Gelişmeyi değerlendiren BioNTech kurucu ortağı Prof. Dr. Özlem Türeci, bu başarıyı şirketin kanserle mücadele vizyonu açısından kritik bir eşik olarak tanımladı. Türeci, “Bu aday ile birlikte ilk onkoloji programımız, ileri klinik gelişim aşamasında lisans almaya yönelik faz-3 sürecinde önemli bir noktaya geldi,” dedi.
İLERİ EVRE MEME KANSERİNDE YENİ UMUT
Şirketin açıklamasına göre, “Trastuzumab Pamirtecan” adlı ilaç adayı, ileri evre ve tedavisi zor meme kanseri hastaları üzerinde yapılan ara analizde, halihazırda onaylı bir tedaviye kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir yaşam süresi avantajı sağladı. Bu sonuç, hastalığın ilerlemediği dönemde ölçüldü.
HEDEF YAN ETKİLERİ DÜŞÜRMEK
BNT323, Antikor-İlaç Konjugatı (ADC) sınıfında yer alıyor. Bu tedavi yaklaşımı, bir antikor aracılığıyla kemoterapi ilacını doğrudan tümör hücresine taşıyarak, sağlıklı dokulara zarar vermeden daha hedefli bir tedavi sunmayı amaçlıyor. Böylece geleneksel kemoterapilere göre daha az yan etki ile daha etkin sonuçlar hedefleniyor.
Türeci, Trastuzumab Pamirtecan’ın “olağanüstü potansiyele sahip bir ADC adayı” olduğunu belirterek, ilacın BioNTech’in küresel onkoloji stratejisinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca, ilacın kombinasyon tedavilerinde de değerlendirilmesi planlanıyor.
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türü olmaya devam ediyor. Özellikle ilerlemiş ve metastatik evrelerde, mevcut tedavi seçenekleri sınırlı kalıyor. BioNTech’in yeni ilacı bu noktada, daha uzun yaşam süresi ve daha iyi yaşam kalitesi sunma potansiyeli ile öne çıkıyor.
AB VE ABD’DE LİSANS SÜRECİ BAŞLIYOR
BioNTech, BNT323’ün küresel geliştirme sürecini hızlandırmayı planlıyor. ABD ve Avrupa Birliği’nde ruhsat başvuruları için ikinci bir küresel faz-3 çalışması da halihazırda devam ediyor. Ayrıca ilaç, meme kanserinin ötesinde başka kanser türlerinde de test ediliyor.