İspanya’da yakın zamanda düzenlenen bir konferansta, Federal Rezerv Kurulu Başkanı Christopher Waller, iklim değişikliği ile ilişkili riskler Amerika Birleşik Devletleri mali sisteminin istikrarı için benzersiz bir tehdit oluşturmaz. Bu nedenle, Fed’in iklimle ilgili riskleri azaltmak için özel düzenlemeler yapmasına gerek görmüyor, özellikle de bunu yapmak Fed’in dikkatini diğer daha ilgili risklerden uzaklaştırabilir.
Finansal istikrarsızlık, borç verenler geri ödeme almadığında veya alamayacağından korktuğunda ortaya çıkar. Bu olduğunda, borç verme düşer ve faiz oranları yükselir, kredi kullanılabilirliğini azaltır ve genel ekonomiye zarar verir. Borç verenler, borçlular kredilerini temerrüde düştüğünde maruz kaldıkları zararları karşılamak için gerekli kaynaklara sahip değilse, mevduat sahiplerine geri ödeme yapamayabilirler. Kontrol edilmezse, bu dinamik hızla bir mali krize yol açabilir.
Vali Waller, bir finansal istikrar riskinin iki özelliğe sahip olması gerektiğini kaydetti. İlk olarak, yakın vadeli etkileri olmalı ve muhtemelen borç verenlere geri ödeme yapılmamasına neden olmalıdır. Riskin etkileri çok uzaksa, borç verenler, borç alanlarla yaptıkları sözleşmelerde riski fiyatlandırarak riskten korunabilirler – bu durumda risk, finansal istikrar için bir tehdit oluşturmaz. İkincisi, bir finansal istikrar riski, sadece bir avuç finansal kurumu değil, tüm ekonomiyi tehdit eden yeterince büyük kayıplara yol açabilecek kadar ciddi olmalıdır. Bu iki özellik, Fed’in politika yoluyla ele alınabilecek öngörülemeyen ekonomik şoklar ve finansal sistemdeki kırılganlıklar (örneğin, aşırı değerli varlıklar, likidite riski ve hanehalkı ve işletmelerin sahip olduğu borç miktarı) arasında bir ayrım yapmasına olanak tanır.
Vali Waller, Fed’in bu kırılganlıklara odaklanarak çeşitli potansiyel şoklara karşı dayanıklı bir finansal sistemi destekleyebileceğini savunuyor. Ona göre bu yaklaşım, olabilecek veya olmayabilecek belirli şoklara hazırlanmaktan daha üstündür çünkü politika yapıcıların finansal sisteme yönelik her bir potansiyel şokun olasılığını belirlemek için gerekli bilgiye sahip olmasını gerektirmez.
Tüm bunların iklim değişikliği ve finansal istikrara yönelik riskleri ile ne ilgisi var? Vali Waller, iklimle ilgili finansal riskleri iki gruba ayırabileceğimizi açıklıyor. Birincisi, kasırgalar gibi daha sık veya şiddetli hava olayları gibi fiziksel risklerdir. Bu riskler, mülk değerlerini düşürerek finansal istikrarı etkileyebilir. Bu tür varlıklar karşılığında borç veren finansal kuruluşlar daha az sağlam hale gelebilir, bu da kredilerini kısmalarına ve dolayısıyla ekonomik büyümenin azalmasına neden olabilir. Diğer bir olasılık ise, bu mülkleri sigortalayan sigorta şirketlerinin iklim değişikliğinin fiziksel riskleri nedeniyle belirli bir bölgeyi terk etmesi durumunda mülk değerlerinin aynı anda düşebileceğidir.
Vali Waller’ın görüşüne göre, bu olasılıkların hiçbiri finansal sistemi benzersiz bir şekilde tehdit etmiyor. Araştırmaya işaret ediyor önermek aşırı hava olaylarının neden olduğu mülk kayıplarının finansal sistemin istikrarını önemli ölçüde etkilemediği. Araştırmayı da anlatıyor önermek kredi verenler iklim değişikliğinin fiziksel risklerini zaten fiyatlıyor. Sonunda, o notlar finansal kurumların bu fiziksel risklerin neden olabileceği zararları karşılamak için fazlasıyla yeterli sermayeye sahip olması.
Vali Waller’in işaret ettiği iklim değişikliği ile ilgili ikinci risk türü, daha az sera gazı emisyonu üreten bir ekonomiye geçişle ilgili risktir. Bu geçiş muhtemelen görece öngörülebilir ve kademeli olacağından, borç verenler ve borç alanlar anlaşmalarına geçiş maliyetlerini fiyatlandırmakta sorun yaşamamalıdır. Ancak geçiş kaotik olsa bile – örneğin politika belirsizliği veya teknolojik yenilik nedeniyle – finansal istikrar için benzersiz bir tehdit oluşturmayacaktır.
Vali Waller’ın belirttiği gibi, politika oluşturma genellikle çok fazla belirsizlik içerir, ancak tarihsel olarak bu belirsizlik bir finansal kırılganlık kaynağı olmamıştır. Benzer şekilde, iklimle ilgili yenilik, her ikisinin de “yıkıcı” olabilmesi açısından diğer yenilik biçimlerinden farklı değildir. Bu nedenle, iklimle ilgili yenilik eşsiz finansal sistem için risktir. Ve borç verenler, teknolojik yeniliklere uyum sağlama konusunda uzun bir geçmişe sahiptir.
Vali Waller’ın iklim değişikliğinin mali risklerine ilişkin sağduyulu görüşü kayda değer ve övgüye değer. Onun sözleri, Fed yetkililerinin çağrıları geri çekmeye istekli olduğuna işaret ediyor. politikacılar Ve uzmanlar Fed’in, özellikle Fed’in tarihsel olarak yüksek enflasyonu düşürmeye çalıştığı bir dönemde, merkez bankasının bağımsızlığını baltalamakla tehdit eden ideolojik olarak yüklü tartışmalara daha fazla dahil olması için. İklim değişikliği ile ilgili olanlar gibi belirli risklere odaklanmak zorunlu olarak değer yargılarını içerir. Bu tür değer yargıları, Fed’deki seçilmemiş düzenleyicilere değil politikacılara bırakılmalıdır.