TOMAHAWK HAKKINDA
Tasarımına 1970’lerin başlarında başlanan Tomahawk seyir füzesi, hava, kara ve deniz platformlarından ateşlenebilen, uzun menzilli ve yüksek isabet hassasiyetli bir silah sistemi olarak geliştirildi. Konvansiyonel ve nükleer harp başlıklarıyla donatılabilen Tomahawk, 1980’lerin başında hizmete girmesiyle birlikte ABD‘nin stratejik taarruz kabiliyetinin ana unsurlarından biri oldu. İlk kez kullanıldığı 1991 Körfez Savaşı’ndan bu yana da ABD’nin başlattığı veya doğrudan müdahil olduğu neredeyse tüm savaş ve harekatlarda kullanıldı.

Yüksek ses altı süratte uçan Tomahawk‘ın en önemli özelliklerinden biri, düşman hava savunma sistemleri tarafından tespit ve takip edilmesini zorlaştırmak için hedefine çok alçak irtifadan ve yeryüzü engebelerini takip ederek uçmasıdır. Füze, güdüm – kontrol bilgisayarına yüklenmiş olan 3 boyutlu arazi verisini, “Terrain Contour Matching” (TERCOM) adı verilen seyrüsefer sistemi ile işleyerek, arazi profiline uygun bir uçuş rotasını kendi kendine belirler. GPS küresel konumlama sistemi yardımıyla metre altı hassasiyette takip edilen rota sonunda, hedef, önceden veri tabanına yüklenmiş görsel verilerin analizi ile tespit edilir. “Digital Scene Matching Area Correlation” (DSMAC) adı verilen sistem, hedefin yer aldığı bölgenin fotoğraflarının, füzenin sensörlerinin elde ettiği görüntülerle karşılaştırmasını yapar. Bu sayede, hedefe santimetre mertebesinde bir hassasiyet ile isabet mümkündür.
Bombardıman uçağı, denizaltı, destroyer ve kara araçlarından ateşlenebilen türevleri bulunan Tomahawk, hizmete girmesinden bu yana güdüm – kontrol sistemi, motor, elektronik aksam ve yazılım bileşenlerinin güncellenmesi ile devamlı modernizasyona tabi tutulmuştur. 450kg konvansiyonel harp başlığı taşıyan füzenin menziline dair açık kaynaklarda güvenilir veri bulunmamakla birlikte, modeline bağlı olarak 2,500km’ye kadar erişebildiği bilinmektedir.
https://www.sabah.com.tr/dunya/son-dakika-dunyanin-gozu-trump-zelenskiy-zirvesinde-7445727