Raporda, söz konusu merkezlerde tutulanların “güvenli olmayan ve pis” ortamlarda kaldığı aktarıldı.
Tutuklulara yönelik ırkçı taciz vakalarının aktırıldığı raporda, akıl hastası tutuklulara uygunsuz biçimde biber gazı sıkılması ve bazı durumlarda gözaltındakilerin ölümüne kadar varan diğer sıkıntılı uygulamalara işaret edildi.
“İNSANLIĞIN TEMEL İLKELERİNİ İHLAL EDEN BARBARCA UYGULAMA”
Michigan eyaletindeki merkezde, bir kişinin ameliyat nedeniyle olan açık yarayla, bandajsız bir şekilde tutulduğu aktarılan raporda, gözaltındaki kişinin herhangi bir tıbbi takip randevusunun da olmadığı kaydedildi.
Raporda tutuklunun, “yarası için en temel bakımı bile almadığı” vurgulandı.
Georgia eyaletindeki merkezde de bir hemşirenin gözaltındaki bir astım hastasının acil astım spreyi talebini görmezden geldiği belirtilen raporda, hastanın doktor kontrolünden geçmemesine karşın kayıtlara muayene edildiği şeklinde geçirildiği ortaya kondu.
Raporda, astımı için acil tıbbi yardım isteyen bir hastanın görmezden gelinmesinin “ihmal” olduğu tespitini yapıldı.
Öte yandan, Pensilvanya eyaletinde bir grup ceza infaz memurunun, gözaltındaki akıl hastası bir erkeği sandalyeye bağladığı ve aralarındaki tek kadın memurun ise gözaltındaki akıl hastasına çıplak arama yaptığı aktarılan raporda, akıl sağlığı yerinde olmayan gözaltındaki birinin, koltukta uyutulduğu sırada bir kadın görevli tarafından elbiselerinin kesilmesini gerektirecek “hiçbir haklı ıslah sebebi yoktur.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, “Bu barbarca bir uygulamadır ve insanlığın temel ilkelerini açıkça ihlal etmektedir.” ifadesi kullanıldı.
Hem eski ABD Başkanı Donald Trump hem de Joe Biden yönetimi, 3 yılı aşkın bir süredir göçmenlere yönelik uygulamaları gözler önüne seren raporu NPR ile paylaşmaktan kaçınmıştı.
Bilgi edinme özgürlüğü yasası kapsamında dava açan NPR, federal yargıcın verdiği karar neticesinde söz konusu rapora erişebilmişti.