Avrupa Birliği Pazartesi günü birkaç ülkeye daha yaptırım uygulayacak İran protestoculara yönelik baskıda rol oynadığından şüphelenilen yetkililer, ancak İslam Cumhuriyeti’nin Devrim Muhafızları Birliği AB’nin terör örgütleri kara listesine girdi.
27 ülkeden oluşan blok, İran’da Eylül ortasında Mahsa Amini’nin ölümü üzerine patlak veren protestolar nedeniyle insan hakları ihlalleri nedeniyle İranlı yetkililere ve kuruluşlara – hükümet bakanları, askeri yetkililer ve İran ahlak polisi dahil – üç tur yaptırım uyguladı. .
22 yaşındaki kadın, İslam Cumhuriyeti’nin katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla ahlak polisi tarafından tutuklandıktan sonra öldü. Kadınlar, başörtüsü olarak bilinen zorunlu İslami başörtüsü alenen kaldırarak protestolarda öncü bir rol oynadı.
Gösteriler başladığından bu yana en az dört kişi, hızlı ve kapalı kapılar ardında infaz edildi. Mitingleri izleyen İran’daki İnsan Hakları Aktivistlerine göre en az 519 kişi öldü ve 19.200’den fazla kişi tutuklandı.
Hareket, 1979 İslam Devrimi’nden bu yana İran’ın Şii teokrasisine karşı en büyük meydan okumalardan biri haline geldi.
AB dışişleri bakanları bir araya gelirken, Brükselseyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulmasıyla daha fazla yetkiliyi hedef alacak, Avrupa Parlamentosu’nun geçen hafta yaptığı çağrıya rağmen Devrim Muhafızları’nı kara listeye alma konusunda ilerlemeyecekler.
AB dış politika şefi Joseph BorrellToplantıya başkanlık eden , bunun ancak üye bir ülkedeki bir mahkemenin İran muhafız birliklerini terör eylemleri nedeniyle kınayan bir karar vermesi durumunda gerçekleşebileceğini söyledi.
Gazetecilere verdiği demeçte, “Önce mahkeme kararı olmadan karar verilemez bir şey” dedi.
Avrupalı yetkililer ayrıca, Devrim Muhafızlarını kara listeye almanın, bloğun, Trump yönetiminin 2018’de uluslararası destekli anlaşmadan çekilmesinden bu yana buzda olan İran nükleer anlaşmasını yeniden canlandırma konusundaki zayıf umutlarını neredeyse tamamen sona erdireceğinden korkuyor.
Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Tahran’ın son eylemlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve yeni yaptırımlar getirme planını destekledi.
Schallenberg, İran’ın “nükleer programın güvenliği söz konusu olduğunda yalnızca uluslararası toplumla değil, aynı zamanda sivil toplum hareketinin acımasızca bastırılmasıyla kendi halkıyla da çatışma rotasında olduğunu” söyledi.