Termal sular ağrı kesicilerden daha etkili

Termal suyun yararları Afyon’da bir termal otelde gerçekleştirilen basın toplantısında mercek altına alındı. Suyun ve iklimin tıpta kullanımını içeren Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Uzmanı ve Türk Kaplıca Tıbbi ve Balneoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, termalin faydalarını anlattı.

HÜCRELERİ YENİLİYOR

Prof. Dr. Karagülle, “İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji Ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle kuruldu. 3 yıldır bu bölüme öğrenci alınmadı. Şimdiye kadar 32 mezun verdi. Bu bölümün aynısı İtalya ve İspanya’da var. Diğer ülkelerde tıpta yandal olarak eğitimi alınıyor” dedi.

Termalin tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karagülle, “Bizim vücudumuzda bulunan bütün mineraller aslında toprakta var. Dolayısıyla bir termal mineralli suyun analizini yaptığımızda 54 parametreye bakıyoruz. 54 moleküle, bileşene ve iyona bakıyoruz. Mesela vücutta en fazla bulunan mineral kalsiyum ve bu sularda kalsiyum mutlaka var. Sodyum, klorür, magnezyum mutlaka termal mineralli suda bulunuyorlar. Bir de bazı özel sular var, yani genel mineraller dışında özel belli miktarın üzerinde mineral içeren sular. Bunların en meşhuru 1 gramın üzerinde tuz içeren tuzlu sular, diğer bazıları karbondioksitli sular, kükürtlü sular, radonlu sular. Bugün bilimsel kanıtlar, bu tür özel termal suların, bazı yaşlanma süreçlerini, vücuttaki olumsuz süreçleri engellediğini gösteriyor ve hücre yenilenmesinde DNA’yı destekliyorlar” diye konuştu.

AĞRILARI DİNDİRİYOR

Termal suların ağrılar üzerine etkisinin büyük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karagülle, “Termal suların en iyi bilinen ve kanıtlanmış özelliklerinden biri ağrıyı azaltmaları. Ağrı kesiciler ağrıyı yüzde 50 azaltıyorsa, termal su yüzde 90 ağrıyı kesiyor. Suya girdiğinizde sıcaklık ve dokunma duygusunu taşıyan lif, ağrıyı kesiyor. Altı aydan itibaren kür etkisinin, iyileştirici etkisi kaybolmaya başlıyor. İyilikler 9 aya kadar sürüyor. İyiliklerden bir tanesi ağrının daha az olması. Bu romatizmal hastalıklarda çok önemli. Ağrının azaltılması muazzam bir etki. Tek bir banyo bir hafta süren ağrıyı azaltıcı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle etki gösteriyor” dedi.

TERMAL SU KIL FOLİKÜLLERİNDEN VÜCUDA GİRİYOR

Prof. Dr. Karagülle, termal suların cilt üzerindeki etkilerine de değinerek “Bugün elimizde öyle bilgiler var ki mineraller ciltten banyo sırasında emilerek sinir sistemini, dolaşım sistemini, metabolizmayı, bağışıklık sistemini, cilt fizyolojisini etkiliyor. Bize en çok sorulan sorulardan biri; sudaki minerallerin nasıl cilde girdiği. Minaraller, kıl foliküllerinden ve ter bezlerinden vücuda giriyor” şeklinde konuştu.

HASTA OLMAYI BEKLEMEYİN

Termal için hasta olmayı beklememek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karagülle, şöyle konuştu: “İnsanlarda hasta olunca kaplıcaya gitme anlayışı var. Termal suların yaşlılarla bağlantısı genellikle kronik rahatsızlığı olanların geleneği olması. Böyle bir gelenek var ama çok zengin kaynaklarımız var. Bu zengin kaynakları tedavi anlamında yeterince kullanamıyoruz. Gençlerin kullanımı şu anda daha çok eğlenme ve tatil şeklinde. Bu anlamda tıbbı bilimsel kullanım yok. 2001 ve 2002’den bu yana gençlerin kullanımı konusunu gündeme getiriyoruz. Çocuklarda cilt hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve bazı kas hareket sistemi sorunları için termal rehabilitasyon etkin bir şekilde kullanılabilir.”

KLEOPATRA’NIN GÜZELLİK SIRRI

Termomineral suların gençleşmeye etkisi olduğunu da belirten Prof. Dr. Karagülle, “Mesela ‘Kleopatra güzel olmasını mineral sulara borçlu’ deniyor. Ciltte dört tabaka var. Üstteki ilk iki tabaka arasında bir kalsiyum konsantrasyon farklılığı bulunuyor. Yaşlılıkla bu konsantrasyon farkı azalıyor ve cilteki yaşlı görünümü alıyor. Eğer kalsiyumlu bir suda banyo yaparsak emilen kalsiyum farkın korunmasına destek olarak cildin yaşlanmasını önlüyor. Termal suların yaşlanmayı yavaşlattığı, geciktirdiği yönünde elde kanıtlar var” dedi.

AFYON TERMAL SUYUNUN ÖZELLİKLERİ

Anadolu topraklarının termomineral sular ve çamurlar açısından zengin olduğuna dikkat çeken Türkiye Otelciler Birliği Derneği (TUROB) Başkan Yardımcısı Hediye Güral Gür, Afyon’un termal suyu ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Buradaki su yüksek silisyum içeriğiyle ön plana çıkıyor. Bu da cildi yumuşatıcı, gençleştirici, tahrişi önleyici etkiler göstermesini sağlıyor. Ayrıca bikarbonat, kalsiyum ve florür içermesiyle de mineralli suların ağrı giderici, rahatlatıcı, dinlendirici etkileri elde edilmiş oluyor. Tabii bu arada yer altından çıkış sıcaklığı olarak hiper temal (40 derecinin üstünde) olması da tedavide kullanılan tüm banyo sıcaklıklarında kullanım olanağı sağlıyor.”

Yorum yapın