Musul, Irak – Irak’ın kuzeyindeki bu şehirde Ramazan’ın Irak’ın herhangi bir yerinden farklı bir tadı olduğu söyleniyor.
Ramazan ayının başlamasına birkaç gün kala insanlar oruç günlerine hazırlanmak için pazarlara gitmeye başlar. Bunların en eskisi ve en göze çarpanı eski Musul’daki Babü’s-Saray’dır.
42 yaşındaki Muhammed Ghanem, Bab el-Saray’daki el-Attarin pazarında bir baharat dükkanına sahip. Al Jazeera’ya, insanlar büyük aile yemeklerini koymaya hazırlanırken, pazarların Ramazan ayında her zaman daha yoğun olduğunu söylüyor.
“Bu pazarın insanları çeken bir diğer yanı da insanların giyimden gıdaya, ev eşyalarına kadar ihtiyaç duydukları her şeyi diğer pazarlara göre ucuz fiyatlara burada bulabilmesi. Çevre illerden bile ramazanda alışveriş yapmak için bu çarşıya gelenler oluyor.”
Musul Ramazan spesiyalitesi, Irak’ın Kürt bölgesindeki dağlardan en iyi kuru üzümler ve taze nane ile yapılan kuru üzüm suyudur.
Masaharati veya Irak lehçesinde al-masharaji, Ramazan’ın bir başka özelliğidir. Bu folklorik uğraş, yalnızca kutsal ay boyunca, bir adam eski şehrin ara sokaklarında yürürken ve davulunu çalarken, oruç tutma günü başlamadan önce oruçluları uyanmaları ve sahur yemeklerini yemeleri için yüksek sesle çağırırken uygulanır. Masaharati, Ramazan ayında bir dizi başka Müslüman ülkede de görülüyor.
31 yaşındaki Musullu Ghufran Thamer, üst üste altıncı yıldır insanları uyandırmak için eski Musul sokaklarında dolaşıyor. Şehrin IŞİD (IŞİD) silahlı grubundan kurtarılmasının ardından bu Musuli mirasını restore eden ilk kişi oydu.
Musul halkının sevdiği bir başka popüler figür de, ilk olarak Osmanlı döneminde ortaya çıkan, halka açık alanlarda oturup yoldan geçenlere hikayeler anlatmak için durup dinlemek için toplanan hakawati veya hikaye anlatıcısıdır.
Anne babasından, büyükanne ve büyükbabasından duyduğu eski hikayeleri, ya da birinin onun için yazdığı hikayeleri ya da kendi yazdığı hikayeleri anlatır ama hepsi birer hikmet ve hayat dersi kaynağıdır.