İstanbul Ağustos’un sıcağında kavruluyordu. Tarihler 5 Ağustos 2008’i gösteriyordu. Polis merkezine son yıllarda oldukça konuşulacak bir olayın suç duyurusu geldi. İhbarı meydana getiren şahıs Kartal’dan arıyordu. Anlattığına gore evlerinin yakınındaki boş arazide kullanılmayan bir kuyu vardı. Ve bir süredir içinden fena kokular yükseliyordu. Ne işe yaradığını da bilmiyordu. Vaka yerine bölge polisleri gönderilirken, Katliam Ofis Amirliği’nden de tecrübeli ekip şefi İsmail Özkan ve ekibi görevlendirilmişti.
3 ERKEK CESEDİ ÇIKTI
Polis ekipleri bir süre sonrasında kuyunun olduğu yere geldi. Bölgede birbirine yakın 3 tane su kuyusu vardı. Hakkaten kuyuya yaklaşıldıkça bir kokunun geldiği anlaşılıyordu. Bir kuyuyu denetim eden polis, akılalmaz bir görüntüyle karşılaştı. Kuyuda 2 adam cesedi vardı. Bir başka kuyuda ise bir adam cesedi daha çıkmıştı. Toplam 3 adam cesedi bulunmuştu. O gün inanılmaz bir olayın başlangıcıyla göreve başladığını özetleyen Özkan “Cesetler dikkatlice çıkarıldı. Hepsi yarı çıplaktı. Üzerlerinde herhangi bir kimlik ya da eşya yoktu. Çürümeye yüz tutmuş cesetlerdi. Cesetler üstünde yaptığımız ilk incelemede çürümüş de olsa ucu keskin bir aletle öldürüldüklerini anladık. Sonradan esasen adli tıptan da çıkmıştı sonucu boğazlarından bıçaklanarak öldürülmüşlerdi.”
“TEK YOL KAYIP BAŞVURULARA BAKMAKTI”
Cesetlere baktıklarında cinayetlerin birkaç günlük olmadığını ifade eden Özkan, “Cesetleri Adli Tıp Kurumu’na yolladık. Fakat vaka bölgesinde araştırma halletmeye devam ettik. Kuyu çevresinde şüpheliye ilişik olabilecek herhangi bir bulgu yada bir şahit var mıydı onun için bir emek harcama yaptık. Kuyu çevresinde birkaç sigara izmariti vardı onları aldık. Sadece herhangi bir görgü tanığı yoktu. Kimlerin oraya gelip gittiği pek bilinmiyordu. Genel anlamda evsizlerin geldiği bir bölgeydi. Ya da alkol almak için bu bölgeye geliniyordu. Bir cinayeti çözmek için ilkin maktulün kim bulunduğunu tespit etmemiz gerekti doğal olarak. Söylediğim şeklinde cesetler birkaç günlük değildi. Bu insanoğlu için bir yitik başvurusu olabilirdi.”
BİRBİRLERİYLE ALAKASIZ KİŞİLER ÇIKTI
Meydana getirilen yitik müracaat incelemelerinde eşkalleri uyan 3 şahıs tespit edildi. Ailelerinden alınan kan örnekleriyle meydana getirilen DNA karşılaştırmasından öldürülenlerin kimlikleri belirlendi. Kuyudan çıkan cesetlerin kapı montaj ve kilit işiyle uğraşan Yaşar Mızrak (44), Pizza ustası Mehmet Naci Zeyrek (30) ile öğretmen Enes Arıcı (25) olduğu saptandı. İlginç bir durumla karşılaştığını söyleyen Özkan “3 kişiye baktığımızda birbirleriyle bağlantılı olmayan kişiler bulunduğunu gördük. Bu tür ayrıntılar işi daima zora sokar. Bu sebeple birbiriyle bağlantılı olmayan 3 kişinin, tek bir kişiyle irtibata geçmiş olduğu görülüyor o da katil zanlısı.”
BENZER BİR CİNAYET DAHA ÇIKTI
Elde edilmiş bilgilere gore katil bıçak kullanmıştı. Acaba katilin başka kurbanı var mıydı? Bunun için de bir emek harcama yaptığını özetleyen Özkan “Kuyudaki cesetler bulunmadan 2 ay ilkin Kartal sahilde Ercan Çoşkun adlı bir şahıs de bıçaklanarak öldürülmüştü. Bu katliam dosyasını aldım. İncelediğimde bu kişinin öldürülme şekli ve bulunma şekli öteki öldürülenlerle bire bir uyuşuyordu. Katil aynı kişiydi. 2 ay ilkin bu vakaya bakıldığında daha bu 3 ceset bulunmamıştı. Kimsenin aklında gelmemişti organik olarak. Karşımızda bir seri katil vardı. Artık ceset sayısı 4’e çıkmıştı.”
