Yine de finalde Roman Roy’un üçüncü bir okuması var, o da oydu. başından beri gerçek kazanan. İlk bakışta yenilmiş bir adam gibi görünen şey, daha yakından incelendiğinde, kabullenme nirvanasına ulaşmış olandır. Kardeşlerin çarpık ama dokunaklı “Kral için yemek” sahnesinden önceki anlarda, kimin CEO olarak atanması gerektiğini zilyonuncu kez tartışırken, Kendall onu çağırıyor ve soruyor: “Bunu gerçekten istiyor musun dostum? ” Roman’ın sessizliği o kadar yüksek sesle konuşuyor ki kardeşi bile duyabiliyor. O kelimeyi söyleyemez ama hepsi cevabı bilir.
Oylamadan ve toplantı odasındaki iklimsel patlamadan sonra, Shiv fikrini değiştirdiğini açıkladığında ve Kendall “Ama ben en büyük çocuğum!” ona (şimdi kim çocuk gibi geliyor?), kardeşler yere kadar güreşiyor, sonra nefes nefese ayrı oturuyorlar. Roman daha sonra muhtemelen en az açıklayıcı olan, ancak en dürüst ve anlayışlı olanı söyleyerek devam ediyor. Halefiyet‘ın geçmişi: “Kes şunu,” diyor Kendall’a. “Biz saçmalıyoruz. Saçmalıksın. Ben saçmalıyorum. Biz bir hiçiz. Bunu biliyorum.”
Kendall’ın aksine Roman, babalarının onlara en son birlikte olduklarında söylediklerini anlamıştır: Ciddi insanlar değillerdir. Roman’ın son sahnesi, onun bir martini ısmarladığını ve başka bir şeyin tadıyla birlikte tadını çıkardığını gösteriyor – belki de özgürlük, sadece finansal değil (bu hala herhangi birinin aklına geliyor mu?), ama bir şeymiş gibi davranmanın ve bir şey istiyormuş gibi davranmanın yükünden. o yapmaz. Psikolojide, bu duruma bazen “bireyleşme” denir, bir kişi kişiliğinin ve diğerlerinin (genellikle ailenin) kimliklerinin ötesinde olgunlaştığında, bu durum onları geride tutar. tamamen gerçekleşmiş bir insan dünyadaki yerlerine dair net bir anlayışla. Geçmişinizi işlemeden oraya gerçekten varamazsınız. O halde Roman’ın küçük erkek tişörtü, çocukluğuyla yüzleşmesinin ve onunla barışık olmasının, mutluluk gibi bir şeye yaklaşmak için gereken acılı büyümeyi üstlenmesinin simgesiydi.
Ya öyle, ya da bilardocudan çalmış.
Bu hikaye başlangıçta yayınlandı İngiliz GQ’su başlık ile “Roman Roy’un Walmart tişörtünü biraz fazla okumak”