KKTC’nin Rum yönetimiyle sınır bölgesinde, ara bölgede yer alan Türk ve Rumların karma yaşadığı Pile köyüne yaptığı yol projesinin BM askerleri tarafından engellenmesiyle başlayan gerginlik, BM’nin çekilmesiyle yerini sakinliğe bıraktı. Yaşanan gerginlikte 3 BM askeri ile 8 Türk polisi yaralanmıştı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, olayın detaylarını ve son gelişmeleri CNN TÜRK canlı yayınında anlattı.
Tatar’ın açıklamaları şöyle:
BM askerleri bölgeden çekildi ama elbette bir diyalog var. Biz her zaman barış ve huzurdan yanayız. Yaşananları kimse istemezdi ama biz zorlandık. Yaptıkları hiç doğru değildi, yetkileri de yoktu. Polisimiz özellikle orada sivil idari olarak görev başında gerekeni yaptılar ve o yol çalışması devam etti. Elbette biz Türkiye ile de her zaman istişare ederiz. 11 km yolun son 1,5 km bölümü, ara bölgeye girer. O noktaya geldiğinde bir istişare yapılması gerekecektir. Onların iddiaları, “Şaşan Düzlüğü dediğimiz bir bölümünde, işte orası ara bölgedir. BM onayı olmadan oraya giremeyeceğimiz” yönünde bir pozisyon ortaya koymaya çalışıyorlar. Biz bunu reddediyoruz. Çünkü 1974’te çizilen sınırlar ve bizlerin aldığı pozisyon dolayısıyla az önce sizlerin de gösterdi haritada o bölgeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet sınırları içerisindedir. Bu yolun yapılması arasında gecikmiş bir çalışmadır. 25 yıldır Pile‘de yaşayan insanlarımız İngilizler bölgesinden geçmek suretiyle KKTC’ye ulaşabilirler. Bu da bir takım sıkıntılara yol açıyor. Özellikle son yıllarda trafiğin yoğunlaşması ile 10 dakikalık yolu 1 saatte girebiliyorlar. Çoluk çocuğunu okula gitme durumu var, hastalar hastaneye gitme durumum var. En basitinden bizim insanlarımız alışveriş yapmak için güneye değil kuzeye gelirler ve bize çok tepkiler olmuştur, “Neden bizi terk ettiniz?” şeklinde… Biz bunları hep sulh yolu ile çözmeye çalıştık. Önce İngilizlerle, yani bu barikatın daha rahat pozisyonda, yolun genişletilmesi veya önlemlerin alınması gibi. Ama hiç yardımcı olunmadı ve bu iş daha da tırmandı. Bu yol çalışmasının projesi de çoktan ilgililere iletildi, BM’ye diğerlerine. Hep o zaman oynadılar, “bakalım bir istişare edelim.” BM orada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir anlaşması ile pozisyonlarını devam ettiriyorlar kendine göre. Biz bu yeni siyasette, artık bizimle de bir anlaşma yapmaları gerektiğini defalarca paylaştık. Mademki Kıbrıs’ta iki ayrı idare var, iki ayrı yapı var, iki ayrı devlet var ve yıllardan beri bu böyledir. KKTC ile de bir anlaşmaya yapılması gerektiği ama bu anlaşmaya hiçbir zaman yanaşmadılar. Özünde bizim varlığımız kabul etmiyorlar, KKTC diye bir idare kendilerine göre yoktur. Güney Kıbrıs ile görüştükten sonra karar ürete biliyorlar. Halbuki Kıbrıs’ta iki ayrı yapı var. 1974’ten beri sınırlar vardır. Uluslararası anlaşmalara göre Kıbrıs’ta Türklerin de egemenlik hakkı vardır. İşte bu egemenlik hakkı ile biz kendi devletimizin sınırlarını koruyoruz ve şu anda Pile’ye gidecek olan bu yol da, bizim otoritemize yapılacak bir yol. Onların bu yola engel olmaları yasal değil, meşru değil. BM’nin yetkilerinin dışına çıkmak suretiyle geçen gün bu olayı yapmışlardır.
“BU YOLU EN KISA ZAMANDA TAMAMLAYACAĞIZ”
Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör ülke olarak KKTC‘yi tanıdığı ve tüm bu süreçlerde de bize destek vermesi de bizim gücümüze güç katıyor. Dolayısıyla biz istişareyle, kendi egemenlik haklarımıza göre bu işleri yürütmeye çalışıyoruz. Bizim egemenlik hakkımız bize böyle bir yol çalışması için elbette bu yetkiyi veriyor ve biz bu yolu en kısa zamanda tamamlayacağız. Biz her zaman diyaloga ve işin sükûnetle çözülmesinden taraf olduğumuzu da belirtmek isterim.