Başkan Erdoğan’dan 1 Mayıs tepkisi: Taksim Meydanı dayatmalarını masum bulmuyoruz

“SENDİKAL HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER ALANINDA TARİHİ NİTELİKTE ADIMLAR ATTIK”

Firmalarımızın en önemli ihtiyacı kalifiyeli eleman sorunudur. Hükümetimizin önceliklerinden biri istihdamda arz talep dengesinin temini olacaktır. Sendikal haklar ve özgürlükler alanında tarihi nitelikte adımlar attık. Darbecilerin yaptığı anayasayı değiştirmek bize nasip oldu. Memurların toplu sözleşme hakkında anayasal hak getirerek toplu sözleşme hakkını verdik. Sendikalı işçi sayısını 2,5 milyona yükselttik. Dünyayı yaklaşık 3 yıl boyunca sarsan Covid-19 salgınında işçi ve işverenlerimizin yanında olduk. Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulamalarıyla vatandaşlarımıza sahip çıktık. İş sağlığı ve güvenliği kanununu hayata geçirerek, bu alanda önemli bir reforma imza attık. 2011 ve 2013 yıllarında 300 bin olan sözleşmeli personelimiz kadroya geçirilmişti. 2002’de yüzde 52,1 olan kayıt dışı istihdam oranını yüzde 25,4’e indirdik. Son 21 yılda saymaya kalksak saatler sürecek pek çok düzenlemeyi başarıyla hayata geçirdik. Ülkemizde ve dünyada çalışma hayatının taraflarını birbirine düşman gösteren bir anlayışa rastlıyoruz. Çatışmacı, kavgacı bu katı ideolojik yaklaşımın ne ülkemize ne milletimize faydası olur. Hak mücadelesi işveren ve sermaye düşmanlığı değildir. İşçi ve işverenin hakkını aldığı bir düzenin tesisi mücadelesidir.

“SENDİKAL HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER ALANINDA TARİHİ NİTELİKTE ADIMLAR ATTIK”

Firmalarımızın en önemli ihtiyacı kalifiyeli eleman sorunudur. Hükümetimizin önceliklerinden biri istihdamda arz talep dengesinin temini olacaktır. Sendikal haklar ve özgürlükler alanında tarihi nitelikte adımlar attık. Darbecilerin yaptığı anayasayı değiştirmek bize nasip oldu. Memurların toplu sözleşme hakkında anayasal hak getirerek toplu sözleşme hakkını verdik. Sendikalı işçi sayısını 2,5 milyona yükselttik. Dünyayı yaklaşık 3 yıl boyunca sarsan Covid-19 salgınında işçi ve işverenlerimizin yanında olduk. Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulamalarıyla vatandaşlarımıza sahip çıktık. İş sağlığı ve güvenliği kanununu hayata geçirerek, bu alanda önemli bir reforma imza attık. 2011 ve 2013 yıllarında 300 bin olan sözleşmeli personelimiz kadroya geçirilmişti. 2002’de yüzde 52,1 olan kayıt dışı istihdam oranını yüzde 25,4’e indirdik. Son 21 yılda saymaya kalksak saatler sürecek pek çok düzenlemeyi başarıyla hayata geçirdik. Ülkemizde ve dünyada çalışma hayatının taraflarını birbirine düşman gösteren bir anlayışa rastlıyoruz. Çatışmacı, kavgacı bu katı ideolojik yaklaşımın ne ülkemize ne milletimize faydası olur. Hak mücadelesi işveren ve sermaye düşmanlığı değildir. İşçi ve işverenin hakkını aldığı bir düzenin tesisi mücadelesidir.

“SKANDALLARA BİZ VİCDAN PENCERESİNDEN BAKIYORUZ”

Çalışma hayatının tüm tarafları aynı gemide olduklarının bilinciyle hareket edecek. İşçinin hakkını alamadığını düşündüğü, esnafın sermaye sahibinin kendini güvende hissetmediği, zenginin fakirin halini umursamadığı bir tablodan hiçbirimize fayda gelmez. Her meseleye siyasetin penceresinden bakanlar olduğunu görüyoruz. Aynı ideolojik kabileden olunca terör eylemleri ve iş cinayetleri bile önemsiz hale gelebiliyor. 2 büyük acı yaşadık. Beşiktaş’ta yangında 29 emekçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu iş cinayeti karşısında hiçbirinin sesi dahi çıkmadı. İhmallerin adresi muhalefet ve belediyelerine çıkınca lâl oldular. Aynı aymazlığa teleferik faciasında da şahit olduk. Ellerinden gelse rezaleti yaşatanları baş tacı edeceklerdi. Söz konusu lisansa insansan ve insan hayatıysa her şey ikinci planda kalır. Skandallara biz vicdan penceresinden bakıyoruz. Nihai hedefimiz bu yüzyılı emeğin, yatırımın, istihdamın, büyümenin ve refahın yüzyılı yapmaktır. Kayıt dışılıkla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemizin çalışma hayatını Türkiye Yüzyılı vizyonumuza uygun olarak güncelleyeceğiz.

Yorum yapın