Başkan Erdoğan’dan yeni anayasa mesajı: Prangaları söküp atma vakti geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adliyenin kapısını adaletin de kapısı haline getirinceye kadar durmadan, dinlenmeden çalışmayı sürdüreceklerini vurgulayıp “Milletimize vaadimiz olan Türkiye Yüzyılı’nı adaletin de yüzyılı yapmakta kararlıyız” dedi. Erdoğan, vatandaşların özgürlük alanlarını genişletme ideallerinin tepesinde Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak olduğunu belirterek, “Vesayetçilerin, 27 Mayıs 1960 darbesiyle Türkiye’nin ayağına vurduğu, 12 Eylül rejiminin perçinlediği prangaların sökülüp atılma vakti artık gelmiştir” ifadelerini kullandı. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir sınır tanımayanların, Türkiye’nin tamamen hukuk çerçevesinde yürüttüğü mücadeleyi eleştirmelerini “apaçık bir çifte standart” olarak nitelendiren Erdoğan, TBMM açılışına denk getirilen menfur terör eylemine değinerek, “Bugün terör eylemini kınayan dostlarımızın bir kısmı maalesef o zaman iade talebimize kuvvetle muhtemel olumlu cevap vermeyecekti. Acımızı paylaşan dostlarımızdan kınama mesajlarıyla birlikte artık daha somut adımlar bekliyoruz” şeklinde konuştu. Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen Danıştay Eğitim Tesisi Açılış Töreni ve IASAJ Seminer Kapanış Toplantısı’nda şunları söyledi:
PRANGALARI SÖKÜP ATMA VAKTİ: Amacımız Cumhuriyetimizin ikinci asrına daha emin adımlarla, birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendirmiş şekilde girmektir. Vatandaşlarımızın özgürlük alanlarını genişletme idealimizin tepesinde ülkemizi darbe anayasasından kurtarmak vardır. Vesayetçilerin, 27 Mayıs 1960 darbesiyle Türkiye’nin ayağına vurduğu, 12 Eylül rejiminin perçinlediği prangaların sökülüp atılma vakti artık gelmiştir.

MİLLETİMİZE MÜJDE

Yeni dönemde milletimize verilecek asıl müjdenin Türkiye’yi sivil, kuşatıcı, özgürlükçü bir anayasayla buluşturmak olacağı anlaşılıyor. Temsil kabiliyeti son yılların en yüksek seviyesine ulaşan Meclis’imizin, milletimizin her bir ferdinin ‘İşte benim anayasam’ diyerek bağrına basacağı sivil bir anayasayı yapmasının önünde hiçbir mâni bulunmuyor.

HAKİKATİN KIVILCIMI, FARKLI FİKİRLERİN ÇARPIŞMASINDAN DOĞAR: Uzun yıllar sonra ilk kez yeni anayasa konusunda parlamentomuzda ve kamuoyumuzda oluşan müspet atmosferi bu bakımdan çok kıymetli gördüğümüzü belirtmek istiyorum. Hukuk camiamızın da birikimleri, müktesebatları ve değerli önerileriyle bu sürecin dışında kalmamalarını bekliyoruz. Hakikatin kıvılcımı, farklı fikirlerin çarpışmasından doğar. Türkiye’nin en büyük zenginliği, konuşan, iradesine sahip çıkan, sandığın namusuna halel getirmeyen, tercihini meşru yollarla ifade eden, demokrasiyi özümsemiş bireylere sahip çıkmasıdır.

SOMUT ADIMLAR BEKLİYORUZ: Meclis’imizin açılışına denk getirilen menfur bir terör eylemi oldu. Polisimizin etkin ve süratli müdahalesi sayesinde teröristler emellerine ulaşamadan etkisiz hale getirildi. Yapılan soruşturma neticesinde bu iki teröristin bir başka ilimizde aracını gasp ettikleri ve 6 aylık bebeği olan bir sivil vatandaşımızı şehit ettiği ortaya çıktı. Her açıdan vahşi, alçak, canice bir saldırıyla ve buna teşebbüs eden bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Ama şunu da biliyoruz ki şayet bu caniler etkisiz hale getirilmeseydi ve bir şekilde yurtdışına kaçmış olsalardı, siyasi sığınmacı denilerek korunacak, birileri tarafından adeta baş tacı edilecekti. Bugün terör eylemini kınayan dostlarımızın bir kısmı maalesef o zaman iade talebimize kuvvetle muhtemel olumlu cevap vermeyecekti. Bunu iddia olarak değil, 40 yıllık bölücü terörle ve 10 yıllık FETÖ’yle mücadelemizde sık sık karşılaştığımız bir vakıa olarak ifade ediyorum. Biz acımızı paylaşan dostlarımızdan kınama mesajlarıyla birlikte artık daha somut adımlar görmek istiyoruz. Diğer türlü yapılan açıklamaların, terörü telin eden beyanatların yaramıza merhem olmayacağının bilinmesi gerekiyor.

