HABER MERKEZİ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2025 15:54
Yatağa her zamanki saatte giriyorsunuz, kahveyi erken kestiniz, odanız serin, karanlık ve sessiz. Ama yine de bir türlü uyku tutmuyor. Perdenin arasından içeri süzülen gümüş ışığı fark ediyorsunuz: Dolunay. Peki bu parlak gece lambası gerçekten uykunuzu mu kaçırıyor?
Ay ve uyku ilişkisini araştırmak sanıldığı kadar kolay değil. Çünkü pek çok kişi dolunayın üzerlerinde “büyülü” bir etkisi olduğuna inanıyor. Uyku bozuklukları konusunda danışmanlık yapan Dr. Stephen Carstensen, “Dolunayı görmek çoğu insanda romantik ya da heyecan verici duygular yaratıyor. Belki de uykuya etki eden şey, fiziğimiz değil duygularımızdır,” diyor.
Kısacası, “dolunayda huzursuz olacağım” beklentisi bile, tek başına uykusuzluğa yol açabiliyor. Yine de bilimsel veriler Ay’ın gerçekten bir rolü olabileceğini gösteriyor.
BİLİMİN SÖYLEDİĞİ ŞEY
2013 yılında yapılan bir İsviçre araştırması, dolunayın uyku kalitesinde dikkat çekici değişiklikler yarattığını ortaya koydu. Deneye katılanlar, Ay evrelerinden habersizdi ama dolunay döneminde derin uyku süresi yüzde 30 azaldı, uykuya dalma süreleri beş dakika uzadı ve toplamda yaklaşık 20 dakika daha az uyudular. Ayrıca melatonin düzeyleri de düştü — bu hormon, vücudu geceye hazırlayan doğal “sakinleştirici” olarak biliniyor.
Uyku uzmanı Dr. Alex Dimitriu, “Işığın –ister yapay ister doğal olsun– melatonini baskıladığı biliniyor. Dolayısıyla ay ışığının da uyanıklığı artırıcı bir etkisi olması gayet olası,” diyor.
İkinci bir İsviçre çalışması da benzer sonuçlar verdi: Dolunayda katılımcılar ortalama 25 dakika daha az uyudu. İlginç biçimde erkekler, kadınlardan daha fazla etkilendi; neredeyse 50 dakika daha az uyudular ve rüya evresi (REM) uykusuna ulaşmaları yarım saat gecikti.
Macaristan’da yapılan bir başka araştırma ise tabloyu tersine çevirdi: Bu kez kadınlar dolunayda daha çok uykusuzluk yaşadı.
Ancak tüm bu deneylerin ortak bir sorunu var: Uyku laboratuvarları. Farklı bir ortamda, cihazlara bağlı uyumak zaten uyku kalitesini etkileyebiliyor.
GERÇEK DÜNYADAN GELEN KANIT
Bu nedenle Washington Üniversitesi araştırmacıları, çalışmayı laboratuvardan çıkarıp gerçek hayata taşıdı. Arjantin’de biri şehir kenarında, biri sınırlı elektriğe sahip kırsal bir köyde, diğeri ise elektriksiz bir bölgede yaşayan toplulukların uyku düzeni izlendi. Aynı zamanda Seattle’da 464 üniversite öğrencisinin de uykusu, bileklik sensörleriyle iki ay boyunca kaydedildi.
Sonuç çarpıcıydı: Her yerde, dolunaya yaklaşan günlerde insanlar daha geç uyuyup daha az uyudular. Elektriği olmayan topluluklarda fark en belirgindi; çünkü tek ışık kaynağı hâlâ Ay’dı.
Bilim insanlarına göre bu, atalarımızdan kalma bir evrimsel alışkanlık olabilir. Eski çağlarda insanlar dolunay gecelerinde daha fazla ışık olduğu için avlanmak, çalışmak ya da sosyalleşmek için uyanık kalıyordu.
Günümüz şehirlerinde ise tablo farklı. Carstensen’e göre artık yapay ışık, Ay’dan çok daha güçlü bir etken. Dimitriu da aynı fikirde: “Dolunay, toplam uyku süresini bir saate kadar azaltabiliyor. Bu kadar etkili bir doğal ışık bile bunu yapabiliyorsa, yüzünüze tutulan parlak bir ekranın etkisini siz düşünün.”
https://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/dolunay-uykumuzu-gercekten-kaciriyor-mu-bilim-insanlari-yanitladi-42987043