EVSİZ VE TİNERCİ KILIĞINA GİRİLDİ
Bunun üstüne cinayetlerin gerçekleştiği bölgeyi bir çember içine aldığını özetleyen Özkan “O bölgede son aylarda polisin bakmış olduğu her türlü vakası incelemeye aldım. Bir taraftan da sokak emek harcaması yapıyorduk. Katilin vaka mahalline tekrardan gelme ihtimalini düşündüğümüz için o kuyu civarında polis olarak dikkat çekmememiz gerekiyordu. Onun için günlerce tinerci kılığına, ayyaş kılığına ya da evsiz sokak adamı kılığına girdik. Polis olarak o bölgeye kim gelip gidiyor. Hepsinin eşkalini ve kimliklerini tespit etmeye çalıştık. Gelenler içinde biri dikkatimizi çekti. Bu sebeple bizi gördüğünde ilkin duraksadı. Sonrasında ayyaş olduğumuzu anlayınca rahatladı. Bu kim diye incelemeye aldık.”
ÖZKAN Z. ADLI KİŞİ TAKİBE ALINDI
Bu emek harcamalar yapılırken, son aylarda o bölgede yaşanmış kavgalar bile mercek altına alındı. Bu kavgalardan birine Özkan Z. adlı biri karışmıştı. Özkan Z. incelendiğinde garip bir bağlantı görüldü. Özkan Z., su kuyularına ulaştığında şüpheli hareketlerde bulunan kişiyle aynı kişiydi. Fırında hamur harcı ustasıydı. Şüpheliyi takibe aldıklarını özetleyen Özkan “ Bunun profilini çıkarttık. Ilkin 24 saat fiziki takibe aldık. 24 saat ne yaptığını nereye gittiğini takip ettik. Arada Bölme’e gidip eğleniyordu. Bir kişiyi fiziki takip yapmak oldukça zordu. Bunun için teknik takip de yapmamız lazımdı. Şu demek oluyor ki telefonu dinlenmeliydi. Bunu da yaptık. Sadece bir süre sonrasında telefonsuz kaldı? Fazlaca zorlanmaya başladık.”
“CEP TELEFONUN PARASINI BEN VERDİM”
Fiziki takip yaparken, şüphelinin, cep telefonu satan bir dükkana girmiş olduğu görüldü. Bir süre sonrasında dükkandan çıkan Varlıklı’in peşinden polis memuru Özkan girdi. Dükkan sahibine kendisinin polis bulunduğunu söyleyen Özkan “Ne istedi senden dedim ‘Abi cep telefonunu satın almak istedi. Parasını taksitle ödemek istedi’ dedi. Niye vermedin diye sorduğumda ‘abi o borcunu ödemez’ dedi. Bizim için cep telefonu oldukça önemliydi. Onun için bu kumarı oynamak istedim ve cep telefonunu ben satın aldım. Telefoncuya çağırırsın taksitle vereceğini söylersin parasını ödedikçe bana ödersin dedim. Telefoncuya eğer bir şey söylersen seni de suçluya yardım etmekten gözaltına alırım. Bir şey belli etme dedim. Ve telefonun numaralarını aldım. Bir süre sonrasında telefoncu şüphelimizi çağırıp satın aldığım kısaca şüphelinin almak istediği o cep telefonu ona sözde taksitle sattı. Ikimiz de onu yeniden telefondan dinlemeye başladık.”
SİGARA İZMARİTİ
Şüpheliyi takip ederken, içtiği bir sigarayı elle dokunmadan aldıklarını söyleyen Özkan “Bunun içtiği sigarayı derhal DNA incelenmesi için yolladık. Şüphelimizin içtiği sigara izmariti ile kuyunun olduğu yerde bulduğumuz sigara izmaritinin DNA’sı uyuştu. Buraya gelene kadar birçok kişiyi eleyerek gelmiştik. Alanı daralttık ve Özkan Z.’ye ulaşmıştık. Artık doğru yolda olduğumuzu biliyorduk.”
“KARŞIMIZDA ARTIK SERİKATİL VARDI”
Neredeyse 4 aylık bir emek harcama olmuştu. Kuyu cinayeti gündemde hep yer alıyordu. Faili bir türlü yakalanmıyor diye haberler yapılıyordu. Yukarıdan artık baskı geldiğini söyleyen Özkan “Elimizdeki sigara izmariti mühim fakat öldürülenlerle şüpheli gördüğümüz şahıs içinde da asla yazışma yada telefon görüşmeleri yoktu. Bizi oldukça zorluyordu bu iş. Gözaltına aldığımızda bunu ne olursa olsun itiraf ettirmemiz lazım. Yoksa eldeki delillerden kurtulabilir. Bu sebeple karşımızda bir seri katil vardı. Ve onu enselemeliydik.”
