• Per. Eki 9th, 2025

Haydarpaşa ve Sirkeci Garı yeniden hayata geçiyor

ByGulay Zaim

Eki 9, 2025
Haydarpaşa ve Sirkeci Garı yeniden hayata geçiyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları arasında 15 Ağustos 2024’te imzalanan protokol kapsamında başlatılan çalışmalarla İstanbul’un iki ikonik tren garı yeniden hayat buluyor.

İstanbul’un tarihi belleğinde önemli yere sahip olan Haydarpaşa ve Sirkeci Gar sahaları sadece mimari olarak değil, kültürel ve toplumsal miras olarak da bütüncül bir yaklaşımla korunarak şehre kazandırılıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Haydarpaşa Tren Garı’nda gerçekleştirilen projelerin lansman programında yaptığı konuşmada, Haydarpaşa ve Sirkeci Gar sahalarına yönelik kapsamlı çalışmaları son derece titiz ve hassas süreç içerisinde yürüttüklerini söyledi.

Rumeli ile Anadolu-Bağdat Demiryolları kapsamında inşa edilen bu iki büyük gar yapısının tarihin önemli simgeleri arasında yer aldığına işaret eden Ersoy, şu bilgileri verdi:

“Bunlar bize emanet edilmiş iki muazzam kültür varlığı. Böyle değerlendiriyor, işimizi bu farkındalıkla yürütüyoruz. Amacımız, sadece söz konusu yapıları değil, şehrimizin endüstriyel mirasını oluşturan bu alanları bir bütün olarak muhafaza etmektir. Yani bu proje her şeyden önce demir yolu taşımacılığı sürerken, bu iki tarihi yapıyı bütüncül koruma çalışmasıyla geleceğe taşımaktır. Bu öncelik doğrultusunda da müzecilik, kütüphanecilik ve kültür-sanat faaliyetleriyle şehrin iki tarihi kalbini yeniden hayata döndürme, en işlevsel şekilde yaşamın içine dahil etme idealidir.”

– “HAYDARPAŞA, FARKLI YAŞ VE İLGİ GRUPLARINA HİTAP EDEN ETKİNLİK MERKEZİ OLACAK”

Bakan Ersoy, Sultan II. Abdülhamid Han’ın mirası olan garların, döneminin benzerine az rastlanan muazzam mimari uygulamasıyla yapıldığını aktararak, “Haydarpaşa, dolgu bir alanda ahşap kazıklar üzerinde inşa edilmiş olup, zarafet ve estetiğin istisnai örneği olarak yükselmiştir. Ancak çalışmalara başladığımız zaman gördük ki durum oldukça farklıydı. Klasik Osmanlı üslubu ile neo klasik tarzın buluştuğu bu muhteşem yapı, yaşanan talihsiz yangına kadar göz kamaştırmaya devam etti.” dedi.

İstanbul-Bağdat Demiryolu hattının başlangıç noktası olarak hizmete giren Haydarpaşa’nın zamanla hem yük hem de yolcu taşımacılığının kalbi olduğunu belirten Ersoy, Haydarpaşa Garı’nın dolgu bir alana 110 yılı aşkın süre önce inşa edildiğini söyledi.

Ersoy, binanın güçlendirilmesi amacıyla da zamanında ahşap kazıklar kullanıldığına değinerek, şunları anlattı:

“Proje çizimlerinden anladığımız kadarıyla Haydarpaşa Gar binası, 1000 kadar ahşap kazık üzerine inşa edilmiş. Alanda ilk yaptığımız işlerden biri, jeoradarla zemin etüdü oldu. O çalışma sonrasında 1000’e yakın ahşap kazıktan yalnızca 200 tanesinin günümüze ulaşabildiğini gördük. Bu nedenle ilk olarak günümüz teknolojisiyle alanın zemin güçlendirme çalışmalarını yaptık. Bu özel yapıyı ve gar alanını yeni kimlikle, kültür ve sanatın kalbi olarak hayata dahil edeceğiz. Bunu yaparken de taşımacılık hizmetlerinin sürmesini sağlayacağız. Burası sergilerden açık hava etkinliklerine kadar farklı yaş ve ilgi gruplarına hitap eden bir etkinlik merkezi olacak. Yaptığımız iş, hem tarihi ve kültürel mirası koruyarak medeniyetimizin payitahtı olan İstanbul’un köklerini ve kimliğini muhafaza etmek hem de şehrimize, onun modern kimliğine değer katacak, insanımızın sosyokültürel hayatını zenginleştirecek çağdaş bir kamusal alan kazandırmaktır.”

– “HAYDARPAŞA, NEFES ALAN BİR MEKAN HALİNİ ALACAK”

Haydarpaşa’daki çalışmalarda Körler Kenti’nin ortaya çıktığını bildiren Ersoy, “Ortaya çıkan arkeolojik buluntularla birlikte bu bölgeyi bir arkeopark olarak düzenlemekteyiz. Böylece endüstriyel ve kültürel mirasımızın yüzyıllar öncesine giden izlerini ziyaretçilerle doğrudan buluşturabileceğiz. Bu keşifler vesilesiyle söz konusu alan içerisinde bir de arkeoloji müzesi projesini hayata geçireceğiz ki bu sayede Anadolu Yakası’nda uzun süredir eksikliği duyulan bir ihtiyacı da çok özel bir eserle karşılamış olacağız. Anadolu Yakası da bir arkeoloji müzesine sahip olacak.” diye konuştu.

