• Per. Eyl 18th, 2025

Akdeniz ateşi tedavisinde yeni umut Türkiye

ByBeste Topuz

Eyl 18, 2025
Akdeniz ateşi tedavisinde yeni umut Türkiye

Ailevi Akdeniz Ateşi, daha yaygın bilinen, İngilizce kısaltma ismiyle FMF, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz’in doğusunda yaşayan toplumlarda sık görülen genetik bir hastalık. 17 Eylül ‘Dünya FMF (Ailevi Akdeniz Ateşi) Farkındalık Günü’ olarak ilan edildi. Bu kapsamda Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gül, önemli açıklamalarda bulundu…

EN ÇOK HASTA TÜRKİYE’DE VAR

Prof. Dr. Gül, Ailevi Akdeniz Ateşi’nin nadir bir hastalık olarak bilinmekle beraber, Türkiye’de görülme sıklığının binde 1’den fazla olup, toplam nüfus göz önüne alındığında dünyada en çok hastanın Türkiye’de bulunduğuna dikkat çekti.

HASTALIKLARI TAKLİT EDİYOR

Prof. Dr. Gül, bu hastalığın çocukluk döneminde başlayan ve görünür bir neden olmadan tekrarlayan iltihap ataklarıyla seyrettiğini söyleyerek, “Bu iltihabi belirtiler, özellikle karın zarında, göğüs boşluğunda, eklemlerde olur ve sıklıkla 1-3 gün içerisinde kendiliğinden gerilemektedir. Ataklar değişen sıklıkta tekrarlar. İltihabi belirtiler, apandisit, safra kesesi iltihabı, idrar yolu iltihabı, akut eklem romatizması, akciğer enfeksiyonu gibi hastalıkları taklit edebilir. Bu nedenle atak sırasındaki bulgular ve hastanın öyküsü dikkatlice değerlendirilmeli” dedi. Vaktinde tanı konup, düzenli takip ve tedavisi yapılmadığında, kontrolsüz devam eden iltihap sonucunda ‘amiloidoz” diye bilinen bir hastalığın gelişme ihtimali olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Gül, “Kontrol edilemeyen iltihaba bağlı olarak vücutta artmış miktarda üretilen ve en çok böbrekler olmak üzere vücudumuzun değişik organlarında biriken ‘amiloid proteini’ böbrek yetersizliğine ve diğer organlarda işlev bozukluğuna neden olur” dedi.

YENİ İLAÇ ÇALIŞMASINDA TÜRKİYE DE YER ALIYOR

TÜRKİYE’de hasta sayısının fazla olmasının, yeni geliştirilecek ilaçlar açısından da önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Gül, şöyle dedi: “Hastalarımız bu ilaç geliştirme çalışmalarına katılarak, bu sürece destek verebilmektedir. Şu anda yürütülen en güncel çalışma, geliştirilme sürecinin ilk basamağı da Türkiye’de yapılmış olan bir biyolojik ilacın, klinik ilaç geliştirme fazlarının önemli bir kısmını oluşturan Faz 2 çalışmasıdır. Türkiye, Rusya, Gürcistan ve Ermenistan merkezli olarak yürütülen bu çalışmada, geliştirilen yeni ilaç, güncel tedaviye direnç gösteren ya da tedaviye yeterli yanıt vermeyen FMF hastalarında kullanılmış olup, erken dönem sonuçları ekim ayında Amerikan Romatizma Cemiyeti’nin senelik kongresinde açıklanacak. Amaç, hastaların ataksız bir hayat sürmesi ve amiloidoz komplikasyonunun engellenmesi. İlaç geliştirme çalışmalarının Türkiye’de sürdürülüyor olması, hem hastalarımızın yeni ilaçlara erkenden ulaşabilmesi, hem de Türkiye’nin hastaların faydalanabileceği yeni tedavilerin geliştirilmesine sağlamış olduğu katkı açısından önem taşımaktadır.”

GENETİK TEST ÇOK ÖNEMLİ

AİLEVİ Akdeniz Ateşi’nin tanısının öncelikle hastanın öyküsüne, aile hikayesine, atak sırasındaki muayene bulgularına ve kanda iltihap testlerinin arttığının görülmesine dayanarak konduğunu belirten Prof. Dr. Gül, “Günümüzde MEFV geninde mutasyon taraması da tanıyı doğrulamak amacıyla yaygın olarak kullanılmakla beraber, özellikle genetik testlerin yorumlanması uzmanlık gerektirmektedir” dedi.

https://www.sabah.com.tr/saglik/2025/09/18/akdeniz-atesi-tedavisinde-yeni-umut-turkiye

By Beste Topuz

Beste, sağlık alanındaki yenilikleri ve toplumsal sağlık sorunlarını ele alır. Sağlık haberleri, yaşam kalitesini artırmaya yönelik öneriler ve tıbbi araştırmalar üzerine güvenilir içerikler hazırlar. Uzmanlık ve Beceriler: Tıbbi araştırma ve makale inceleme Sağlıklı yaşam ve beslenme önerileri Halk sağlığı üzerine bilgilendirme Karmaşık bilgileri sadeleştirme Güvenilir kaynaklardan derleme yapma