İnsanların da enfekte olanlar kadar tehlikeli olduğu, içinden geçtikleri kasvetli, şiddetli dünyada mizaha oldukça gereksinim var. Bir yıl süresince dört mevsime ayrılan video oyunu, doğası gereği epizodiktir ve bir çok lokasyon, oyuncunun bulmuş olduğu mektuplar ve hatıralarla çizilmiş bir alt vaka örgüsüne haizdir. Gosteri, bu harflerin üstüne inşa ediliyor ve onları tamamen biçimlendirilmiş hikayelere dönüştürüyor. Ve burada, Druckmann ve Mazin yaratıcı lisans açısından en cüretkar olduklarında, The Last of Us hakkaten tv olarak şarkı söylüyor.
Mesela üçüncü bölüm, Bill ve Frank (sevgili oldukları ima edilen) adlı iki adam arasındaki bir takım acı mektubu aşkların en duyarlı hallerine dönüştürür. Yirmi yıl süresince geçen film, paranoyak hazırlayıcı Bill’in (Nick Offerman) birçok tuzağından birine düşen Frank (The White Lotus’tan Murray Bartlett) ile bir ilişki kurmasını mevzu alıyor. Aşağıda, The Last of Us’ın ana temasının güzel, zarif bir halde icra edilmiş bir keşfi var: Aralarında yaşayacak biri olduğu sürece dünyanın külleri yeterlidir.
FEDRA’nın Kansas City’deki bilhassa faşist bir koluna karşı kanlı bir ayaklanmanın arkasından ilerleyen Joel ve Ellie’yi takip eden dördüncü ve beşinci bölümlerde alt üst olan bir duygu. Muhteşem Melanie Lynskey (Yellowjackets) burada devrimin tüyler ürpertici derecede şiddetli ve intikamcı lideri olarak öne çıkıyor. Kardeşini öldüren Henry (Lamar Johnson) isminde bir adama hususi bir vurgu yaparak, tüm işbirlikçilerin idam edilmesini istiyor. Bu bölümler ek olarak, oyundaki herhangi bir şey kadar tüyler ürpertici ve sürükleyici olan, enfekte olanları içeren devasa bir set parçası da dahil olmak suretiyle dizinin en iyi aksiyon sekanslarından bazılarını içeriyor.
Muhteşem bir uyarlama değil. İlk başlangıçta tv için fazla heyecanlı hissettiren belirli görüntüler var (Joel ve Ellie’nin bir müzede gizlice gezdiği görüntüler benzer biçimde), dizinin ikinci yarısı ise hızı eşitlemek için bir bölüme daha ihtiyacı varmış benzer biçimde hissettiriyor (görüntüler enfekte olanlar, beşinci bölümün ötesinde acayip bir halde kıttır). Ek olarak, The Last of Us’ın hiçbir ekran uyarlamasının, kaynak materyali bu kadar garip kılan şeyi hakkaten yakalayamayacağı da bir gerçektir: o dünyaya dalmak, yokluğun musallat olduğu hissini veren alanlarda zevk almak, canlı canlı yenilmek. bir Tıklayıcı.
Gene de, buna şimdiye kadar yapılmış en iyi video oyunu uyarlaması demek uzaktan bile tartışmalı gelmiyor. Oyunun fanatikleri için, en üst düzey beceri ve saygının bir uyarlamasıdır, sadece gene de şaşırtma kabiliyetine haizdir; asla kumanda almamış kişiler için, oyunun kalbinin ve ruhunun bir özetidir – saf karakterleri, muntazam kurgusu, olgun aşk ve yitik temaları. Ellie’nin şakasını bitirmek için “kendi alanında muhteşem”.
★★★★☆
The Last of Us, 15 Ocak’ta ABD’de HBO’da ve 16 Ocak’ta İngiltere’de Sky Atlantic ve NOW’da prömiyer meydana getirecek.
Film ve TV’yi seviyor musunuz? Katılmak BBC Kültür Film ve TV Kulübü Feysbuk’ta, dünyanın her yerindeki beyaz perde tutkunları için bir topluluk.
Bu öykü yada BBC Culture’da gördüğünüz herhangi bir şey hakkında yorum yapmak isterseniz, Feysbuk sayfa yada bizlere ileti gönderin twitter.
Ve eğer bu hikayeyi beğendiyseniz, haftalık bbc.com özellikleri haber bültenine kaydolun, Temel Sıralama olarak adlandırılır. Her Cuma gelen kutunuza BBC Future, Culture, Worklife ve Travel’dan özenle seçilmiş bir öykü seçkisi gönderilir.