Özgü Kaya, Berker Güven, Veda Yurtsever, İclal Aydın, Reha Özcan, Almila Ada ve Melisa Berberoğlu’nu kadrosunda buluşturan Üç Kız Kardeş nefes kesen bir bölümle ekranlara geldi. Dizinin merakla beklenen bölümünde;
Nesrin ve Sadık’ın hastanedeki eşyalarını almak Türkan’a düştü. Eline tutuşturulan siyah bir poşetle baba evine dönen Türkan, ve kardeşleri ertelenen yüzleşmeyi en sert haliyle yaşadılar. Derya, Dönüş ve Türkan’a uyarı halalarından geldi: Siz anne babanızın sebebi oldunuz, hepiniz suçlusunuz. Bu evi onların başına yıktınız!
5 yıl sonra…
Rüçhan, Nesrin’in mezarını ziyaret etmekten hiç vazgeçmedi. Ona ‘Üç Kız Kardeş’i yeniden bir araya getirmenin sözünü verdi.
Eşini ve kızını kaybettikten sonra Türkan ve Defne’nin varlığı ile hayata yenidne tutunan Kartal, kızını istemek için Sadık’ın evine gitti.
Sadık, Kartal’ın isteğini net bir şekilde geri çevirdi.
Bunu ne sen söylemiş ol, ne de ben duymuş olayım. Asla rızam yok…
Babasından hesap soran Türkan’a Sadık’ın cevabı çok netti: Senin Somer’i unuttuğuna inanmıyorum. Senin gönlünde de aklında da sadece o var…
Somer, yıllar sonra terk ettiği Ayvalık’a geri döndü.
Kızı Defne’yi okula bırakan Türkan ile aynı dakikalarda Kiraz’ı okula bırakan Somer karşılaşma şansını kıl payı kaçırdılar…
Somer, Türkan’ı görmek için Defne Zeytincilik’e ziyarete gitti. Bu ziyaret en çok da Kartal’ı tedirgin etti.
Mustafa ile Derya’nın oğulları Efe de Defne ile aynı okula başladı. Sadık, karşısındaki çocuğun torunu olduğunu bilmeden onunla dakikalarca sohbet etti.
Somer’in ziyaret ettiği tek kişi Türkan değildi. Kızı Kiraz’ın annesi Mine’yi de tedavi gördüğü akıl hastanesinde görmeye gitti.
Sadık, okul çıkışı Defne’yi babannesi Rüçhan ve dedesi Özer’in yanına götürdü. Somer de kızını görmek için anne ve babasıyla buluşma yerine geldi.
Baba-kızın yıllar sonra gerçekleşen buluşması hiç de beklenen gibi olmadı.
Dönüş’ün sağlığından endişelenen anneannesi yardım istemek için Rüçhan’ı aradı.
Bütün varlığını borsada kaybeden ve iflasın eşine gelen Mustafa, toplantıyı bahane ederek gittiği İngiltere’de doktor Serdar ile buluştu.
Evlenip, kendisine yeni bir hayat kuran Serdar, Dönüş’ü bir türlü unutamadığını anlattı.
Yıllar sonra mesleğine dönen Derya, iş yerindeki ilk gününde amcası Fatih ile karşılaştı.
Bana da bir kahve Fatih Efendi
Rüçhan dediğini yaptı ve soluğu Eskişehir’de aldı. Dönüş’ün halini gören Rüçhan, onu hastaneye götürdü.
Art arda yapılan tetkiklerin ardından Dönüş’ün lösemi olduğu ortaya çıktı.
Annesinin okula geç kalmasına üzülen Efe’yi, teselli eden Türkan; Derya’nın gelişiyle birlikte konuştuğu çocuğun yeğeni olduğunu öğrendi.
Yıllar sonra karşısında gördüğü kardeşinin tepkisiyle neye uğradığını şaşıran Türkan, annesinin mezarına gitti.
Türkan’ın son zamanlardaki dalgınlığının farkında olan Kartal, nikah öncesin ondan düşünüp doğru bir karar vermesini istedi.
Gecenin bir vakti evden çıkan Türkan, kimseye haber vermeden gittiği sahilde Somer ile karşılaştı.
Somer, Türkan’a onu unutmadığını söylerken; genç kadını köşeye sıkıştıracak o soruyu sordu:
Sen beni unuttun mu?
İki eski aşığın yüzleşmesine şahit olan Kartal, Türkan’ın yanıtı ile yıkıldı.
“Unutmadım Somer…”
