Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Cezayir Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olmuştur. Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun’la akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşlerimizin şehit edildiği saldırılar İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların ve müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir.
Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenler sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermeli ve mahkum olmalıdır.
“TÜM ÜLKELERE SORUMLULUK DÜŞÜYOR”
Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail devletinin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir defa bilmemiz lazım; İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok. Bildiğimiz gerçek bu. Vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Ve bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle layık adalet divanına gitmesi gerekir. Onun için şu an binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’nin başta Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor.
Değerli kardeşlerim. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi? Gazze’yi yerle yeksan edenden bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? Yapan yanına kar kalıyor mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletler’de ne oldu, 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı. 40 ülke çekimser kaldı. 14 ülke ise karşısında durdu. Bizim karşımızda… Ama kovalayacağız. Çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor.
“BUNLARIN İSRAİL’E BORCU VAR”
Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin. Bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama bizim Türkiye’nin Cezayir‘in bizim İsrail’e borcumuz yok. Bizim halkımıza borcumuz var. Ve biz de buradan hareketle Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdüreceğiz.
Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkar edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı, yok mu Söyle. Söyleyemez. Ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var.
“GAZZE’NİN İMARI İÇİN ÇABA GÖSTERECEĞİZ”
Bunun da özellikle ilgili mercilere şikayetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dahil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte, Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet. Cebi güçlü olanlara da sesleniyorum bakın. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli, kurulan fona gerekli desteği hep birlikte Riyad Konferansı’ndan bu sesi verdik. Oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gaspıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail devletinin Gazze’yi insansız hale getirme politikasına eyvallah etmedik, etmeyeceğiz.
Gazze Filistinlilerindir. Ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam alemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle iş formunun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni işbirliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.