış sürecinin önemli bir ayağıdır.
Bunun yerine, İngiltere’nin geri kalanından Kuzey İrlanda’ya giren bazı mallar üzerinde kontroller var, ancak oradaki İngiliz sendikacı politikacılar bu düzenlemelere şiddetle karşı çıkıyor.