Kuzey İrlanda’daki şirin bir kasaba, çocuklarına gizemli bir hastalık bulaşmaya başlayınca derin bir şok yaşar. Bu olay, Jan Carson’ın kırsal bir topluluğu irdeleyen, yüzeyinin altında kaynayan batıl inançları ve önyargıları ortaya çıkaran son romanı “The Raptures”ın başlangıcına işaret ediyor. Jan, bu “tesadüfen kehanet niteliğindeki” anlatıyı derinlemesine araştırmak ve 1990’ların Kuzey İrlanda’sının sosyo-politik arka planını tartışmak için bize katılıyor. Hayırlı Cuma Anlaşması’ndan yirmi beş yıl sonra, sohbetimiz devam eden dinsel ve kültürel bölünmelere dönüyor. Devam eden barış sürecinde empatiyi geliştirme ve uzlaşmayı kolaylaştırmada sanat ve kültürün oynayabileceği rolün altını ayrıca çiziyoruz.
