SON DAKİKA | Bakan Fidan’dan A Haber’e özel röportaj: İsrail güvenlik değil toprak peşinde

İSRAİL’İN GAZZE’DEKİ KATLİAMLARI

Bir an önce bu katliamın durması meselesine yoğunlaşmamız gerekiyor. Adalet Divanı’nın kararı son derece önemli. İnsanların yaşadığı altyapıyı yok ediyorsunuz. Suya, elektriğe, iletişme muhtaç bırakıyorsunuz. Bunun adı rehin almaktır. Dördüncü bir Gazze savaşını istemiyorsak iki devletli kalıcı barışı sağlamamız gerekiyor.

“İSRAİL YALAN SÖYLÜYOR”

İsrail yalan söylemeyi bıraktığı zaman kendini güvende hissedecek. İsrail güvenlik değil toprak peşinde. İsrail, Filistinlilere kendi topraklarını verince güvenli olur. Netanyahu’nun politikası fecaat getirdi.

BAŞKAN ERDOĞAN MISIR’A GİDECEK

İlişkileri normalleştirme süreci büyük oranda tamamlandı. Bölgesel güvenlik ve ticaret açısında ilişkiler önemli İnsansız hava araçları sağlanacak, mutabakatımız var. Akdeniz güvenliği konusunda da Mısır’la ciddi ilişkilerimiz olması gerekiyor.

BALKAN TURU

Balkanlar’da tarihi olarak ilişkilerimiz çok iyi. Bu ilişkilerin iyiliğinden kaynaklanan üzerimize düşen sorumluluklar da var. Bizden beklenen destekler var. Onları yapmak için diyalog hakinde olmamızda gerekiyor. Son yaptığım ziyaret bu kapsamdaydı. Sınırımızdan yapılan yoğun ticari akış var. TIR konusunda görüşmelerimiz oldu. Enerji konusu da var. Türkiye’den geçen enerjinin Bulgaristan ve Romanya üzerinden gideceği konusu var. Yunanistan bizim ayrı götürdüğümüz bir konu. Ege’de sorunlar var. Bu sorunu biz devraldık. Her iki liderin ortaya koyduğu vizyonla biz bu süreci ilerletiyoruz. Ege Adaların statüleri var. Burada yeni bir bakış açısıyla sorun nasıl halledilir diye konuşuruz. Askeri gerginliği azaltma konusunda iyi bir diyalog var. Göçle ilgili iyi bir diyalog var. Cumhurbaşkanımızın sunduğu vizyonla bu konuları yeniden konuşalım diye bakıyoruz. Kıbrıs’ı şuan buraya pek yansıtmıyoruz.

TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

AB üyeliğiyle ilgili çok şey var anlatmamız gereken. Biz bu konunun geçmişine ve bugüne bakarak çıkardığımız dersler var. Bu konuda geliştirdiğimiz bakış açılarını Cumhurbaşkanımıza arz ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın ciddi müktesabatı var. Ciddi tecrübesi var bu konuda. Bundan istifade ediyoruz. AB’nin önce bir şeye karar vermesi gerekiyor. AB, Türkiye’yi üye yapmak istiyor mu istemiyor mu? Bu soru bize sorulacak bir konu değil. AB buna karar vermeli. Bizim de içinde bulunduğumuz süreçler var. Sarkozy iktidara gelene kadar ciddi iyi ilerleyen bir süreç vardı. Sarkozy ile beraber bu irade değişti. Tabanımız Türkiye gibi bir ülkeyi içimize almayı doğru bulmuyoruz dendi. Türkiye AB üyesi olsaydı, Brexit ile karşı karşıya kalmazlardı. Stratejik güç dengesine girmek istediklerinde yanında ABD olması gerekiyor. Bunları kendileri değerlendirmeli. AB ulus, devlet üstü bir yapı olmayı başardı. Kendi aralarında ekonomik birliktelik var. Fakat AB medeniyet üstü bir yapı olmayı başaramadı. Bu soruyu da kendilerini sormuyorlar. Kendilerini ontolojik olarak o kadar haklı bir yerde duruyorlar ki bu dediklerimizin farkında değiller. AB’ye Türkiye ile ilgili İslam ile ilgili aynı soruyu sorun. Karşı taraf neyi red ettiğini bilmiyor. AB bizi aldı, almadı diye beklemiyoruz. Başka alanlar aramak zorundayız. Bu bizim görevimiz. İstediğimiz türden bir ortaklık olmazsa bunu inşa etmemiz gerekiyor. Böyle kurucu bir zihne ihtiyacımız var. O sistemi kuracak kadar deneyimimiz ve bilgimiz var.

Yorum yapın