Gazze şu an itibariyle mazlumdur mağdurdur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu Kapanış Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları;

“İşgalcilere karşı verdiğimiz istiklal harbimizin özgürlük mücadelelerinde, Afrika halklarında cesaret ve ilham aşıladığı bir başka hakikattir. Afrika, Türk milletinin kalbinde olduğu kadar ülkemizin dış politikasında da özel bir yere sahiptir. Tüm Afrika’daki Büyükelçilik sayımız 44’e çıkardık. Ankara’da 38 Afrika ülkesine ev sahipliği yapmaktan ayrıca gurur duyuyoruz.

(Afrika) Türk müteahhitlerinin kıta genelinde üstlendiği projelerin toplam değeri 85,5 milyar doları geçti. (Rusya Devlet Başkanı Putin ile) İlk etapta 1 milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor.

Gerginliğin artarak bölgeye yayılması ihtimalinden endişeliyiz. Camilerin hastanelerin ve sivil yerleşim yerlerin bombalanması gibi saldırıları kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi açıkça söylüyorum. 360 kilometrekareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini suyunu gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Amerika İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyoruz. Şu anda Gazze’de yer ile yeksan edilen kadın çocuk anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dertlenmiyor ama biz dertliyiz.

Gazze şu an itibariyle mazlumdur mağdurdur ama İsrail’in şu an itibariyle mazlum durumu söz konusu değil. Uçak gemisi gönderilmesi barışa hiçbir katkı sağlamıyor. Amerika’nın dışişleri bakanı benim dışişleri bakanım ile görüşme yapıyor İsrail’e dışişleri bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum diyor. Bu nasıl bir politikacı bu nasıl bir yaklaşım? Bunu söylediğin zaman karşındakiler de şunu söylerse ben de bölgeye bir Müslüman sıfatı ile yaklaşıyorum derse ne diyeceksin? Biz Yahudi öbür tarafta Türk demiyoruz karşındakine insan sıfatı ile yaklaşacaksın. O çocukların halini görmüyor musun?

El Ariş Havalimanı’na ilaç, dayanıklı gıda, konserve, çocuk bezi, tıbbi malzemelerin de bulunduğu bir insani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. Çatışmalar başladığından beri bölgeye ilk yardım kargosunu götüren uçağımız bugün saat 12.00 itibariyle havalimanına indi.

(Filistin-İsrail) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne zerre kadar saygıları varsa kusura bakmasınlar. ‘Acaba biz buraya ne gibi bir yardımda bulunabiliriz’, bunu konuşmaları lazım ama bunların böyle bir derdi yok.

ABD’nin PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetine sahiptir.

Tüm tarafların aklı selimle hareket ederek, önce ateşkesi sonra kalıcı barışı görüşmeye davet ediyoruz. Gazze şu an itibariyle mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail’in böyle mazlum konusu söz konusu değil. NATO’da beraber olduğumuz ABD’nin bölgeye uçak gemisi göndermenin barışa hiçbir katkı sağlamıyor. Çok daha önemlisi ABD’nin dışişleri bakanı benim dışişleri bakanımla görüşüyor. “Ben İsrail’e, bir dışişleri bakanı sıfatıyla değil, bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum.” diyor. Ben de “bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum” derse ne diyeceksin.

Ülkemdeki İsrail Büyükelçiliklerini korumaya aldık. ABD’nin PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla, bu ülkedeki yürüttüğü faaliyetler milli güvenliğimiz için tehdit maiyetine sahiptir. Bizim SİHA’mızı ABD düşürdü. Biz seninle NATO’da beraberiz. Nasıl böyle bir şey yapabilirsin. Tiyatro oynayanları kendi senaryolarıyla baş başa bırakıp kendi milli güvenliğimizin gerektirdiği adımları atmayı sürdüreceğiz. DEAŞ’la şehitler verme pahasına hezimete uğratan tek NATO müttefiki olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu acı bir tebessümle karşılıyoruz.

Son gelişmeler, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini bir kez daha göstermiştir. Kendi topraklarında baskıya, sömürüye maruz kalmış Afrikalı dostlarımızın da 1967 sınırları içinde bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesi için gerekeni yapacaklarından şüphe duymuyorum.”

Yorum yapın