Türk Dünyası Noterler Birliği Kurulması hakkında mutabakat zaptı imza töreni gerçekleştirildi. Törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanısıra AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ile Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Nesipbayeviç, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Tashkulov, Azerbaycan Adalet Bakanı Fikret Memmedov, Kırgızistan Adalet Bakan Yardımcısı Orozbek Sydykov, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Türk devletlerinin noter odası başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşma yapan Bakan Tunç, “Türk Dünyası Devletleri karşılıklı işbirliği ve hukuk alanında ki dayanışmamızın bir göstergesi olan bugün ki toplantımız ve imzaladığımız mutabakat metni ülkelerimiz vatandaşlarımız arasında çok değerli kolaylıklar sağlayacaktır. Türk Dünyası Noterler Birliği kurulduktan sonra birliğe üye Türk devletlerinin birinde yapılacak olan noterlik işlemi oluşturulacak entegrasyonla kendi ülkesinde yapılmış gibi hukuki sonuca imkan sağlayacaktır. Türk dünyası noterler birliğinin kurulmasıyla ülkemiz ile Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan devletleri arasında karşılıklı mesleki işbirliği, bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlayacaktır. Birliğimizin yapacağı çalışmalar noterlik mesleğinin gelişimi için dünyaya örnek olacaktır” dedi.
“ÇİFTE STANDARTIN SONLANMASINI BEKLİYORUZ”
Türk dünyası olarak işbirliğini sadece noterlik hizmeti konusunda değil her alanda daha ileri taşıma gayreti içerisinde olunması gerektiğine dikkat çeken Bakan Tunç, “Ülkeler arasındaki etkileşimin uluslararası alandaki en önemli yansıması uluslararası adli işbirliğidir. Ülkemizde 15 Temmuz 2016 tarihinde eli kanlı hain terör örgütü FETÖ tarafından bir darbe girişimi yaşandı. Bu alçak girişim Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milletimizin büyük direnişiyle başarısızlığa uğratıldı. Samimi bir şekilde FETÖ, DEAŞ, PKK gibi pek çok terör örgütleriyle aynı kararlılıkla ve eş zamanlı mücadele veriyoruz. Terör insanlık suçudur. Yaşam hakkının, özgürlüğün, demokrasinin düşmanıdır. Türkiye olarak tüm terör örgütlerinin kökünü kurutmak konusunda kararlayız. Biz terörle mücadeleyi tüm boyutlarıyla hak ve özgürlük mücadelesi olarak görüyoruz. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutu da hiç kuşkusuz ülkeler arasındaki iade talepleridir, adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Türkiye olarak adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonrada aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz. Fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle bekliyoruz. Çünkü terör örgütleriyle hukuki mücadelenin en etkili ve en önemli ayağı adli yardımlaşmadır. Suçluların iadesi taleplerimiz konusunda Türk dünyası ülkeleri başta olmak üzere dünyadan hassasiyetle samimiyetle davranılmasını bekliyoruz. İstisnalar dışında tüm dünya genel olarak iade taleplerimiz konusunda başarılı bir sınav vermemiştir. Tüm dünyayı bu çifte standardı sonlandırmaya davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.