Ersoy, alanda inşa edecekleri performans sanatları merkezine dair ise şunları paylaştı:

“Avrupa yakasında Atatürk Kültür Merkezi ile önemli bir kültür sanat merkezini hayata geçirdik, Haydarpaşa’da da uzun yıllardır Anadolu Yakası’nın büyük eksiği olan kültür merkezi sorununu ortadan kaldıracağız. Ana gar binasında muhteşem tarihi doku içerisinde İstanbullulara yakışan modern bir kütüphaneyi hayata geçireceğiz. Çocuk ve bebek kütüphanesi, ihtisas kütüphanelerinin yanı sıra son teknolojiyle oluşturulacak Dijital Kütüphane de hizmet verecek. Yine bu bölgede Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımıza bağlı bir şifahane yer alacak. Kısacası yaşanan yangın sonrasında sessizliğe gömülen bu tarihi alan, kütüphanesinden müzesine, yazma eser şifahanesinden arkeoparkına kadar yaşayan, nefes alan bir mekan halini alacak.”

– “24 METRE DERİNLİKTE ZEMİNİ GÜÇLENDİRİYORUZ”

Sirkeci Garı’nın ise İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan Rumeli Demiryolları’nın başlangıç noktası olduğuna dikkati çeken Bakan Ersoy, “İnşa edildiği 1890’lı yıllarda Batılılar tarafından ‘Doğunun Kapısı’ olarak anılırken, takvimler 1960’lı yılları gösterdiğinde bizim için ‘Batıya Açılan Kapı’ anlamına gelmeye başladı. Eğer İstanbul’un kıtaları birleştiren kimliğini tek bir tarihi yapıyla simgelemek isterseniz, mimarlık ve ulaşım tarihi açısından eşsiz değeriyle Sirkeci Garı buna en uygun yapıdır. Zaten İstanbul’un silüetini göz önüne getirdiğimizde, Topkapı Sarayı ve İstanbul surlarının hemen yanı başında konumlanan bu tarihi yapı, o silüetin vazgeçilmez bir öznesi olarak kendini göstermektedir.” değerlendirmesini yaptı.

Ersoy, Sirkeci Garı’nın uzun yıllar dünyanın prestijli tren seferlerinden Orient Ekspresi’nin son durağı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“(Sirkeci Garı) Avrupa’ya giden pek çok tren seferinin ise başlangıç noktasıydı. Devlet adamları, krallar, politikacılar, sanatçılar, sporcular ve bilim insanları bu tarihi mekanda yolculuğuna başlamıştır. Tarihimizin dönüm noktalarının da şahididir. Balkan Savaşları sırasında cepheye giden Mehmetçikler buradan uğurlanmıştır. Göç hareketlerinde ise Sirkeci Garı gerek karşılama gerekse uğurlama noktası olarak toplumsal belleğimizde hem hasretin hem de vuslatın adı olmuştur.

Çalışmalara Sirkeci özelinde baktığımızda da zemin konusunda aynı manzarayla karşılaştık. Haydarpaşa’dan daha eski bir bina olan Sirkeci Tren Garı zemininde de sıvılaşma olarak adlandırılan ve depreme karşı binayı adeta korunaksız hale getiren bir durum vardı. Bu nedenle aynen Kız Kulesi ve ardından Haydarpaşa’da olduğu gibi bu alanda da önce zemine odaklandık. Alan ve zeminin yapısı dolayısıyla bu bölgede kazıklama çalışması yapmak çok mümkün değildi. Bu nedenle 24 metre derinlikte zemini güçlendiriyoruz. Sirkeci Tren Garı’nın kurulduğu alan binlerce yıllık tarihe sahip. Bu nedenle Sirkeci’nin altında yapılacak tüm çalışmalar uzman arkeologlar kontrolünde ve denetiminde yapılıyor.”

Bakanlık olarak Haydarpaşa ve Sirkeci Gar sahalarına yönelik çalışmalarla geçmişe sahip çıktıklarını dile getiren Bakan Ersoy, aynı zamanda geleceğe ilham verecek yaşam alanları oluşturduklarını söyledi.

Bu projeler sayesinde mekanların özünü ve özgünlüğünü kaybetmeden yarınlara ulaşmasını mümkün kıldıklarını belirten Ersoy, kültür ve sanat aracılığıyla kentin en önemli hafıza mekanlarını, toplumsal hafızalarını güçlendirip canlı tuttuklarını kaydetti.

Ersoy, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi Galata Kulesi’ni eski ihtişamlı günleriyle yeniden buluşturduk. Kız Kulesi’ni aslına sadık kalarak elden geçirdik. Değişimin bir sonraki adresi Haydarpaşa ve Sirkeci olacak. Haydarpaşa ve Sirkeci, İstanbul’un yeni kültür sanat adası olacak. Bir yandan taşımacılık hizmetleri sürecek, bir yandan da yıllar boyu kültür ve sanatın merkezi haline gelecek.” ifadelerini kullandı.

https://www.star.com.tr/kultur-sanat/haydarpasa-ve-sirkeci-gari-yeniden-hayata-geciyor-haber-1970091/

By Gulay Zaim

Gülay, sanatın farklı dallarıyla ilgilenen bir kültür yazarıdır. Sinema, edebiyat, tiyatro ve müzik üzerine kapsamlı incelemeler yapar. Ayrıca kültürel etkinlikler ve röportajlarla sanata dair içerikler üretir. Uzmanlık ve Beceriler: Sanat tarihi ve kültür analizleri Film, tiyatro ve edebiyat incelemeleri Etkinlik takibi ve röportaj Kültürel trendlerin araştırılması Estetik ve ilham verici yazım tarzı