İNKAR ETTİ
Gözaltına almak için düğmeye bastıklarını özetleyen Özkan, “Şüpheli, Bölme’e gezmeye gelmişti. Kendisini Bölme’de gözaltına aldık. Katliam masası polisi dedik ve otomobile aldık. Aldığımızda oldukça sakindi. Soğukkanlılığını yitirmedi. Gayrettepe’ye doğru giderken buna ‘Seni niçin aldığımızı biliyorsun dimi ‘ dedim. O da ‘Bilmiyorum. Hiçbir suçum da yok ek olarak ‘ dedi. Çetin ceviz biriydi. İtiraf edecek bir görünümde değildi. Kendisine kuyudaki cinayetleri anlattık. Kabul etmedi. ‘Vakayla bağlantım yok’ dedi. Sadece bunun için bir planımız vardı.”
ÖLDÜRÜLENLERİN FOTOĞRAFLARI AFİŞ YAPILDI
Suçlamayı kabul etmeyen Özkan Z. için Türk güvenlik geçmişine girecek ve polis okullarında ders olarak verilecek bir yöntem uygulandı. Öldürülen 4 kişinin ceset fotoğrafları, aileleriyle çekilmiş ve evlatlarının fotoğrafları renkli olarak poster yaptırıldı. Ve sorgu odası baştan başa bu afişlerle kaplandı. Tüm fotoğrafları yapıştırtan sonrasında katil zanlısını alan Özkan “Biz bu afişleri hazırlarken, onun işlemediği bir adam öldürmeye ilişik resimleri de yaptırmıştık. Şu demek oluyor ki öldürülen 5 kişinin poster haline getirilmiş fotoğraflarını koymuştuk. Sorgu odasını tamamen hazırladıktan sonrasında onu alıp sorgu odasına doğru götürdüm. Sorgu odasının kapısını açıp oraya koydum. Ben, amirim ve müdürüm bizi göremediği pencere tarafına geçip onu izlemeye başladık. Hedefimiz bu şahıs üstünde bir tesir yaratıp cinayetlerini itiraf etmesiydi.”
ŞOK OLDU İTİRAF ETTİ
Katil zanlısının sorgu odasına girdiğinde afişleri görünce şok geçirdiğini özetleyen Özkan “Öldürmüş olduğu kişilerin ceset fotoğraflarını, ailelerini, evlatlarının fotoğraflarını görünce bu dondu kaldı. Sağına bakıyor öldürmüş olduğu şahıs, soluna bakıyor öldürmüş olduğu şahıs, nereye dönerse öldürmüş olduğu kişilerin afişlerini görüyordu. Ruh halinin giderek değiştiğini görmeye başladık. Sonrasında başını iki elinin arasına alarak bağırmaya başladı ‘çıkarın beni buradan. Tamam ben öldürdüm.’ dedi. Anlatacağını söylemiş oldu. Onu oradan alırken, öldürmediği şahıs için ’Bunu ben öldürmedim fakat diğerlerini ben öldürdüm’ dedi.”
HABER ÇIKINCA CİNAYET İŞLEMEMİŞ
Özkan Z.’nin bir seri katil bulunduğunu söyleyen emekli polis memuru Özkan “seri katiller katliam işlemeye devam ederler. Biz bundan devam bekliyorduk. Kendisine sorduğumda ‘Cinayetlerime devam edecektim sadece kuyudaki cinayetleri basın oldukça haber yapınca, yakalanmaktan korktum geri çekildim’ dedi. 4 aylık bir çalışmamızın sonucunu böylece almış olduk”
Meydana getirilen çalışmada katil zanlısı Özkan Z.’nin işlediği cinayetler şu şekilde: 28 Mayıs’ta pizza ustası Mehmet Naci Zeyrek’i, 27 Haziran’da pastane çalışanı Ercan Çoşkun’u, 19 Temmuz’da inşaat işçisi Yaşar Mızrak’ı ve 28 Temmuz’da ise Öğretmen Enes Arıcı’yı öldürmüştü.
CİNAYETLERİ NEDEN İŞLEMİŞTİ?
Kurbanlarını hep zayıf ve narin erkeklerden seçmişti. Öldürmüş olduğu kurbanlarıyla ilk kez tanıştı. İkinci bir görüşmesi olmuyordu. Hedefine koyduğu erkeği söyleşi amaçlı, su kuyusunun bulunmuş olduğu bölgeye getirip orada tuzağa düşürdü. 3 kişiyi su kuyusunun bulunmuş olduğu yerde öldürdü. Üstlerini soydu. Kimliklerini paralarını ve eşyalarını aldı. Kurbanlarından yalnız biriyle boğuşma yaşadı. Onu öldürürken zorlandı. Bir kurbanını su kuyusuna götüremeden sahilde öldürdü. Cinayetleri soğukkanlıkla işledi. Verdiği ifadesinde “Nefret ettim. Tek tek öldürdüm onları” dedi.
Özkan Z. 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezaya çarptırıldı. Halen cezaevinde yatıyor.