BM Güvenlik Konseyinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başkanlığında düzenlenen üst düzey katılımlı oturumda, Ukrayna’daki gelişmeler ele alındı.
Burada konuşan Akçapar, Türkiye’nin, kurallara dayalı uluslararası düzenin güçlü savunucusu olduğunun altını çizerek, BM ve BM Güvenlik Konseyinin önemine işaret etti.
Akçapar, veto yetkisinin BM Güvenlik Konseyinin daimi üyelerine, çatışmayı engellemek, mağdurları korumak ve barışı muhafaza etmek için verildiğini kaydederek, “Ancak maalesef bu sistem seçilmiş bazı üyelerin çıkarlarını öncelikli tutan ve giderek çağ dışı kalan bir mekanizmaya dönüşmüştür.” değerlendirmesinde bulundu.
“BM KRİZLE KARŞI KARŞIYA KALDI”
“Ukrayna savaşıyla BM, temel değerlerinin derinden sarsıldığı bir krizle karşı karşıya kalmıştır.” diyen Akçapar, Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına tam bağlılığının sürdüğünü ifade etti.
Akçapar, Türkiye’nin çatışmayı sonlandırmak için müzakereleri desteklediğini ve diplomatik görüşmeleri kolaylaştırmak için öncülük ettiğini kaydetti.
BM ile yürütülen çabalar sonucu Karadeniz Tahıl Girişimi’nin hayata geçirildiğini anımsatan Akçapar, girişim sayesinde küresel gıda krizinin önüne geçildiğini belirtti.
Akçapar, girişimin tekrar canlandırılması için Türkiye ve BM’nin birlikte çalıştığına dikkati çekerek, “Umarız diplomasi, bu girişimi tekrar canlandırma hedefimizi gerçekleştirmemize yardımcı olur.” diye konuştu.
Türkiye’nin savaşın sona ermesi için Çin, Afrika ve Ukrayna’nın barış planı olmak üzere farklı girişimleri desteklediğini aktaran Akçapar, halihazırda barış için gerekli koşulların henüz oluşmamış olabileceğini ancak hazırlıklı olmak gerektiğini ifade etti.
Akçapar, “İnsanlık, çatışmaları engelleme ve sorunları barışçıl bir şekilde çözmenin yolunu bulmalı. Bu Konseyin de reform edilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Burak Akçapar, Türkiye’nin gelecek dönemde Ukrayna’nın “hem savaşı hem de barışı kazanması” için desteğinin süreceğini bildirdi.