Ölümcül tehlike: Dış ajanlar – Sağlık Haberleri

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları; diyabet, obezite, tiroid hastalıkları, ateroskleroza yol açabilen hiperlipidemi gibi yaygın toplum sağlığı problemlerinin yanı sıra nadir görülen hormon hastalıklarını kapsayan ve geniş bir yelpazeyi içeren, iç hastalıklarının önemli bir bilim dalı. Bu alanda ulusal çaptaki en büyük bilimsel organizasyon olan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresinin 45’incisi, Antalya’da yapıldı.

KANSERİN ARTMASININ BİRİNCİ NEDENİ

Kongrenin bu yılki teması, son yıllarda etkisini giderek gösteren iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla “Çevre ve İnsan” olarak belirlendi. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, ‘Başka Dünya Yok’ sloganıyla küresel ısınma, çevre kirliliği gibi faktörlerin ormanlarımızı, göllerimizi, nehirlerimizi ve endokrin sistemi olumsuz etkilediğini bir kez daha gözler önüne sermek istedik. Endokrin bozuculara karşı dernek olarak savaş açtık. 24 Nisan’da Avrupa Hormon Günü’nde bir daha bu tehlikeye dikkat çekeceğiz. Kanserlerin, obezitenin, metobolik bozukluklarının artmasının birinci nedeni bunlar” dedi.

KİMYASALLARIN ÖLDÜRÜCÜ ETKİSİ

Türkiye Endokrinoloji Ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Melek Eda Ertörer de vücudumuzun tüm sistemini, bomba düşmüş gibi altüst eden, endokrin bozuculara dikkat çekti. Prof. Dr. Ertörer, endokrin bozucuların etkisini şöyle tarif etti: “Bu bozucular, üreme ve gelişimsel süreçlerin dengesi için gerekli hormonların; sentezi, salgısı, dolaşımı, metabolizması, duyarga bağlanma fonksiyonu ve yıkımı ile etkileşime geçen dış maddelerdir. Endüstride kullanılan plastikler, polyester, epoksi reçine, teflon gibi ajanlar, doğada bulunan ve gıdalarla alınan soya, DDT gibi tarımda kullanılan bazı maddeler, kozmetiklerde ve deterjanlarda kullanılabilen fitalatlar ‘Endokrin Bozucular’a örnek olarak gösterilebilir.”

AJANLAR VÜCUDUMUZU NASIL ELE GEÇİRİYOR?

Endüstriyel atıklarla besin zincirine katıldıktan sonra çoğu doğada yüzyıllarca yok olmayan ve yayılan bu maddelerin, solunum yolu, cilt yolu, ağız yolu gibi yollardan organizmaya girdiklerini söyleyen Prof. Dr. Ertörer, bu dış ajanların vücudumuzu nasıl ele geçirdiklerini şöyle açıkladı: “Yağ dokuda birikerek, ağırlıkla östrojen duyargalarına bağlanır ve etki ederler. Olumsuz etkilerinin ortaya çıkması için bazen 10 yıllar geçmesi gerekebilir. Özellikle anne karnında veya yaşamın ilk yıllarında bu maddelere maruz kalmak, ilerleyen yaşlarda ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Kısırlık, tekrarlayan düşükler gibi olumsuz etkilerinin yanı sıra, düşük zeka, dikkat eksikliği, bağışıklık sistemi sorunları, astım, diyabet, obezite, hormon duyarlı kanserler (örneğin; meme ve prostat kanseri) gibi pek çok hastalığa yatkınlık yaratabilirler.

KUTUP AYILARINDA BİLE TESPİT EDİLDİ

Hücrelerin vücutta bir fabrika gibi çalıştığını söyleyen Prof. Dr. Ertörer, “Tek bir ajana maruz kalmıyoruz. Parfüm sıkıyoruz, kokularda da bu ajanlar var. Fitalat alıyoruz. Balık yiyoruz, ağır metal olarak vücudumuza giriyor. Güneş koruyucularla cilt yoluyla giriyor. Anne hamile ise erkek bebek çok etkileniyor. Kutup ayıların da bile bu dış ajanlar tespit edildi. Plastiklerden uzak durmak zorundayız” diye konuştu.

BU ENDOKRİN BOZUCULARA DİKKAT

ENDOKRIN bozuculardan korunmak için bireysel olarak alınabilecek önlemleri ise Prof. Dr. Ertörer, şöyle sıraladı:

Plastik kapların mümkün olduğunca kullanılmaması, cam kapların tercih edilmesi (naylon torba, saklama kabı gibi…)

Plastik kaplar içinde bulunan gıdaların ısıtılmaması, güneşte ısınmış plastik şişe içeriğinin tüketilmemesi (Örneğin plastik şişede beklemiş su tercih edilmemeli.)

Teflon ev eşyalarının kullanılmaması

Hazır gıdalardan uzak durulması

Yaş sebze meyvenin çok iyi yıkandıktan sonra yenmesi

Kokulu deterjan ve kozmetiklerde kaliteli ürünlerin tercih edilmesi

Yüksek dozda soya içeren destek vitaminlerin kullanılmaması

Bebeklerin olabildiğince anne sütü ile beslenmesi ve süt yoluyla bebeğe geçiş olabileceğinden emziren annenin beslenmesine dikkat etmesi

İç mekanların iyi havalandırılması

Yazar kasa fişlerinde de çok var. Bunlara dikkat etmeliyiz.

Yorum yapın