GÜVENLİĞİ VE ADALETİ AYNI ANDA TESİS: Adalet hizmetlerinin kalitesini, etkinliğini ve memnuniyet seviyesini artırırken, bunun mütemmim cüzü olan güvenliği de ihmal etmiyoruz. Binlerce insanımızın hayatına mal olan bölücü terör örgütünden 15 Temmuz gecesi demokrasimizi hedef alan hain FETÖ’ye, marjinal örgütlerden DEAŞ’vari istismarcı yapılara, devlet otoritesine meydan okuma cüreti gösteren çetelerden kendini hukukun üstünde gören çeşitli oligarşik oluşumlara kadar tüm şer şebekelerine karşı yürüttüğümüz mücadelenin arkasında güvenliği ve adaleti aynı anda tesis ve tahkim etme irademiz bulunuyor.

ZALİME MERHAMET, MAZLUMA ZULÜM: 2002 yılından beri hukukun, kanunun ve demokrasinin dışında kümelenen hiçbir teşekküle, kendini milletten üstün gören hiçbir elitist zihniyete, bürokratik oligarşinin hiçbir formuna izin vermedik, vermeyeceğiz. Her ne suretle olursa olsun cezasızlık duygusunun toplumda yer etmesine ve devlet otoritesinin sorgulanmasına müsaade edemeyiz. Zalime merhamet, mazluma zulüm demektir.

KARARLI ADIMLAR ATACAĞIZ: 21 yılda adalet ve güvenlik alanlarında elde ettiğimiz tarihi kazanımlara yenilerini ekleyerek bu mesuliyetimizi yerine getirmeye çalışacağız. Önümüzdeki dönemde bu hususta daha kararlı adımlar atacağız.

TÜRKİYE YÜZYILI’NI ADALETİN YÜZYILI YAPMAKTA KARARLIYIZ

Geç gelen adalet, adalet değildir’ düsturuyla yargı kurumlarımızın görevlerini hakkıyla ve zamanında ifa edebilmeleri için gereken her türlü desteği sağlıyoruz. İster adli ister idari olsun adliyenin kapısını adaletin de kapısı haline getirinceye kadar durmadan, dinlenmeden çalışmayı sürdüreceğiz. Milletimize vaadimiz olan Türkiye Yüzyılı’nı adaletin de yüzyılı yapmakta kararlıyız. Bunu da yürütmesi, yasaması ve yargısı ile dayanışma içinde hareket ederek gerçekleştireceğiz.

DEMOKRATİK KAZANIMLARI GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ

Cumhuriyetimizin 100. yaşını bir anma etkinliğinden öte yeni reform hamlelerimizle hak ettiği şekilde kutlamak istiyoruz. Bir asrın kapsamlı muhasebesini yaparken milletimizin demokratik kazanımlarını daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. Amacımız Cumhuriyetimizin ikinci asrına daha emin adımlarla, birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendirmiş bir şekilde girmektir.

KÖTÜ MANZARALARI UNUTTURMAK İÇİN ÇABA HARCADIK

Milletin teveccühüyle 2002’de ülkeyi yönetme sorumluluğunu ilk kez üstlendiğimizde adaleti, 4 öncelikten biri olarak ilan ettik. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun bu önceliklerimizden hiçbir zaman taviz vermedik. Bu hedefimizin bir yanında hak ve özgürlüklere dair devrim niteliğinde düzenlemeler varken diğer yanında adalet hizmetlerindeki altyapı eksikliklerinin giderilmesi bulunuyordu. Merdivenaltı denilebilecek yerlerde adaletin dağıtılmaya çalışıldığı o kötü manzaraları unutturmak için ciddi çaba harcadık.

KINAMA DEĞERLİ AMA YETERLİ DEĞİL

FETÖ, amaçlarına ulaşmak için her şeyi mübah görür. En kutsal değerleri bile istismar etmekten çekinmeyen asimetrik bir terör örgütüdür. Bunu bilmeden verilecek her karar, adaletin tecellisine yardımcı olmayacağı gibi insanlık düşmanlarına da cesaret aşılayacaktır. Biz dostlarımızdan ve adaletin tecellisi için çalışan tüm kurumlardan şunu bekliyoruz. Taziye ve kınama mesajları şüphesiz anlamlıdır. Ama ülkemizin envaiçeşit terör örgütüne karşı sürdürdüğü mücadelesinin başarıya ulaşması için asla yeterli değildir.

SUUDİ ARABISTAN’DAN ERDOĞAN’A ‘TERÖRE KARŞI YANINIZDAYIZ’ MESAJI

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Ankara’daki terör saldırısını kınadıklarını belirten birer mesaj gönderdi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, Kral Bin Abdülaziz ve Başbakan Veliaht Prens Bin Selman’ın Ankara’daki terörist saldırısını kınadığı, Suudi Arabistan’ın Türkiye’nin yanında olduğu belirtildi. Mesajda, saldırıda yaralananlara acil şifa dileklerinde bulunuldu.

Yorum yapın