İzmir’in Buca ilçesinde “Boksör” lakabıyla tanınan tüccar Mehmet Olataş’ın kızı Deniz Olataş, henüz çocuk yaşta babasının yanında adım attığı su ürünleri ticaretinde bugün 48 yaşında işin başına geçti.
Babasının 4 yıl önce yaşamını yitirmesinin ardından işin sorumluluğunu üstlenen Olataş, İzmir Su Ürünleri Hali’nde 44 tüccar ve 450 balıkçı arasında tek kadın tüccar olarak dikkati çekiyor.
“Mesleği babamdan öğrendim”
Olataş, her gün sabah erken saatlerde hale geliyor, seçtiği balıkları satın alarak çeşitli illerdeki müşterilerine ulaştırıyor.
Mesleğin zor yanlarına rağmen işini severek sürdüren Olataş, tüccarlığı babasından öğrendiğini, onun her zaman kendisine destek olduğunu söyledi.
Haldeki “tek” kadın tüccar olduğunu ifade eden Olataş, “Buraya her gün on binlerce insan geliyor. ‘Sen başarırsın, yaparsın’ diyen ve beni destekleyen babamın izinde yürüyorum. Tek amacım babamın balıkçılığını yaşatmak. Erkek kardeşim de ara ara buraya gelip bana yardımcı oluyor. Her sabah gelip balık camiasında çalışmak kadın olarak size çok zor görünür. Çocukluğumdan beri burada olduğum için bana zor gelmiyor ve zevkle yapıyorum. Babam öldükten sonra onun mirasını yaşatmak istedim.” diye konuştu.
Olataş, halde “Boksörün kızı” ve “Hanımağa” olarak tanındığını belirterek, haldeki esnafın da sevgisini kazandığını söyledi.
“Tüccarlığa kadın elinin değmesi daha güvenli geliyor”
Kadının her işte başarılı olabileceğinin örneği olduğunu dile getiren Deniz Olataş, şunları kaydetti:
“Balığa ve tüccarlığa kadın elinin değmesi daha güvenli geliyor. Şimdi bazen erkekler, konuları atlıyor. Ben kadın olarak işlemleri hassas takip ediyorum. ‘Balığı şöyle yapalım’, ‘şurası olursa daha iyi olur’, ‘sakin olun, geç olsun ama güç olmasın” diyorum.
Kadın elinin balık tüccarlığına değmesi çok farklı. Balık sağlık, huzur, hikaye, gelecek ve geçmiş demek. Ben uzun yıllardır balıkçılığın içindeyim. Balıklara baktığımda huzur buluyorum.”