Hong Kong
CNN
—
90 yaşındaki eski bir piskopos ve Çin’in iktidardaki Komünist Partisi’nin açık sözlü eleştirmeni, 2019’da Hong Kong’un demokrasi yanlısı protestoları için bir yardım fonundaki rolüyle ilgili bir suçlamadan Cuma günü suçlu bulunmuş oldu.
Kardinal Joseph Zen ve aralarında Cantopop şarkıcısı Denise Ho’nun da bulunmuş olduğu öteki beş şahıs, kısmen protestocuların yasal ve tıbbi ücretlerini ödemek için kullanılan ve artık feshedilmiş olan “612 İnsani Yardım Fonu”nu, West Kowloon Yargıçları’nı kaydetmeyerek Dernekler Yönetmeliğine aykırı davrandılar. Mahkemeler karar verdi.
Bastonla mahkemeye çıkan gümüş saçlı kardinal ve öteki sanıklar suçlamaları reddetmişti.
Dava, demokrasi yanlısı harekete yönelik devam eden baskılar esnasında Hong Kong’da siyasal özgürlüğün bir göstergesi olarak görülüyor ve Çin’de piskoposların atanması mevzusunda Pekin ile tartışmalı bir anlaşmayı yenilemeye hazırlanan Vatikan için kırılgan bir zamana denk geliyor. .
Mahkeme haricinde Zen, gazetecilere verdiği demeçte, insanların mahkumiyetini din özgürlüğü ile ilişkilendirmemesini umduğunu söylemiş oldu.
“Yurt haricinde birçok kişinin bir kardinalin tutuklanmasından kaygı duyduğunu gördüm. Din özgürlüğü ile ilgili değildir. Ben fonun bir parçasıyım. (Hong Kong) dini özgürlüğüne zarar görmedi” dedi Zen.
Zen ve fonun öteki dört mütevellisi – müzisyen Ho, avukat Margaret Ng, akademisyen Hui Po Keung ve politikacı Cyd Ho – her biri 4.000 HK $ (510 $) para cezasına çarptırıldı.
Fonun sekreteri olan altıncı sanık Sze Ching-wee 2.500 HK $ (320 $) para cezasına çarptırıldı.
Hepsi başlangıçta, Pekin destekli tartışmalı ulusal güvenlik yasası uyarınca, azami yaşam boyu hapis cezası gerektiren yabancı güçlerle gizli saklı antak kalma yapmakla suçlanmıştı. Bu suçlamalar düşürüldü ve bunun yerine, 10.000 HK $’a (1.274 $) varan para cezalarıyla cezalandırılan, sadece ilk kez suçlular için hapis cezası olmayan, asırlık bir sömürge periyodu yasası olan Dernekler Yönetmeliği uyarınca daha düşük bir suçlamayla karşı karşıya kaldılar.
Mahkeme Eylül ayında yasal fonun 100.000 mevduat yöntemiyle 34.4 milyon dolar eşdeğerini topladığını duydu.
Fon, protestoculara mali yardım sağlamanın yanı sıra, kullanılan ses ekipmanı için ödeme yapmak şeklinde demokrasi yanlısı mitinglere sponsorluk yapmak için de kullanıldı. 2019’da Pekin’in sıkılaşan kontrolüne direnmek için sokak protestoları esnasında.
Zen ve öteki beş sanık, ulusal güvenlik yasası kapsamında suçlanmaktan kurtulmuş olsalar da, Pekin tarafınca Haziran 2020’de protestoları bastırmak amacıyla Hong Kong’a dayatılan yasa, muhalefeti dizginlemek için onlarca defa kullanıldı.
Yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana, şehrin önde gelen demokrasi yanlısı isimlerinin bir çok ya tutuklandı ya da sürgüne gönderildi, oldukça sayıda bağımsız medya kuruluşu ve sivil cemiyet kuruluşu kapatıldı.
Hong Kong hükümeti, ayrılık, yıkım, terörizm ve yabancı güçlerle gizli saklı antak kalma eylemlerini kabahat sayan yasanın özgürlükleri boğduğu yönündeki eleştirileri onlarca defa reddetti ve bunun yerine 2019 protesto hareketinden sonrasında şehirde düzeni tekrardan sağladığını iddia etti.
Hong Kong’un Asya’nın en kıdemli din adamlarından birine yönelik kovuşturması, Pekin ile Vatikan arasındaki ilişkiyi keskin bir halde odak noktasına getirdi.
Zen, 2018’de Vatikan ile Çin içinde piskoposların atanmasına ilişkin tartışmalı bir anlaşmaya şiddetle karşı çıktı. Daha ilkin her iki taraf da, dini faaliyetlerin yoğun bir halde izlendiği ve kimi zaman yasaklandığı anakara Çin’deki piskopos atamaları mevzusunda son sözü talep etmişti.
1932’de Şangay’da Katolik bir ebeveynin evladı olarak dünyaya gelen Zen, gençken yaklaşan Komünist yönetimden kaçmak için ailesiyle beraber Hong Kong’a firar etti. 1961’de rahip olarak atandı ve 2009’da emekli olmadan ilkin 2002’de Hong Kong Piskoposu oldu.
Taraftarları içinde “Hong Kong’un vicdanı” olarak malum Zen, uzun süredir demokrasinin, insan haklarının ve din özgürlüğünün önde gelen savunucularından biri. 2003’te ulusal güvenlik yasasına karşı düzenlenen kitlesel mitingden 2014’te genel oy hakkı talep eden “Şemsiye Hareketi”ne kadar şehrin en mühim protestolarından bazılarının ön saflarında yer aldı.