Bakan Kacır ay programını açıkladı: İki aşamalı hedefimiz var

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır‘ın açıklamaları şöyle: TÜBİTAK gökyüzü gözlem etkinliğini 25 yıldır düzenliyor ama 4-5 yıldır bu etkinliğimize katılım yoğun. 60 farklı şehirden insanlarımız bu etkinliğe katılmakta. Burada 5 istasyon kurduk. Misafirlerimize aslında gökyüzü gözlem etkinliğinde veriliyor. Bütün bu ilgi Milli Teknoloji Hamlesi’nin bir sonucu. Biz bunu TEKNOFEST etkinliklerinde de görüyoruz. İstanbul’da biz 4 TEKNOFEST düzenledik. Ankara’da 30 Ağustos’ta ilk defa TEKNOFEST düzenleyeceğiz, burada bir rekor bekliyorum. Türkiye yüzyılına biz ancak bilim ve teknolojide dünya ile rekabet ettiğimiz sürece girebileceğiz.

‘AY PROGRAMININ İKİ AŞAMALI HEDEFLERİ VAR’

Biz ay misyonunu kendi yerli ve milli imkanlarımızda tasarladığımız ve geliştirdiğimiz bir uzay aracıyla gerçekleştirmek hedefliyoruz. 10 yıllık bir milli uzay programımız var. Bunun içinde ay programı var ve ay programının iki aşamalı hedefleri var. Birinci aşama da ilk misyon’da bir uluslar arası fırlatma ile uzaya çıkacağız ama dünya yörüngesinden ay transfer yörüngesine kendi geliştirdiğimiz ay aracını, kendi geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz hibrit roket motorunu ateşleyerek taşıyacağız. Nihayetinde aya erişeceğiz. İkinci etaptaki çalışma ise hem dünyadan ilk fırlatmayı milli imkanlar ile yapacağız. Hem de aya bir yumuşak iniş gerçekleştirerek, geliştirdiğimiz ay aracının ay yüzeyinde görev üstlenmesini sağlayacağız. Bunlar çok iddialı hedefler olarak gelebilir ama bizim hem alt yapımız hem de insan kaynağımız böylesine iddialı projelere imza atabilecek özgüveni bize veriyor.

‘1 TRİLYON DOLARA VARACAK BİR UZAY EKONOMİSİ İÇİNDE BİZİMDE DAHA FAZLA PAY ALABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ’

İki programın nihai süresi 2030’lara kadar uzanıyor ama ilk etapta önümüzdeki 18 ay içerisinde biz birinci etabı tamamlayama gayret edeceğiz. Yani ay aracımızı milli imkanlar ile geliştirmek, ay aracı üzerindeki hibrit motor üretimini yine milli imkanlar ile gerçekleştirmek önümüzdeki 18 ayın işi ki hibrit motorumuza uzay testleri yapmaya başladık ve son derece başarılı olduğunu gözlemliyoruz. Neden bu hibrit motor vurgusu yapıyorum, biz her projeden en üst seviyede milli kazanım hedefliyoruz ve burada da yine teknolojide yeni bir alan olan hibrit roket motorlarının uzayda tarih kazanmasını Türkiye olarak öncülük etmiş olacağız eğer başarırsak ve bu Türkiye’ye yeni ticari fırsatlar getirecek. Yani sıvı yakıt roket motorları ile mukayese edildiğinde bir rekabet avantajı olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu avantaj sayesinde 1 trilyon dolara varacak bir uzay ekonomisi içinde bizimde daha fazla pay alabileceğimizi düşünüyoruz. Bu bizim için bir tercih değil zorunluluk.

‘BU BİR BİLİM MİSYONU OLACAK’

Bakın 40’tan fazla ülke uzaya vatandaşını göndermiş, biz yine uzay programı kapsamında uluslar arası uzay istasyonuna ilk Türk uzay yolcularını göndereceğiz. İki astronot arkadaşımız buraya bağlantı yaptılar. Houston tesislerde eğitim görüyorlar şu an. Tesislerde gördükleri eğitimi buradaki misafirlerimizle yine canlı bir şekilde paylaşmış oldular. Bu bir bilim misyonu olacak. Uluslararası uzay istasyonunda 13 farklı deneyimi gerçekleştirecek gider astronotumuz ve dünya bilim literatürüne katkı sağlayacak ama daha önemlisi aslında buradaki gençlerimizin “gözünü göklere yükselten, yıldızlara bakmaktan heyecan duyan gençlerimiz, daha fazla bilime, uzaya, teknolojiye merak saracaklar. Biz bu bahsettiğimiz nice projeyi gençlerimizle gerçekleştireceğiz.

Yorum yapın