Ruslar ile Ukraynalılar aynı halk mı? Deniz Berktay yazdı – Son Dakika Dünya Haberleri

Ben, birbuçuk yıldan beridir Ukrayna’nın başkenti Kiev’den savaşla ilgili gelişmeleri bildiriyorum. En başından beridir de şunu söylüyorum: Bu savaş, iki boyutlu. Bir yönüyle bu savaş, Rusya’yla Ukrayna’nın savaşı ve burada biz, Rusya’nın, Ukrayna gibi egemen bir ülkenin egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini görüyoruz. Diğer taraftansa bu savaşı, ABD ile Rusya arasındaki güç mücadelesinden, ABD’nin Rusya’yı çevreleme isteğinden bağımsız düşünmek, mümkün değil. İki taraf arasındaki güç mücadelesinde, olan, Ukrayna topraklarına ve Ukrayna insanına oluyor. Dolayısıyla, bu savaşı sadece ABD ile Rusya arasındaki bir güç mücadelesi olarak görüp Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini görmezden gelmek de, bu savaşı sadece Rusya-Ukrayna çatışması olarak görüp ABD ve İngiltere’nin bu bölgelerde gücünü arttırma ve Rusya’yı çevreleme isteğini görmezden gelmek de, yanlış ve eksik bir yaklaşım olur.

“Olan, Ukrayna’ya oluyor”, derken, sadece savaştaki ölümleri de yıkımı da kastetmiyorum: Ukrayna’nın nüfusu, savaştan önce de azalıyordu ve genç nüfusun önemli bir bölümü, yurtdışına göç ediyordu. Savaştan önce de uzmanlar, böyle devam ederse, Ukrayna’nın yakın bir gelecekte emekliler ülkesi haline geleceğini söylüyordu. Hele şimdi, savaş nedeniyle başlayan göçlerle, bu eğilim, daha da hızlandı. En son verilere göre, Ukrayna’nın nüfusu, 29 milyona inmiş (Ukrayna’nın yüzölçümü, Türkiye’nin yüzölçümüne yakın ve 1980’lerde bizim nüfusumuz 50 milyon iken, Sovyetler Birliği bünyesindeki Ukrayna’nın nüfusu, 55 milyondu. Sonraki 30 küsur yılda bu nüfus, giderek azaldı. Savaştan hemen önce, Kırım gibi Ruslar’ın denetimine geçen topraklar haricinde, Ukrayna Hükümeti denetimindeki topraklarda, 40 milyon kişi yaşıyordu. Şimdi bu sayı, 29 milyona inmiş). Yıkılan binalar bir şekilde yapılsa da, bu insani kayıp nasıl telafi edilecek, bu, belli değil.

Rusya yönetimi de, Ruslar’la Ukraynalılar’ın aynı halk olduğunu savunuyor. Hatta Putin, “Ruslar ve Ukraynalılar – Aynı Halk” başlıklı bir makale yayımlamıştı, bundan tam iki yıl önce. Ruslar’la Ukraynalılar’ın aynı halk olduğu söylenerek, Rusya’nın Ukrayna’yı kendi nüfuz alanına almak istemesi, meşru olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Peki, gerçekte bu, böyle mi? Ruslar’la Ukraynalılar, aynı halk mı?

Bu konu, aslında tek boyutlu değil. Bir açıdan baktığımızda, her iki halkın kökeni, aynı. Ukraynalılar da, Ruslar gibi, Slav kökenli bir halk. Slavlar’ın içinde de, Doğu Slavları’na mensuplar. Ruslar’ın Ukraynalılar’ın ve Beyaz Ruslar’ın (Belaruslar) kökleri, 800’lü yıllardan 1200’lü yıllara kadar sürmüş olan Kiev Pensliği’ne dayanıyor. Bu devlet yıkılınca, bu üç halk, farklı devletlerin egemenliğine girmiş ve zaman içinde giderek birbirinden farklılaşmış. Ruslar Altın Orda Türk-Moğol İmparatorluğu’nun etkisini çok daha yoğun yaşarken ve bu kültürden çok daha yoğun şekilde etkilenirken, Ukrayna toprakları önce Litvanyalılar’ın, sonra da Polonyalılar’ın egemenliğinde kalmış. Bu nedenle, Ruslar’da Asyalı etkilerinin daha fazla olduğu, Ukraynalılar’ınsa, Batı kültürüne daha yakın olduğu söylenir. Yine buna benzer etkenlerin sonucunda, Ruslar’da dayanışmacılık, Ukraynalılar’daysa, bireycilik güçlüdür. Bu etkilerin bir diğer sonucuysa, Ruslar’da merkeziyetçiliğin ve otoriterliğin güçlü olması, buna karşılık Ukraynalılar’ın kendi özgürlüklerine düşkün olmasıdır. Ukraynalılar, “biz, Ruslar gibi bir tek hükümdara boyun eğmeyiz”, derler.

