Bölgedeki en üst düzey BM iktisat yetkilisine gore, zayıf yatırım, düşük üretkenlik ve yetersiz eğitim, Latin ABD’yı 1980’lerin “yitik on yılı”ndan bile daha fena bir ekonomik başarısızlık dönemine mahkûm etti.
BM Latin ABD ve Karayipler Ekonomik Komisyonu’nun (ECLAC) yeni başkanı José Manuel Salazar-Xirinachs, son on yıldaki durgunluğun yalnızca 1970’lerdeki yüzde 5,9’luk senelik büyümeyle değil, hem de elde edilmiş yüzde 2’lik büyümeyle de çeliştiğini söylemiş oldu. 1980’lerde, Latin ABD için bir borç krizi dalgasıyla karakterize kargaşa ve bunalımlı bir on yıl.
“Bu korkulu, bu hakikaten oldukca büyük bir kırmızı ışık olmalı,” dedi ve 2023’e kadar olan on yıldaki averaj senelik ekonomik büyümenin bir tek yüzde 0,8 olarak belirlendiği durgunluğa doğru inişe geçti. “Güçlük, yılda yüzde 5,9’luk bu çizgiye iyi mi geri dönüleceğidir” dedi.
ECLAC’ın Şili’deki üssünden Financial Times’a konuşan Salazar-Xirinachs, bölgenin en yeni üç solcu liderini, servet ganimetlerini paylaşma arzusu yerine büyümeye öncelik vermeye çağırdı. Brezilya, Kolombiya ve Şili, geçen yıl solcu cumhurbaşkanlarını seçtiler.
Kosta Rikalı ekonomist, “Genel olarak Latin ABD’daki ilericiler servet yaratmakla değil, dağıtımla meşgul oldular” dedi. “İkisine de ihtiyacımız var ve el ele gidiyorlar.”
Latin ABD, son on yılda dünyanın neredeyse tüm öteki bölgelerinden daha yavaş büyüdü. Bölge, dünya nüfusunun yalnızca yüzde 8,4’üne haiz olmasına karşın, kaydedilen tüm koronavirüs ölümlerinin dörtte birinden fazlasına maruz kalmış olarak pandemiden sert bir halde etkilendi.
Salazar-Xirinachs, düşük performansın her ikisinin de üretkenliğe zarar veren yatırım eksikliği ve zayıf eğitimden kaynaklandığını söylemiş oldu. “Altyapıya oldukca azca yatırım yapıyoruz ve sayı ve kalite açısından ihtiyacımız olan kabiliyeti sağlayamayan bir eğitim sistemimiz var” dedi.
Gene de eğitime daha çok para harcamanın ne olursa olsun çözüm olmadığını altını çizdi ve memleketi Kosta Rika’nın eğitim harcamalarını iyi mi mühim seviyede artırdığını sadece beklenen neticeleri görmediğini belirtti.
“Biz . . . GSYİH’nın ortalama yüzde 7’si, sadece Pisa puanları oldukca fena” dedi ve OECD’nin eğitim kazanımı ölçütüne atıfta bulunmuş oldu. “Ülkeler var [spending] Oldukça daha iyi eğitim sistemleriyle yüzde 4,5. Problem şu ki, eğitim sektöründe kalite göz ardı ediliyor.”
Çoğu zaman İspanyolca baş harfleri CEPAL tarafınca malum ECLAC, uzun süredir “bağımlılık teorisine” -hammadde üreticilerinin kıymet zincirinde yukarı çıkmalarını engellemiş olan adil olmayan bir küresel ekonomik sistemin tuzağına düşmüş olduğu fikrine- bağlıdır ve geçmişte savunmuştur. tepki olarak devlet öncülüğünde sanayileşme.
Sadece daha ilkin Internasyonal Emek harcama Örgütü ve Amerikan Devletleri Örgütü’nde çalışan Salazar-Xirinachs, “üretken kalkınma” söylediği şeyi benimseyerek bölgenin ekonomik durgunluktan kurtulmasını istediğini söylemiş oldu.

Bu, tıbbi cihazlar, elektrikli araçlar, yeşil enerji ve ilaç şeklinde sektörlerde yüksek katma kıymetli mallar ve teknoloji destekli hizmetler geliştirmek için kamu ve hususi paranın kullanılması anlamına geliyordu. Bu, en iyi şekilde, üniversitelere ve araştırma enstitülerine yakın “kümeler” oluşturarak başarıldı.
Salazar-Xirinachs, İspanya’nın Bask bölgesinin modeli başarıyla kullandığını, sadece Latin ABD’da, mesela Kolombiya’nın Bogota bölgesinde yada Meksika’da otomotiv sektöründe yalnızca ara sıra kullanıldığını söylemiş oldu.
“Daha tutarlı bir siyaset haline gelmesi gerekiyor. . . devlet mi piyasa mı tartışmalarını bir kenara bırakmaktır. hakkında iyi olan şey [cluster] Odak noktası, ortaklık yapmanın oldukca pragmatik bir yolu olmasıdır.”
Dünya Bankası Latin ABD ve Karayipler baş ekonomisti William Maloney, düşük yatırım ve düşük üretkenliğin ekonomik sorunların merkezinde yer almış olduğu mevzusunda aynı fikir. “Bölge, bu düşük istihdam ve üretkenlik artışı somununu kırmaya çalışıyor ve CEPAL ile üstünde çalışılacak pek oldukca ortak zemin var” dedi.
Maloney, öteki önceliklerin içinde hükümet harcamalarının verimliliğini çoğaltmak, vergi sistemlerini daha ilerici hale getirmek ve eğitimli orta düzey uygulaman, mühendis ve yönetici arzını çoğaltmak bulunduğunu da sözlerine ekledi. “Bölge teknik kabiliyetler açısından oldukca zayıftı” dedi.
Latin ABD ülkeleri, ekonomileri bunun yerine ABD, Avrupa ve Çin’e hammadde ihraç etmeye yönelik olduğundan, birbirleriyle öteki tüm bölgelerden daha azca tecim yapıyor.
Salazar-Xirinachs, Latin ABD entegrasyonuna yönelik geçmiş çabaları karakterize eden büyük siyasal beyannameler yerine, hizmet ticareti de dahil olmak suretiyle bölgeler arası ticareti kolaylaştıracak ergonomik önlemlere daha çok odaklanılmasını istiyor.
Tecim müzakereleri, ABD yada Avrupa ile sofistike anlaşmalar sağlamış oldu, sadece iyi bölgesel anlaşmalar sağlamadı.
“Geçmişte, bölgesel entegrasyon dünya ekonomisine dahil olmanın bir alternatifi olarak görülüyordu” dedi. “Artık daha tamamlayıcı olduğu açık. Latin ABD’nın küresel kıymet zincirlerinin başarı göstermiş bir parçası olabilmesi için bölgesel üretim zincirlerine ihtiyacı var.”
Grafikler, Londra’da Rafe Uddin tarafınca