Ruslar’la Ukraynlılar’ın dilleri de, her ne kadar aynı kökten gelse de, sonuçta, birbirinden farklı iki dil. Şöyle söyleyelim: Eğer bir Rus, Ukraynaca’yı hiç bilmiyorsa, Ukraynaca nbir metin gördüğünde zar zor birşeyler anlayabilir; fakat Ukraynaca’yı doğru düzgün anlayabilmesi için, birkaç ay ders alması gerekir. Ancak, Ukraynalılar’ın hepsinin Ukraynaca konuştuğunu, söyleyemeyiz: Halkın önemli bir kısmı, hala Rusça konuşuyor.

Dolayısıyla, Ruslar’la Ukraynalılar arasında, kısmen dil ve kültür konusunda, fakat özellikle zihniyet konusunda, farklılıklar ortaya çıkmış.

“Millet” dendiği zaman, pek çok kişinin aklına ilk olarak kçken ve dil-kültür birliği geliyor. Oysa ki, milleti oluşturan unsurların arasında, “kader ve ülkü birliği” de geliyor, ki bu hususta Ruslar’la Ukraynalılar, birbirinden farklılaşıyor. Ayrıca, dünyada, aynı dili konuştuğu halde farklı millet haline gelmiş insan toplulukları görürüz: Almanlar’la Avusturyalılar, İngilizler’le Amerikalılar gibi. Tarihteki çeşitli nedenler, bu halkları farklı devletlere ve farklı zihniyetlere sahip farklı milletlere dönüştürmüştür ve bugün hemen hiçkimse, bunlara, “neden ayrı devlete sahipsiniz”, diye sormaz.

Ancak, şu da var ki, Ukrayna’da ulusal bilinç (yani, farklı bir millete ait olma bilinci), yakın zamanlarda gelişti. Rus karşıtlığının eskiden beri güçlü olduğu Batı Ukrayna’yı saymazsak, Ukraynalılar’ın önemli bir kısmı, yakın zamanlara kadar kendisini Ruslar’dan çok ayrı görmüyordu. Bunun da, çeşitli nedenleri vardı: Biricisi, belirttiğimiz üzere, Ruslar’la Ukraynalılar, aynı kökenden gelmekteydi ve kültürleri birbirine yakındı (eski Sovyet ülkelerinin diğerlerinde böyle bu konuda bu ölçüde bir zihin karışıklığına rastlanamazdı. Zira, Gürcüler’in, Ermeniler’in, Baltık halklarının ve Orta Asya’daki Türk kökenli halkların Ruslar’dan hemen her bakımdan farklı olduğu, zaten ortadaydı). Ruslar’la Ukraynalılar arasında büyük ölçüde din ve mezhep birliğinin olması (iki halkın da büyük kısmı, Hristiyanlığın Ortodoksluk mezhebine mensup), Ukrayna toplumundaki farklılık duygusuna engel olmaktaydı. Ayrıca, Ukrayna, 1600’lerin ortalarından 1991’e kadar, yani, yaklaşık 350 yıl, Moskova’nın yönetiminde kalmıştı ve aradaki kısa dönemleri saymazsak, bağımsız devlet deneyimi, hemen hiç yoktu. Ukrayna’nın önce Çarlık Rusyası’nın, sonra da Sovyetler Birliği’nin yönetiminde bulunduğu dönemlerde Ukraynalılar çeşitli baskılarla karşılaşmış olsa da, bunlar, Ruslar’ın uğradığı baskılardan fazla değildi. Zira, Çarlık Rusyası, İngilizlerinki gibi bir sömürge imparatorluğu değildi ve baskı altındaki Ukraynalı köylülerin durumu, baskı altındaki Rus köylüsünün durumundan farklı değildi. Bütün bunlar, Ukraynalılar’da Ruslar’dan tamamen ayrı bir bilincin ortaya çıkmasına engel olmuştu. Ayrıca, Ukrayna, bağımsızlığı, bir savaşla elde etmemişti. Sovyetler Birliği, Sovyet yöneticilerinin kendi iç çekişmeleri sonucunda yıkılmış ve bunun sonucunda Ukrayna, bağımsızlığı hazır bulmuştu. Ancak, bağımsız devlete kavuştuktan sonra, Rusya’ya en sempatiyle yaklaşan kesimlerin bile önemli bölümü, ayrı bir devlete sahip olmanın avantajlarını hissetti. Bu da, Ukrayna genelinde bağımsızlık bilinciinn artmasına neden oldu. Şimdiki savaş ise, Ruslar’la Ukraynalılar arasında kan dökülmesine yol açarak, iki halk arasındaki farklılaşmayı daha da arttırdı.

Peki, bu savaş, iki halk arasındaki bütün bağları kopardı mı, yoksa gelecekte yeniden bir yakınlaşma olur mu? Ukraynalılar, Ruslar’ı sadece kendilerinden farklı bir topluluk olarak mı görüyor, yoksa artık Ruslar’ı tammen düşman bir millet olarak mı görüyor? Buna hemen, kısa bir yanıt vermek, zor. Çünkü şu anda hem savaş şartlarının yarattığı duygusal ortam var, hem de savaşta kamuoyu araştırması yapmak, neredeyse imkansız. Savaşın Ukrayna toplumunda ne gibi kalıcı etkilerinin olduğunu en net şekilde, savaş bittikten sonra öğrenebileceğiz.

Yorum yapın